Gidip konuşmak istemiyordum belki daha sonra anlatır diye, Kumsal'ın kolundan tutup yanıma oturttum, anlatmaya başladım. Diğer kızlarda geldi.
-Kızlar ben bir şey farkettim.
-What dedin gūlûmmm dedi Doğa
- Güney.
Hepsi kafasını "Noluyo lan" şeklinde salladı.
-Bu aralar çok değişik davranıyor, benden soğuduğunu düşünmeye başladım.
Çağla Güney'e baktı.
-Damla haklısın biraz değişti.
-Akşam Güney ile "BAŞ BAŞA" konuşacağım.
Kızlar onların olmasını istemediğimi anlamış oldular ki asker selamı verip gülmeye başladık..AKŞAM EVDE
Güney ve Ben dışında herkes evden çıkmıştı, ben Güney'in olduğu Salon'a doğru ilerledim Salon kapısında derin bir nefes alıp kapıdan hızlıca girdim. Güney'in tam karşısında duran koltuğa oturdum. Bana bakmadı bile.
-Güney
-Efendim?
-Değiştin.
Cevap vermedi.
-Bu aralar çok garipsin bir şey mi oldu?
-Hayır.
Güney beni geçici cevaplar ile oyalıyordu, sinirlendim.
-Güney bişi söyle
-Ne diyeyim?! SÖYLESENE NE DİYEYİM ?!
- Değişmediğini, benden soğumadığını söyle!
-KENDİ HİSSETTİKLERİMI SÖYLEYEYİM Mİ?!
- SÖYLE!
Sert bir hamle ile ayağa kalktım. Odanın içinde sinirden dönmüş gözlerim ile tur atıyordum.
-HADİ GÜNEY! NEDEN BÖYLESİN?!
-SEN SOR DİYE OLDU MU?
Elime aldığım bardağı yere attım bardak tuz buz oldu.
-Güney oynama benimle söyle herseyi bitsin OLAY!
-BİTECEK BİR OLAY ANLIYOR MUSUN DAMLA!
-Sen bitirmenin NE DEMEK OLDUĞUNU DAHA İYİ BİLİRSİN!
Güney sinirle ayaklandı duvara yumruk atmaya başladı.
-Hay ben bu dünyanın ........... koyayım!
-Güney buranın sonu iyi olamayacak!
-AYRIL LAN O KADAR İSTİYORSAN AYRİL!
-BEN ÖYLE DEMEDİM!
-NEDEN Değiştin dedim sadece...
Güney durdu, arkasını döndü önüme geldi aramızda biraz mesafe vardı.
-Çünkü bitiyor anlıyor musun? Herşey bitiyor! dedi
- BİZİ SEN BİTİRDİN!
Odadaki masada ne varsa yere attım sandalyeleri tekmelemeye başladım. Güney Salon kapısına geldiğinde durdu arkasına bakmadan konuştu.
- O zaman BİTELİM. ŞİMDİ, KENDİNE İYİ BAK SONSUZA KADAR.
O salondan çıkınca elime aldigim vazoyu kapıya attım, oda kırıldı. Dış kapının kapanma sesi tüm apartmanda yankılandı, olduğum yerde istemeden gözyaşlarımın aktığını hissettim. Elimle sildim, sildim, sildim ve sildim bitmiyordu, gözyaşlarım bitmiyordu. Odaya gittiğimde bütün yatakların yorganlarini yere attım yastıkları söktüm. Çok canım yanıyordu. Bağırmaya başladım. Birden dış kapıdan birilerinin girdiğini duydum bizimkiler olması lazımdı. Akmış rimelim, dağılmış saçım ile rezalet bir ruh haline sahiptim. Duvarları yumruklayıp buldum her bardağı kırıyordum kızlardan biri beni bileklerimden tuttu.
-Damla bu ne hal? İyi misin? Sakin ol.
Ağlıyorum sadece ağlıyorum.BİR KAÇ SAAT SONRA.
Beni sakinleştirseler bile ben hala üzgün ve bitkindim, hiç bu kadar kötü olmamıştı kalbim.
Onlar mutfakta oturup konuşuyordu ben odada yalnızca yatıyordum,içerden bağırma sesleri geldi bizim erkekler telefonda birine bağırıyordu sanırım bu kişi Güney'di.
-Allah belanı VERSİN GÜNEY!
-Lan kızı soktuğunu duruma bak be daha 1 saat geçmedi sen yeni sevgili bulmuşsun.
-Yazık lan sana...
Duyduğum cümleye inanamadım hemen yataktan doğrulup mutfağa ilerledim kapıyı açtığımda erkekler telefonu kapattı.
-Güneydi dimi o?
Hepsi sustu.
-Yeni sevgili yapmış.
Yine sustular.
-Çabuk unuttu bizi.
Hepsi kafalarını eğip susuyordu.
-Susun en büyük hakkınız, üzülmek te öyle...
Alas kafasını kaldırdı.
-Aldırma, unutabilirsin onu.
-kolay değil severken unutmak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavili Oğlan
Teen FictionHayat ne masal ne de zamandan ibaret sen Hayat'ı nasıl görürsen öyle başlar, öyle de ilerler. Hayatın gerçekleri ile erkenden yüzleşmek Damla için zor olsada oda artık kendi hikayesini prens ve prenssiz kurmaya başladı. Devam etmek için Okuyunuz b...