Little Butterfly ཿ TaeGi

Schmetterling

Yazar: PrincessOfEyeliners

~

Yüzündeki soğuk ifadeyle elindeki parayı kasadaki kadına uzattı Min Yoongi. Eline kadının verdiği kahveyi alırken, kendini hiç olmadığı kadar sıkkın hissediyordu.

Başındaki siyah bere, yeşil saçları, deri ceketi ve küpeleriyle, kimse onun okulunun en zeki öğrencilerinden biri olduğunu tahmin edemezdi.

Belki de birçok kişiye göre sadece bir serseriydi.

Ona bakan birkaç insana aldırmadan dışarı çıktı. Sabahın erken saatlerinde, nasıl kahvesiz idare edebileceğini bilmiyordu. Uyumak onun için basit değildi. Uyumadan önce düşünürdü. Hem de çok. Her şeyi, her ayrıntısıyla düşünürdü. Diğer insanlar, uykudayken, o uyuyabilmek için inanmadığı Tanrılara başvururdu.

Kahvesini yavaş bir şekilde yudumlarken, çoktan okula doğru yol almıştı. Okula geç kaldığı halde bunu dert etmiyordu. Notları daima en tepedeki yerini korurdu. Okul, o ne yaparsa yapsın onu kaybetme riskine girmezdi. Geldiğinden beri, her türlü sınavda derecesini koruyarak kendisini kanıtlıyordu sonuçta.

Tabii, ta ki en son sınava kadar. Okul başlangıçları için yapılmış, geçen seneyi ölçen sınavda, yine birinciydi... Fakat, bu sefer zirvede yalnız değildi.

Kim Taehyung. Henüz bu sene okullarına gelmiş olmalıydı ki, Yoongi daha önce ismini hiç duymamıştı. Çocukla tanışacak vakitleri de olmamıştı, sonuçta bugün okulun ilk günüydü. Aslında, pek de umurunda değildi. Okuldaki sırası, puanları, hiçbir şey umurunda değildi.

Sadece rahat olmak istiyordu Yoongi. Daima.

~

Okuluna vardığında hiç zaman kaybetmeden, doğruca sınıfına ilerledi.

Sınıfın kapısını çalarken, elindeki kahvenin son yudumlarındaydı.

Yavaşça kapıyı açıp içeri girdiğinde, fizik öğretmenine gülümsedi. "Bu sene de sizin sınıfınızdayım, ha?"

Fizik öğretmeni gözlüğünün üstünden onu bir süre süzüp, "Görüyorum ki tatil boyu kendine çeki düzen vermeyi başaramamışsın, Suga." dedi.

Ah, şu "Suga" olayı... Bu ona taktıkları bir lakaptı. Ve öğretmenlere kadar yayılmıştı. Aslında, kullanılmasından rahatsız olmuyordu. Doğruyu söylemek gerekirse, umurunda değildi.

Elindeki kahveyi sınıfın girişinin hemen yanındaki çöp kutusuna attı. Ardından yüzündeki ufak sırıtışla ilerlemeye başladı. Sınıfın en arkasına, cam kenarındaki yerine doğru ilerlerken bütün gözlerin ona döndüğünü hissediyordu. Eh, belki de geçen bütün sene boyunca ismini duydukları Suga'nın, aynı görünüşü gibi bir serseri çıkmasıydı onları şaşırtan.

"Şanslısın ki yeni başlıyorduk," dedi öğretmenleri ufak bir gülümsemeyle. "Tabii, bu sene yeni okulumuza gelen Kim Taehyung kendini tanıtmak istiyor da olabilir?"

Bunun üstüne sınıf sessizliğe bürünmüştü.

"Taehyung?" dedi öğretmen sınıfa sorgulayıcı bakışlarını yollamaya devam ederken.

Kısa bir sessizliğin ardından, en arka, duvar kenarına oturmuş bir çocuk ayağa kalktı. "B-benim."

Kalkmasıyla, bütün sınıftan fısıldaşmaların yükselmeye başlaması bir olmuştu:

"Bu şu birinci olan çocuk mu?"

"Hani Suga'yla aynı sırada olan Kim Taehyung... Bu o mu?"

"Tanrım! Bu kadar tatlı olacağını sanmazdım. Şuna bir baksanıza!"