eve gelebildim sonunda o öküz kafa yüzünden başıma gelmeyen kalmadı evi buldum bulmasına da nasıl buldum orası sıkıntı
köpek sürüsü tarafından kovalandım...
sabah Duştan çıktıktan sonra aynanın karşısına geçip saçlarımı kurutup doğal bukleler yaptım yeşil gözlerimi ortaya çıkarmak için siyah göz kalemimi sürdüm maskarayı da çektikten sonra pembe rujumu da sürdüm ve dolabın karşısına geçtim siyah şortumu üstüne de bej rengi sıfır kol gömleğimi giydikten sonra siyah spor ayakkabılarımı giydikten sonra siyah küçük okul çantamı da koluma taktım ve aşağıya indim teyzem hala uyuyordu uyandırmadan evden ayrıldım
okula geldiğimde hemen kantine indim ve karışık tostla çay alıp masalardan birine oturdum '' olaylar olaylar okul seni konuşuyor kızım '' diyen sese döndüm melekti gülerek '' ne oldu ne bu heyecan '' melek aynı heyecanıyla '' sen dün okul çıkışından sonra eve gitmedin mi '' ne oluyoruz şimdi bu ne sorgu '' evet gittim de hayırdır komiserim neden sorguya çekiyoruz''
cebinden telefonu çıkarıp bana uzattı'' bak bakalım '' o.oha kahretsin kağan ve dün geceden kolunu boynuma atmış aynı şeyler gibi görünüyorduk şeyler yani sevgililer ''m.melek bu görüntü o anlamada değil yani biz şey değiliz yani o gece şey oldu ondan beni şeyden şey etti'' melek şaşkınca suratıma bakıyordu'' neyden ney etti'' dedi soğukça ''bak anlatcam ama yanlış anlama olur mu'' gülerek'' ben doğru anlasam ne koca okul hatta koca ankara yanlış anlamış'' ne koca ankara derken '' koca ankara na.nasıl yani'' bana acıyan gözlerle '' ah canım senin hiç bir şeyden haberin yok ''
yerinde rahat oturmak için kıpraşarak ''dur ben anlatayım bu kağan normal kağanlar gibi değil bu kağan tuna gece hayatların partilerin barların diskoların biricik yüzü kızların olmazsa olmazı yani anlayacağın bu görüntüyü kaç tuna hayranı gördü bilemiyorum ama söz helvanı ben yaparım cevizli sev... '' sözünü keserek '' ayy melek ne saçmalıyosun sen ya ne kızları ne barı öf beynim error verdi ya '' melek iç çekerek '' canım şimdik kağanı göz önüne getir '' bana salak salak bakarak '' getirdin mi '' oflayarak evet anlamında başımı salladım
'' hah şimdi öyle yakışıklı o mavi karışımlı yeşil gözlü hayvan gibi kaslı bir insan evladını kim sevmez aah ahhh ama ne yazık ki bu okuldaki hiç bir kızla çıkmaz çıksa bile sadece bir gecelik magazinlerde yakalnadığı kızları bir görsen şuan bana baktığın gibi ağzın iki karış açılır'' iyice beyin hücrelerim yanmıştı '' melek sabah sabah bu kadar yeter sınıfa çıkalım mı '' melek olumlu anlamda başını salladı ve masadan kalkıp kantin çıkışına giderken kağanı gördüm mertle beraber konuşuyorlardı beni fark etmesin diye bildiğim tüm duğaları okurken...
lanet!!! göz göze geldik bana pis pis sırıtırken bende ona öldürücü bakış attım tamam kabul hiç etkileyici olmamıştı
sınıfa geldiğimizde hemen yerimize oturduk ve kafamı sıraya gömdüm omzuma bir el dokununca başımı kaldırdım 3 tane yürüyen makyaj karşıma dikilmişti ( yürüyen makyaj ney lan ) içlerinde çakma sarışın olan telefonu gözüme sokarak '' bu kız sen misin '' umursamazca '' ne olmuş '' arkada ki kahverengi saçlı '' az sonra ölecekmiş de ondan '' gülerek ayağa kalktım''ya ilginç nasıl ölecekmiş'' tamam sakin uysal bir yapım olabilirim ama biri bana sataşırsa bende boş durmam ''ben öldürücem'' alayla '' dedi çakma sarışın'' yüzünü yüzüme yaklaştırdı '' sen belanı mı arıyorsun kızım'' umursamazca güldüm'' bilmem arıyor muyum '' tamam fazla abarttım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIM
Roman d'amourPek açıklamaya gerek yok. Kendi karanlığında kaybolmuş KAĞAN TUNA Her şeye rağmen hala dik duran masum mu desem saf mı desem bilemediğim bir kız YAĞMUR ILICA Peki bu zıt karakterler nasıl ortak nokta bulacaklar? KARANLIĞIN MASUM AŞKI diyelim o zama...