Aklıma hiç bir şey gelmiyordu kafayı yemiştim.Ada'nın arabadan indiğini gördüm,elinde telefonu birini arıyordu.Ben açık olan camdan kafamı çıkardım ve Adaya telefondakinin kim olduğunu sordum,cevap vermedi.Benim telefonum çaldı,hemen telefonuma baktım "Psikopat Civcivim " yani bu Adaydı.Bu bana komik geldi kıkırdadım.Ama sorun büyüktü ciddileştim,aklıma saçma olsada bir fikir geldi.Kızlara dönüp mütüş fikrimi anlatmaya başladım. "Kızlar Kurtulduk!"
Ada:Ölmedik ki zaten.
Mevsim: Ya şaka yapmayı bırak kanka. Nasıl kurtulduk?
Doğa:Kurtulduk mu? Ya ama yaa
Çağla:Yaşasın!!
Ben hemen konuşmaya başladım.
"Bakın şimdi buraya en yakın benzinlik 4 km falan ya içimizden 1-2 kişi oraya gitmeye çalışsın yada arabayı itelim "
Ben bunu söyleyince kızların yüzü düştü Doğa hariç o macera sever ya.Kızlar ilk bana sonra Doğa'ya baktılar.Niye baktılar ki? Doğa pat diye konuşmaya başladı
-Kankaaaaa biz gidelim hadi nolurrr!!
Ben bir şey diyemeden Doğa kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı. Hava kararmaya başladığı için ben ve Doğa koşmaya başladık.Doğa önde ben onun bir adım arkasında koşuyorduk arkama her baktığımda kızlar biraz daha uzaklaşıyordu sanki bizden.1 KM falan gittiğimizi düşünmüştüm kontrol etmek için telefonumdaki metre-kilometre sayıcıyı açtım 999 metre olmuştu yani 1 Km için son bir metre kalmıştı.Güneş ortadan kayboluyordu.İleride sokak lambasının ışığı gözüküyordu,ben şehir umudu ile koşmaya başladım Doğa neye koştuğumu anlamadan peşimden koşmaya başladı.İlerideki ışıklar dahada netleşiyordu.Ben ışıkla aramızda az mesafe kala yandaki şu yol tabelasını gördüm tabelada "Taras Köyüne Hoşgeldiniz" Hayallerim suya düştü.Omzumda bir el hissettim bu Doğaydı.Oda aynı yüz ifadesi ile bana bakıyordu.O sırada yanımızdan bir traktör geçiyordu.Doğae hiç beklenmedik bir hareketle elini yola uzattı,traktörlü amca durdu çok tatlı bir yüzü vardı,Doğa gülümseyen yüzünü takınıp amca ile konuşmaya başladı
-Amcacım yolunuzun düştüğü yer neresi?
-İlerideki Şehre gidiyorum yavrum,sizin bu haliniz ne böyle iki genç kız akşam saatlerinde yolda?
-Ya bizim biraz ilerde arabamızda benzin bitti.Bizde benzin almaya şehirdeki benzin istasyonuna gitmeye çalışıyoruz.
-Eee atlayın bakayim yollarımız aynı bırakıverem sizi ora.
Biz amcaya teşekkürlerimi sunarak traktörün kasasına bindik ,ben az zamanlar geçirmedim bu traktörlerde.Biz ailecek yazın 1 ayında köyde kalıyorduk ben hep tarlada traktör sürdüm,yaz tatilim oralarda geçiyordu,bir sabah uyandığımda evde ne annem ne babam nede dayım ve kuzenlerim vardı sadece yengem vardı,onun yanına gittiğimde ağlamaktan kızaran gözleri ,elinde tuttuğu telefonu ile bişi bekler gibiydi.Be ona seslenemeden bir telefon geldi,arayan annem olacak ki annemin ismini söyleyerek açtı telefonu ve işte dayım vefat ettiğini söyledi.dayım vefat ettiğinde ben 11 yaşındaydım dayım vefat edince köyün adamı gitmiş oldu öbür adamı babam.Zaten babam ve dayımın arası çok iyi ,çünkü dayım ve babam köydeki işlerle ilgileniyordu.Yani babam ile kardeş gibilerdi. Her neyse..Ben bunları düşünürken kalbim parçalanıyordu.Bunu yanaklarımdan süzülen gözyaşlarından anlamıştı Doğa,o beni en iyi anlayandı çünkü oda amcasını kaybetmişti zaten onunda hikayesi benimle aynı sayılırdı...Doğa'ya baktığımda onunda göz çukurunda bir kova suya bedel gözyaşı vardı.Ne çok duygulanmıştık
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavili Oğlan
Teen FictionHayat ne masal ne de zamandan ibaret sen Hayat'ı nasıl görürsen öyle başlar, öyle de ilerler. Hayatın gerçekleri ile erkenden yüzleşmek Damla için zor olsada oda artık kendi hikayesini prens ve prenssiz kurmaya başladı. Devam etmek için Okuyunuz b...