on dört - "pass"

3.4K 480 119
                                    



 "Bunu nasıl yaptım?" diye sordum duvara boş boş bakarak. Hala yanımda duran Jungkook iç çekti.

 "Hiçbir fikrim yok. Bunu bilmesi gereken kişi sensin. Sen söyle."

 Ne kadar düşünürsem düşüneyim nasıl yaptığıma dair aklıma bir şey gelmiyordu.

 "Peki.. Artık özgürüm mü demek oluyor mu? En azından senden yana?"

 Bana düşünceli bir şekilde baktı.

 "Göreve gideceksin." dedi yavaşça, sanki duş almamı söylüyormuş gibi, konuyu değiştirerek.

 "Babanın sakladığı bir şeyler var. Daha önce haritada olmayan bir yapı bulduk. Ben gidecektim ama buradakilerin eğitimi aksarsa enstitü bir avuç veledin yeteneksizlikleri altında yıkılıp gider."

 Jungkook'tan uzakta olma düşüncesi neşemi yerine getirmişti. Daha fazla emir olmayacaktı. Özgür olacaktım. 

 "Tek mi olacağım?" diye sordum bir anlık şaşkınlıkla. Bana şaka yapıyormuşum gibi baktı.

 "Sana bir ödül gibi geliyor değil mi? Değil. Yalnız olmayacaksın. Kaia ve Taehyung da seninle gelecek. Unutma, oradaki yeni eleman sensin; onlar senden önce de yüzlerce göreve gitti."

 Yüzümdeki neşe anında sönmüştü. Kaia; benden nefret eden, bir süre önce ölümüne dalaştığım asker, Taehyung; kardeşi olduğum saçmalığını öğrendikten sonra benden tiksinen, bir kere bile olsun benimle konuşmayan bir diğer askerdi. Orada ölmeme ihtimalim gözüme çok küçük görünüyordu. 

  "Beni Yeni Çöl'e gömüp kaybolduğumu söylemeleri olasılığının ne kadar yüksek olduğunu biliyorsun, değil mi?" Sözlerim üzerine dudakları kıvrıldı.

 "Kolundaki çip hala etkinken seninle bağlantıyı koparmamız biraz zor. O olmasa bile seni her halükarda bulurum." Sesi güvenliden daha çok tehditkardı. Kaçmaya çalışırsan ölürsün. Kıçımın tehditkarı. 

 "Peki ne bulmamız gerekiyor? Aradığımız şey nedir?"

 Bakışları düşünceli bir hal aldı ve bana ciddiyetle baktı. Bu konu onu rahatsız ediyor gibiydi.

 "Önce yapıda canlı birileri var mı ona bakacaksınız, sonra içerideki ekipman varlığına; her şeyi bir rapor hazırlamak için belgeleyeceksiniz. Çantalarınızda fotoğraf makineleriniz olacak, ses kaydı alabilir, gerekirse video çekersiniz. Bunlar Kaia ve Taehyung'un bildiği şeyler, bu yüzden sana anlatıyorum. Her şeye hazırlıklı olmalısın. İkisiyle de ilişkin bok gibi olduğu için ikisine de dikkat et."

 Sanki ikisiyle de aramın bozuk olmasının sebebi bendim. Yapmak zorunda olduğum şeyler isteğime bağlıymış gibi göründüğü için sinirleniyordum. Bunu kimseye söyleyememekse öfkemi iki katına çıkarıyordu. Yoongi'yle her zaman konuşamıyorduk.

Jungkook sessizliğime karşı işi bitmiş gibi arkasını dönecekti ki kolunu tutup durdurdum.

 "Hala itaat bağı hakkında bir şey söylemedin. Tamamen özgür müyüm, yoksa değil miyim?" 

 Gözlerini devirdi ve bana dişlerini sıkarak baktı. Ben bir şey söylemesini beklerken kolunu parmaklarımdan silkeledi, güçlü parmaklarıyla kolumu tutup aramızdaki mesafeyi azalttı. Direkt olarak gözlerime bakıyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlayamadan konuştu.

 "Önümüzdeki 15 saniye için böylece kalacaksın." 

 İrkilmiştim. 

 Nefeslerimiz birbirine karışıyordu, dudaklarımız arasındaki mesafe birkaç santimden ibaretti. Kendimi geri çekemiyor, çığlık çığlığa bağıramıyordum. Sadece öylece duruyordum.

 Yanılmıştım, özgür falan değildim. 

 Hatta şimdi; her şey daha boğucu hale gelmişti. 


 ***

Helö madırfakırs!!

 Pü ananı s2m yorumlarınızı görür gibiyim şimdiden sufgdufhufghadı

Bu bölümün kısa olmasının sebebi bir dahaki bölümle birleştirirsem çok fazla uzun olacağını düşünmem ve konunun bölünmesini istemediğimdir. 

 Bu arada Jungkook'un bu davranışından sonra 70 kişi aynı kıza aşık konulu klişe dizilerden birine dönmedik tab2. Kook'un durumu biraz farklı, sonraki bölümde ya da bir sonrakinde bu söylediklerimi anlarsınız zaten. 

 Hadi seviyom alayınızı xo

crossfire | kim taehyung.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin