Pek açıklamaya gerek yok.
Kendi karanlığında kaybolmuş KAĞAN TUNA
Her şeye rağmen hala dik duran masum mu desem saf mı desem bilemediğim bir kız YAĞMUR ILICA
Peki bu zıt karakterler nasıl ortak nokta bulacaklar?
KARANLIĞIN MASUM AŞKI diyelim o zama...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Affediyorum seni'' boş boş yüzüme baktıktan sonra dank etmiş gibi gülümsedi ''gerçekten mi. dalga mı geçiyorsun'' dalga denizde olur gibi iğrenç bir espiri yapmayacağı tabi ki de ''hayır. doğruyu söylüyorum. seni affediyorum. çünkü arkadaşlar arkadaşlarına küsmez. onları affederler'' yüzündeki gülümse düşüp kızgınlığa dönüştü ''ne diyon kızım sen. iyi misin. arkadaş ne lan'' bu nasıl soru ''arkadaş. birbirini yakından tanıyan ve birbirine karşı sevgi, dostluk kuran kişiler'' sinirden çenesinin seyirdiğini görebiliyordum. bunu sen istedin kağan tuna bey ''lan deli etme beni. biz senle arkadaş mıyız'' derin bir offf çekerek ''çok zorluyorsun kağan. eğer istemiyorsan affetmem. eğer ki affetmemi istiyorsan, şimdilik arkadaş kalalım''
''tamam lan tamam. yeter ki affet beni. ama bana bak hala benimsin bunu unutma'' her zaman seninim. ''o zaman hadi sınıfa gidelim. yeterince rezil oldun okulun önünde'' koskoca KAĞAN TUNA onca insanın önünde beni affet diye yalvardı. Allah'ım kıyamet yaklaşıyor
''Akşam boş musun güzellik'' tövbe tövbe bu nasıl soru ''niye ki napıcan'' fazla mı şey oldu sanki ''bara gideriz veya kafeye olmadı yürürüz'' bara mı şaka mı yapıyorsun ''bar ''çin emin misin'' eminim şimdi yok sana baktı yok laf attı diye bir sürü kavga çıkartır ''birilerini dövmeden çıkabilir miyiz peki arkadaşım'' arkadaşımı vurgulayarak söyledim. çok çektireceğim sana kağan sana çok ''bana arka...ııı bu benim suçum değil. bakmasınlar sana o zaman'' hey Allah'ım ya ''adam göz ucuyla tesadüfen baksa bile dalıyorsun hemen. ne senin suçun değil'' bıkkınca ''tamam sorun çıkartmayacağım'' gözlerinin içine bakarak ''söz mü''
''söz veremem. kıl olursam dalarım'' yok yaa. imalı imalı gözlerinin içine baktım ''söz lan söz. sen kazandın oldu mu'' kocaman sırıtarak ''oldu'' dedim ''başımın belasısın. ama ne var biliyor musun. ben bu belayı seviyorum'' ama deme işte böyle yaa
Sonunda çıkış zilimiz çalmıştı. ne bitmek bilmeyen bir gündü kağan yanağımı sıkarak ''akşam alırım seni prenses'' cevabımı beklemeden sınıftan çıktı. melek ''ee hadi bizde eve gidelim ne bekliyoruz'' başımı sallayarak onayladıktan sonra evlerimize doğru yürüdük
''teyze geç olmadan geleceğim söz veriyorum'' elini beline koyarak ''kendine gel yağmur. her gece bir yerlere gidiyorsun. otur oturduğun yerde'' gel de bunu kağana anlat ''gerçekten bak gece yarısı olmadan geleceğim. söz veriyorum'' bir süre yüzüme boş boş baktıktan sonra ''off yağmur off tamam ama gece yarısı olmadan geleceksin. kağana söyle göz kulak olsun sana üzerine de çok açık şeyler giyme.'' hııı giyeyim de kağanda beni öldürsün ''zaten giyemem ki teyzoş'' yüzüme anlamsız anlamsız baktı ''yok bir şey teyzoş. neyse ben gideyim de hazırlanayım. 2 saate beni almaya gelir'' merdivenlerden ağır adımlarla odama çıktım
''oooofffff. ne giyeceğim ben yaaa. kızım sen neden hep açık saçık elbiseler almışsın. hiç düzgün elbisem yoookk'' dolaptan bir gömlek bir etek çıkardım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
