üç - "inside"

5.8K 663 490
                                    


Her şeyin beyaz olduğu bir oda daha.

Min Yoongi'yle konuşmama en az 24 saat vardı. Ona verilen işleri halledip geleceğine dair söz vermişti, sonrasında her şeyi ayrıntılı bir şekilde konuşacaktık.

Şimdiyse gözünü bir an olsun üstümden ayırmayan Taehyung'un yanındaydım. Düşünceli gibiydi ama aynı zamanda dikkatliydi de. Sanırım numara yapmadığımdan emin olamıyordu. Ama bu sefer asla belli etmeyecektim, her adımımı dikkatlice atacaktım.

Taehyung bir odanın önünde durduğunda ben de durdum. Görmem için yavaşça şifresini girerek kapıyı açtı ve eliyle içeri geçmemi işaret etti.

"Burası senin odan. Yarın sabah erkenden eğitime başlayacaksın."

Odaya göz gezdirerek etrafımda döndüğümde Taehyung'u beni incelerken yakaladım ve paniklemeden cilveli bir şekilde gülümsedim. Gözlerini duvara çevirerek boğazını temizledi.

Yumuşamamalıydım. İç çektim ve odayı incelemeye devam ederken sessizce konuştum.

"Banyo yapmam gerek." Son heceyi odada banyoya açılan bir kapı bulmak için bakınırken uzatmıştım. Çabalarımı anlamıştı.

"Seni banyoya götüreyim." O kapıdan tekrar çıkarken peşine takıldım. Etrafı incelerken yanımızdan geçen askerlerin çıktığı yerin tuvalet olduğunu görünce kaşlarım çatıldı. Kadın ve erkek ayrımı yok muydu?

Tuvaletin biraz ilerisinde Taehyung sağdaki girişten girdi ve başını yana çevirerek arkasında mıyım diye baktı.

"Geldik." diyerek içeri girdi. Peşinden girdiğimde biri kadın diğeri erkek iki askerin birlikte -sohbet ederek- üzerini giyindiğini gördüm. Ağzım açık bir şekilde onlara bakarken gözlerimi Taehyung'a diktim. Taehyung askerlere başıyla selam vererek giyinme odasından banyolara açılan kapıdan geçti. Şaşkın şaşkın peşinden gittim ancak o anda hatalı mıyım diye geriye dönüp bakma ihtiyacı duydum. Çünkü burasının "banyolar" ifadesiyle hiçbir benzerliği yoktu. Yan yana dizilmiş duş başlıklarının olduğu soluk mavi fayanslı duvarlardan başka bir şey değildi.

"Buranın banyo olduğundan emin miyiz?" dedim tereddütle etrafta kabine benzer bir oluşum ararken.

"Seni rahatsız eden şey ne?" dedi anlamamış gibi. Yüzüne şaka yapıyormuş gibi baktım.

"Mahremiyet eksikliği; cinsiyetçi gibi görünmek istemem ama burada kadınlar ve erkekler aynı ortak alanları mı kullanıyor? Kabinsiz bir duş alanı gibi? "

Demek istediğimi anladı ve hafifçe gülümsedi. "Biz askeriz, Seo Ra. Karşımızdakinin kadın ya da erkek olması bizim için bir anlam ifade etmiyor. Buradaki tek görevimiz bize verilen görevleri yerine getirerek topraklarımızı korumak."

Daha sonra döndü ve bir dolap işaret etti. "Üniforman ve kişisel eşyaların burada."

Bön bön suratına baktım. Daha sonra tuhaf görünmemek açısından kendimi toparladım ve fikir aklıma yatmış gibi başımı salladım.

Peki biz aynı anda banyo yapacak mıydık? Yan yana? Çırılçıplak? Yani.. O haldeyken banyo yapabilecek miydik?

Belli ki onun için sıkıntı yoktu. Ama ben konuyu açtıktan sonra tekrar düşüncelere daldığını görebiliyordum. Ne düşündüğünü bilmemek beni deli ediyordu.

"Haydi banyonu yap, çok geç kalma." dedi ve bana bakmaya devam etti. Tuhaf tuhaf etrafıma baktım, elbisemin düğmelerinden birini yavaşça açtım. Hala bana bakıyordu. İç çekerek bakışlarımı gözlerine diktim.

crossfire | kim taehyung.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin