" Anne söyler misin benim altın gününde ne işim var ? "
" Kumsal da pek güzelleşmiş.Sevgilin var mı kızım?"
Yok daha neler diye içinden geçiren Kumsal,
" Sohbetinize doyum olmuyor ama benim gitmem gerekir."
" Sana, çok yakışıklı damat adaylarımız var.Bunu değerlendirmelisin."
Sabahtan beri evlen artık söylentilerinden bıkmış olarak kaçmak için yer arayan Kumsal,
" 25 yaşındayım ve oldukça gencim."
" Ben senin yaşındayken çocuğum vardı." diyen teyzelere artık hayırlısı diye geçiştirdi ama Kumsal ilgi odağı olmaktan bir türlü kurtulamıyordu.Bu sefer de doktor olduğunu bilen komşu tayfası başlamıştı şuram ağrıyor buram ağrıyora...
" Ben Kalp Cerrahıyım.Diz ağrılarınız için Ortopedi bölümüne gitmeniz de fayda var." diye söylese de teyzeler direttiğine diretiyordu.
" Tamam tıp okudum da teyzeciğim, yine de uzmanına gitsen daha iyi teşhiş konulmaz mı? Hem hastaneye de gitmen gerekir." diyerek hızlıca ayağa kalktı.
Tuhaf tuhaf bakan komşu tayfasının yanında annesinin otur oturduğun yere bakışlarına karşılık,
" Anneciğim bak şimdi aklıma geldi.Benim bugün hastanede olmam gerekirdi." diyerek annesinin korkunç bakışlarına karşılık zorlukla kelimeleri bir araya getirdi.
Komşu tayfasından da özürünü dileyerek hızlıca kapıya attı kendini.
" Şu hayatta doktorsan yaşlı içerikli komşu ve akraba tayfasından doktor olduğunu gizleyeceksin." diye bir maddeyi daha listesine ekleyip mırıldandı kendince.
Bilinmeyen Numara: Nasılsın?
Kime: Sen mesaj attın daha kötü oldum.
Belki konuştukça kendisinden vazgeçerdi ya da kendini ele verirdi.Çünkü bu arkadaşlarının oyunundan başka bir şey olamazdı. Telefondaki adamın sesini duymuştu ama yine de bir oyun olduğu düşüncesinden kendini alamıyordu.
& & & & & & & &
İki gün önce aldığı mesajdan sonra çevresini artık daha iyi gözlemler olmuştu. Her kim ona oyun oynuyorsa artık bu çok sıkıcı olmaya başlamıştı. Genç kız artık fazlasıyla bunalmıştı. Her kimse onu her anını biliyordu. Üstelik karşısına da hiç çıkmıyordu. Sıradaki hastası odaya girince kafasını dalgınca kapıya çevirdi. Düzenli hastası Mehmet Amca içeri girince buruk bir şekilde gülümsedi. Bu sefer yanında bir kişi daha vardı. Gülümseyen bir şekilde yanındaki genç oğlanın da elini sıktı. Nedense bu amcayı çok seviyordu. Hastasından çok dedesi gibi bir yakınlık hissediyordu.
''Sana bahsettiğim torunum. Huysuzluk çıkarıp yanıma geldi. Laf anlatamıyorum bu haytaya.'' diyerek Kumsal' a yakındı.
'' Amcacığım bu çok iyi. Sizi düşünen sizin sağlığınıza sizden daha çok önem veren kişilerin olması sizin çok sevildiğinizi gösterir. Bu da bir nevi bana yardımcı oluyor.'' son cümlesini yanındaki gence bakarak söylemişti.
Genç kızın bakışları genç adamla buluştu. Bir müddet öyle kaldı. Bu garip etkileşimden hiç hoşlanmamıştı. Anlamlandıramadığı bir şekilde istemsizce gözleri durması gereken süreden fazla kalmıştı.
Bu süreçte yanındaki adamın fiziksel özellikleri de genç kızın dikkatinden kaçmamıştı. Fazla yakışıklı, bir kızın tekrar tekrar dönüp dönüp bakacağı cinsten bir yakışıklılığı vardı. Duruşu 'ben bir karizmayım' diye bağırıyordu.
Kumsal kafasını olumsuzca sallayarak Mehmet Amca'ya tekrar döndü. Tam o esnada kapısı çalmıştı.
Arkadaşı Engin kapının arasından kafasını sokmuş
''Girebilir miyim? ''
'' Aaa. Engin şu an bir hastam var. Ben Mehmet Amca'yı gönderip gelirim birazdan yanına.''
''Tamam bekliyorum. ''diyerek göz kırpıp çıktı.
Kumsal hızlıca Mehmet Amca'nın sonuçlarını değerlendirdi.
Yanındaki torununa gözü kayınca geldiği dakikadan bu yana biraz gergin duruyor gibi görünüyordu. Kumsal kendisinden kaynaklandığını düşünerek genç adama dönerek,
''Üzgünüm dedenizin bunları yapması gerekir. Eğer sizlere uymuyorsa bunu hastanemizin hizmetinden....''
''Hayır sıkıntı yok. Bunu karşılayacak maddi durumumuz var. ''
Genç kız aslında Mehmet Amca'nın zengin olduğunu biliyordu ama tam olarak ne kadar zengin olduklarını bilemediği için pek emin olamamıştı. Çünkü torunu bunları söyledikten sonra suratını asmıştı.
''Peki. Bir ay sonra tekrar görüşmek üzere.''diyerek Mehmet Amca ve torunun elini sıkarak onları gönderdi.
Derin bir nefes verdikten sonra sandalyesinde kollarını kavuşturarak geriye yaslandı.
''Bugün yine harikaydın.'' içeriğiyle aynı numaradan mesaj geldiğini görünce sandalyesinde dikleşerek üzgünce ne yapması gerektiğini düşündü. Bu kişi sandığından da inatçı çıkmıştı.
''Bakın sizi tanımıyorum. Ve artık beni takip etmeyi bırakın. Beni rahatsız ediyorsunuz. Yasal yollara başvurmamı istemiyorsanız peşimi bırakın.''diye o kişiye son olduğunu düşündüğü mesajı attı.
''Seni takip etmiyorum. Sen karşıma çıkıyorsun. Üstelik beni tanıyorsun. Çoktan tanıştık.''
Kumsal okuduklarından sonra'İşte tanıdığım biri biliyordum. Biri bana oyun oynuyor.'diye sinirle dişlerini sıkarken aklına yeni gelmişçesine elini alnına vurdu.
''Of. Engin beni bekliyor. Tamamen unutmuşum.''diye mırıldanarak hızlıca odasından çıktı.
Kapıyı açtığında kapının önünde yere çömelmiş bir şekilde Engin'i görmeyi beklemiyordu. Kollarını iki yana açmış evlilik teklifi edecek bir kişinin oturuş pozisyonunda bekliyordu. Çevresine göz attığında hastanedeki bütün çalışanların elinde
'ENGİN SENİ ÇOK SEVİYOR' yazılı renkli kartları görünce şokla bakakaldı. Birkaç hastada yorgun argın birazcıkta merakla bekleme koltuğunda izliyorlardı. Bakışları Engin'i bulunca,
''Seni çok seviyorum. Sana aşığım Doktor Kumsal Arsu. Benimle sevgili olur musun?''
Kitap yazmayı gerçekten özlemişim. Hadi bakalım yorumlarınız bekliyorum. Sizce bu kurgum diğer hikayelerime oranla nasıl? Sık sık bölüm istiyorsanız bana destek vermelisiniz çünkü ben yorumlarınız gördükçe motive olup büyük bir şevkle büyük bir ilham gelerek yazıyorum haberiniz olsun:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ HUZUR (TAMAMLANDI)
RomanceKalp ve Damar Cerrahı olan Kumsal ile yolları kesişen bir gencin aşk hikayesi? Her şey bir mesajla mi başlamıştı yoksa göz ardı ettiği bir durum mu söz konusuydu? "Yaklaşık üç aydır kalbim deli gibi atıyor, nefesim kesiliyor.Seni gördüğüm andan ber...