Little Butterfly ཿ TaeGi

Sonne~

(M)

2017'den yeni bir not: YA ŞİMDİ ŞİFREMİ BULDUM SMUT İÇEREN BÖLÜMÜ YİNE ATIYORUM. BUNU OKUMUŞ OLANLAR VARDIR MUTLAKA. AMA BEN YAZDIĞIM İÇERİKTEN HOŞNUT DEĞİLDİM. YİNE DE BÖLÜM İŞLEYİŞİ BOZULMASIN DİYE TEKRAR ATIYORUM AMA GEÇMENİZİ CİDDEN ÖNERİYORUM. OLMUYOR YAZAMIYORUM YOK YANİ UTANÇ FALAN DA DEĞİL YOK.

YAZAR-CHAN UYARIYOR..!
Merhaba sevgili okur, bu bölümde smut var. Yani cinsel içerik. Eğer bundan rahatsız olacaksan, bölümü atlamanı tavsiye ediyorum. Aksi takdirde sorumluluğu hiçbir şekilde üstüme almıyorum!

~~~

"Sevdiğim kişiyle."

Bu cümle, Taehyung'un aklından hiç çıkmıyordu. O akşam, Taehyung'un kucağına uzanıp yıldızları izlemişti. Bu süreçte ikisi de konuşmamıştı ve Yoongi, büyük bir şevkatle onun saçlarını okşamıştı. Romantik bile sayılabilirdi. Taehyung'un yoğun düşünceleri olmasaydı...

Yoongi farklı biriydi. Tuhaf bir aile ortamında, tuhaf bir şekilde ve tuhaf bir yerde büyümüştü. Sanki, basit bir insanmış gibi görüyordu birçok insan onu. Oysaki Taehyung, onu çözülmesi en zor insan ilan etmişti bile.

Yoongi ile benzediklerini düşünüyordu en başında. İkisinin de içine kapanık, sorunları olan, bir o kadar da zeki çocuklar olduğunu düşünüyordu sadece. Aslında, bu özellikler doğruydu. Ama buna ek olarak, onlara has bir sürü özellikleri vardı.

Taehyung'un insanlara bakış açısı daha farklıydı. O insanları anlayamıyordu, onların duygularından çok uzaktı. Fakat Yoongi, insanları anlayabiliyordu ama anladığı halde, onlara yardımcı olmaya çalışmıyordu.

Taehyung sırf geceyi bozmamak için, Yoongi'ye ne örgütten, ne de Jimin'den bahsetmişti. Mutluydu, mutlu kalmak istiyordu. Biraz daha susabilirdi.

Susmuştu da. Ve onun sayesinde, huzurlu bir şekilde uyuyakalmışlardı.

~

Çocuklar uyanıp da eve vardığında, saat gece yarısını çoktan geçiyordu ve birkaç saate sabah olacaktı. Ama onlar, yeterince uyumuştu ve vücutlarında yersiz bir enerji vardı.

Eve ulaştıklarında, evin sadece şömine ışığı ile aydınlandığını gördüler. Bay Min, çocukların geleceğini düşünerek söndürmemiş olmalıydı. Zaten, sadece dibinde kalan bir miktar ateş vardı. Bu da soluk bir ışık oluşturuyordu.

"Bizsiz tatlı saati yapmışlar," Yoongi mırıldanırken Taehyung şömineyle bakışıyordu.

Yoongi, hiçbir cevap alamayınca adımlarını mutfağa yönlendirdi. Kendine kahve hazırlayacaktı. Uzun süredir içmemişti.

Kahvenin hazır olmasını beklerken kendini tezgaha yasladı, gözlerini yumdu. Birkaç saniye boyunca boynunu sağa sola çevirerek kendini rahatlatmaya çalıştı. Boynu feci şekilde tutulmuştu çünkü.

Gözlerini araladığında, mutfağın girişinde onu izleyen bir adet Taehyung görmüştü. Taehyung'un yüz ifadesi o kadar boştu ki, Yoongi bir an transa girdiğini düşünmüştü.

"Son zamanlarda sık sık dalıyorsun," diye mırıldandı Yoongi. Doğruca çocuğa bakarken.

Taehyung gözlerini başka bir yöne çevirmeyi denedi, "Aklım karışık."

"Biliyorum..." Yoongi de gözlerini aşağı dikti. "Benim de öyle."

"Bana anlatırsan yükünü hafifletebilirim belki... Olmaz mı?" diye sordu Taehyung, ufak bir umutla.