Büyük Patlama

239 12 1
                                    

Konuyu özet olarak toparlamaya çalışalım:

"Big Bang, kainatın başlangıcı ile ilgili olarak halen astronomi çevrelerince kabul görmeye devam eden teorilerin genel bir ismidir. Big Bang'in esası, kainatın bir başlangıcı olduğu

gerçeğine dayanmaktadır.

"Büyük Patlama, olarak da bilinen Big Bang'e göre uzay ve galaksiler, başlangıçta sıcak ve sıkışık tek bir madde olarak yaratılmıştı. Bu madde dehşetli bir patlamayla uzaya serpildi. Bunlar, kainatı teşkil edecek olan enerji ve madde parçacıklarıydı. Sonra, madde parçacıkları ve radyasyon, kurulmakta olan kainatın modeline uygun şekilde ve nispette taksim edildi. Zemin hazır olunca atomlar, önceden tayin edildiği aşikar olan düzenli bir model üzerine kuruldu. Fizik ve kimya kanunları olarak bildiğimiz mekanizmalar isletildi. Proton, nötron ve ağır elementler husule geldi. Yıldızlar doğdu, güneş ortaya çıktı. Galaksiler teşekkül etti.

"Son yıllardaki araştırmalar, kainatın hızla genişlediğini, galaksilerin birbirinden uzaklaştığını göstermektedir. Bu genişleme olayı tersine çevrilse, bir büzülme görülecek ve bütün kainat bir madde haline gelecektir. "Bu araştırmalar, kainatın bir 'sıfır' noktasından başladığını göstermektedir.

"Kur'an-ı Kerim'de, göklerin ve yerin altı günde, dünyamızın ise iki günde yaratıldığı ifade edilmektedir. "Tabii buradaki gün tabiri, Allah'ın bildiği 'devir ve safha manasındadır. Kur'an'da bizim günümüzle 'bin' hatta 'elli bin seneye denk olan günlerden bahsedilmektedir. Yani Kur'an'da ki bu ifadeler, yaratılış safhalarına işarettir.

"Cenab-ı Hak, ilk önce su gibi akıcı olan ve kainatın her tarafını kuşatmış bulunan 'esir' maddesini yaratmış, gökleri ve yerleri bu 'esir' maddesinden inşa etmiştir. "Asrımızın çok kıymetli bir alimi olan Bediüzzaman Hazretleri de kainatın ilk yaratılış maddesi olan cevherin ne olduğu konusuna, Hud Suresinin 7. ayeti ile işaret ederek söyle demiştir:

'Cenab-ı Hakkın arşı, su hükmünde olan esir maddesi üzerinde imiş. Esir maddesi yaratıldıktan sonra, Saniin ilk icatlarının tecellisine merkez olmuştur. Yani, esiri halk ettikten son ( cevher-i ferde (atomlara) kalbetmiştir.'"

"Bediüzzaman, esirin mahiyetinden bahsederken, akıcı bir su gibi, mevcudatın aralarına nüfuz etmiş bir maddedir görüşünü ileri sürmektedir. Ayrıca, elektrik, ışık, sıcaklık ve çekim kuvveti gibi latif ve akışkan maddelerin esirden yapıldığına ve böylece kainatın her tarafına yayıldığına işaret etmektedir. (Detayı bilgi için bak, İsaret'ül icaz s. 194; Sözler,

s. 605.)

"Esir maddesi, hiçlikten yaratılmış sonra Cenab-ı Hakkın diğer icatlarına temel olmuş ve atomlar bu maddelerden halk edilerek gaz, sıvı ve katı hallerde hizmete koşturulmuştur.

İlk olarak katılaşıp, hizmete hazırlanan gezegen ise dünyamızdır. "Gökyüzündeki yıldız ve gezegenler, uzun müddet önce gaz sonra sıvı halinde bir ateş kütlesi olarak kaldığı halde, yeryüzü hepsinden evvel katılaşıp kabuk bağlamış ve hayata zemin teşkil etmiştir. Bu itibarla dünyamızın yaratılıŞı ve teşekkülü, Semavat'tan ve diğer gezegenlerden evveldir.

"Arz ve Semavat birbirine yapışık idiler. Sonra biz onları birbirinden ayırdık' mealindeki ayetin ifadesinde, başlangıçta dünyamızın ve Semavat'ın birbirlerine yapışık oldukları ve sonra birbirlerinden ayrıldıkları anlaşılmaktadır. Bu ifade, modern ilmin izahına da çok uygun düşmektedir."

Verdiğim bilgileri dikkatle takip eden yol arkadaşım, sözümü yine yarıda keserek:

"Çok şaşırdım doğrusu hocam" dedi. "Esir maddesi hakkında söylediklerinizi hiç duymamıştım. Kainatın ilk maddesi olması mantıklı bir açıklama."

Kendini Arayan AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin