Hayat ne masal ne de zamandan ibaret sen Hayat'ı nasıl görürsen öyle başlar, öyle de ilerler. Hayatın gerçekleri ile erkenden yüzleşmek Damla için zor olsada oda artık kendi hikayesini prens ve prenssiz kurmaya başladı.
Devam etmek için Okuyunuz b...
Zaten gezmek için gelmiştik buraya, yinede emin olmak istiyordum. Ondan bizimkilere haber vermek istedim. Aşırı nazik olarak konuşmaya başladım. -La Alaağğğğğsssss, Doğa gız bı bakıvəğ hələ bağ Əmir yok arıyak mı az dolanak? -Kız Azerice'ye level atladı töbe bismillah. Yüzüme salakça bir gülümseme geldi ben onu anırmaya çevirdim, diğetleride geldi hep beraber ilk masayı sonra etrafı toparladık herşeyi arabaya tıktık, sonrada Emir'i aramaya çıktık. Hepimiz ortak gidiyorduk. Dere'nin oralara gitmeye karar verdik. -Dere'ye de bakalım belki Glu Glu Glu yapmaya gidiyordur. -Doğa sus bi kanka ciddi ol ilk önce -Ciddi olmak ve Doğa? Ozan ortaya küçümseyen bir bakış attı. Sonra herkes tekrar eski ruh haline döndü. Güney yanıma geldi, elimi eline sıkıştırdı. Çekemezdim, Çekmeyecektim de. Neyse işye yürüdük yürüdük. Emir tahmin ettiğimiz gibi derenin yanındaydı çalılıklardan hiç bir şey belli olmuyordu. Ben en önde gidiyordum çalılıkları çektiğimde Emir oturmuş telefonda biri ile konuşuyordu.
-Doğa- Damla kenara çekildi, ben geçtim Emir biri ile konuşuyordu. Ben yanına gitmek istedim her adımım onun benden uzaklaşması gibiydi sanki, her adımım benim ona gidişimimi zorlaştırıyordu sanki, içimde kötü hisler vardı. Sadece benim değil herkesin... Yavaşca Emir'in yanına geçecektim ki telefon daki kadının sesine kaydı kulağım. Durdum ve dinledim -Emir bey annenize ait bir kayıt bulamadık, ama babanızın son bulunma noktası New York.. -Teşekkürler, peki, peki ya Mira? Mira'ya ait hiçbir bilgi yok mu elinizde? -Mira yetimhane'den alınalı 2,05 ay oluyor Emir Bey -Bir dakika Mira'yı alacak kimse yok ki! Benim iznim olmadan nasıl Mira'yı verirsiniz!! Emir'in sesi çok yükseliyordu, Mira kim di ki? -Emir bey gelen kişi bizzat Mira'nın üvey annesiymiş nüfus'da kayıtları öyle gözüküyor. -Üvey anne? O kim ad soyad verildi mi? -Ad soyad vermeye yetkimiz yok Emir bey -Bakın ya şimdi ya da hiç patronunuzun telefon numarası bende var unutmayın... -Tamam Emir bey, adı Nesil Başak kendisi 38 yaşında şu an New York'ta telefon numarası: ••••••••••• -Sağ olun iyi günler.. Hemen telefonu kapattı Emir, birden arkasını döndü beni görünce kaşları çatıldı. Sonra beni kendine çekti, yanına oturttu. -Konuşulanları duydun mu? -Duymamam mı gerekiyor du? -Sayılır -Mira kim -Kardeşim Emir'in kardeşi mi varmış?! Hiç bahsetmiyordu. Bir kere ağzından aile ile ilgili bir şey duyamadık. -KARDEŞİN Mİ VARDI? -Annemden çıkan benden küçük canlı -Öf Emir -Kardeşini niye almadın? -Olmazdı, çok canı yanardı bakacak kimse yoktu ayrıca. -Niye canı yansın ee ben de bakardım kardeşine Sustu cevap yok. Sonra işte bizimkiler geldi, onları almadan Emir'le düzgün bir fotoğrafımız olsun istiyordum, hemen telefonumu çıkardım, Snapchat'e girdim ve işte güzel bir Snap!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TTelefonu cebime koydum ve Emir'e baktım zor bir şey yaşıyordu. Kardeşi yetimhanede kalmış yıllar boyu, ve şimdi tanımadığı üvey annesi Mira'yı almış. Ona yardımcı olmak istiyordum.. -Emir -He -Kardeşin Mira -Nolmuş? -Hiç üzülmüyor musun? -Ben üzüntümü sessizliğim ile belli ederim... -Mira senin için neysi Emir? Yetimhaneye bıraktığın acımadığın kardeşin mi? -Annemden bana kalan son hatıra, zarar görmesini istemiyorum, kardeşin olmadığı için anlayamazsın! -Benim herşeyden çok nefret ettiğim bir Abim var. Ve ben onu yıllardır görmüyorum içimde kalan nefret ile besliyorum onu! Ya sen küçüçük kızı Yetimhaneye bırakmaya kalbin dayanıyor muydu Emir? -Doğa senin baban, deden, amcan, dayın sülalen mafya mıydı? Hayır o zaman sus... Daha fazla konuşamadım. Susmak en güzel cevaptır bazen....
-DAMLA- İkisi birbirine bağırıyordu, durup durup yeniden başlıyorlardı. Emir'i bulduğumuza göre artık geri dönebilirdik. Ben burda çok sıkılmıştım artık eve gitsek iyi olacaktı...
