Mavili Oğlan

Ananı Niyolay Ye Ye

Bölüm Şarkısı:
Ananı Niyolay Ye Ye
MULTİMEDİA-BURCAK DAMLA (Başrol)

Festival saati gelmişti, hepimiz çok heyecanlıydık. O sırada müzikler çalmaya başladı. Çalan müzikle hepimiz yerlerde yuvarlana yuvarlana gülüyorduk.

"ANANI NİYOLAY YE YEEEE"
Şarkıya eşlik ediyorduk, Şarkının yazarı Volkan, bu şarkının
"ANANI YİYORLAR YE YEE" diye anlaşılması üzerine halktan baya tepki görmüştü. Çok eğleniyorduk. Festival oyunları başlamak üzereydi, biz taaa en başa gittik oradan bütün Festivali gezecektik, o an tek düşündüğüm şey
"EĞLENCE,EĞLENCE, EĞLENCEEEE"
       °°°°°°
Kaya ve Ada'nın arasında bir bozukluk vardı birbirlerine uzak davranıyorlardı. Ben Güney'e yaklaştım kulağına fısıldadım.
-Ada ve Kaya küs mü?
- Kaya'ya sordum hiç bir şey anlatmadı. 
-Araları çok bozuk gibi,yani Ada birkaç gündür garip davranıyor.
-Kaya da cok durgun,eski Kaya gibi davranmiyor.
Güney'in koluna girip yürüdük beraber Kaya ve Ada ya baktığımda, birbirlerine hiç yakın değildiler,acaba ne olmuş olabilir ki?
Biraz yürüdükten sonra şu top atıp oyuncak kazandığın yerler var ya oraya gelmiştik. Güney cebinden 1 TL çıkardı kasada duran adama uzattı adam 3 toplam verdi bi top bana uzattı, gülerek aldım. Gözümü kıstım nişan alıyormuş gibi yapıp topu o küçük hedefe attım. Veeeeee tabikide ıska... Güney hiç nişan bile almadan attı. Onun ki tuttu. Amca
-Hangi ayıcığı istersin yakışıklı genç.
-Damla hangisini istersin Sevgilim
-Mavi olan çok tatlıymış.
- Eee ama burda mavi yok.
-Sen benim Mavili Oğlanımsın.
Güney bana sıkıca sarıldı. O an9 dünyanın en mutlu siyah kalpli kızıydım. Sonra amca beyaz birayıcık getirdi içinede bir not koymuş. Ya acaba neden kasacı  amca bir not koyar ki?
-Gençler, bende sizin gibiydim eskiden, siz herkesin ihtiyaç duyduğu aşkı herkese yayıyorsunuz etrafı neşelendiriyorsunuz. Siz hiç 2 parçaya bölünmeyin. Aynı kalpte yaşayın..

Bu not içimi çok ısıtmıştı. Güney de notu okumuş olmalı ki bana baktı bende ona uzun bir süre baktım, gülümsedik, sarıldık.. Kumsal ben farketmeden elimdeki kağıdı aldı.
-OHA Kumsal napıonn
-Lan amcayı mı büyülediniz naptınız?
O sırada Doğa elimdeki o çok pofuduk ayıyı gördü. Bir Emir'e bir ayıcığa baktı.
-EMİR BENDE İSTİYORUM!!
-Ben atamam ki
- Banane alacaksın!
- Doğa sevgilim napiyon?
-Ya bende IS-Tİ-YO-RU-MMMMM
- SİNİRLERİMİ AYAKLARIMA İNDİRME BENİM SINIRLENİYORUM!
Emir sinirli olmadığı için sinirlenen tiplendendi. Emir sinirlendi. Ve o ayuciklardan almaya gitti. Amcaya 10 TL verdi.
-Abi üstü kalsın bi ayıcık versene.
-Hemen. Al bakalım
-Al Doğa hadi yürü
-Ama bunu İçinde not yok!
-HAY SENİN NOTUNADA AYICIĞINA DA.......
Çağla ve Ozan halinden memnundu. Onlarda kol kolay etrafı seyrede seyrede geliyordu. O sırada ben biri ile çarpıştım. Güney benim bir kolumdan çarpıştığım kişi bir kolumdan tuttu.
-Özür Dilerim hanım efen-
Sözümü yarıda kaldı. Ben adamın yüzüne bakacakken adımı söyledi.
-Damla!
Çocuğa biraz daha dikkatli baktım bu benim ilk okul arkadaşım Çınar, Çınar Atalay.
-Çınar?
-Damla çok değişmissin
-Sende baya değişmissin. Öyle böyle değil yani.
Bunu söylerken biraz güldüm. Çocuk ilkokula göre daha taş olmuştu.
Konuşmaya Güney atladı.
-Öhöm. Bende Damla nin BİRİCİK SEVGİLİSİ
Yine kıskandı benim Mavili Oğlanım.
-Tanıştığıma memnun oldum Bende Damlaya lise 3'e kadar Eşlik eden kankası
-Eee çınar senin ne işin var burada?
-Sevgilim ile tatile geldik.
-Yengem kim tanışalım bakalım
dedim ve göz kırptım. Acaba şimdiki sevgilisi kimdi? Sınıfta onunla çok dalga geçerlerdi. Lisede peşinde koşmayan kız kalmamıştı, o benim bende onun en zor zamanında yan yana duruyorduk. Taki annesi 6. Evliliğini yapıp şehirden ayrıldıklarında oda gitmişti. Sonra elinde pamuk şeker ile çok tatlı bir kız geldi. Kız çok şirindi.
-Merhaba!
-Merhaba ben Burçak Damla iki adım var kafana ne eserse onu söyle ben alınırım!
Gülmeye başladık.
-Bende PelinSu Tanıştığıma memnun oldum!
-Ben de
Bizim grup ta tanıştı Pelinsu Ve Çınar ile. Çok sevdiler.

FESTİVAL SONRASI
Festivalde çok yorulmuştuk. Otelden çıkışımızı yapıp dışarda kamp yapmak için hazırlandık. Pelinsu ve Çınar da bizimle geleceklermis yani biz davet ettik. Kamp alanına geldiğimizde Çağla kendinden geçti.
-Burası böcek dolu!
-Kanka ölmezsin korkma
- bunlar öldürür ıyyy pis şeyler!
Erkekler Çadırları kuruyordu. Biz de ateş yakıp çalı,çırpı arıyorduk.
-Kızlar ben şurada bir yığın gördük oraya bakıp geliyorum!
-Taaaamaaamm!
Diye bağırdılar.
Telefonumu çantamda unutmuştum aman zaten ne işe yarar ki telefon. Yerde çalı, çırpı topluyordum. Sürekli yerde bi şeyler alarak ilerliyordum. Kafamı yerden kaldırdığımda etrafımda sadece ağaçlar ve otlar vardı başka hiçbir şey yoktu. Hava karanlık olduğu için sadece ay ışığı etrafı aydınlatıyordu. Korkuyordum,
-Ben burdan mı geldim? Yok ya bu taraf. Hayır oradan gelmedim? Ben nereden geldim? Ya öf oöf
Bağırmaya başladım.
-Kimse yok mu? Bir oduncu, bir insan, kimse yok mu?!!!
Oturduğum yerde ağlamaya başladım. Herhangi biri Yola doğru yürümeye başladım.

<<<GRUP>>>
Damlanın olmadığını ilk Çınar fark etti.
-Arkadaşlar, Damla yok.
-O şurada odun almaya gitti.
-Ama orada kimse yok.
-Arayalım!
Ada hemen Damlanın numarasini çevirdi.
Çadırdan telefon sesi geldi.
"ANANI NİYOLAY YE YEEEE"
-Telefonunu almamış!