#36# AŞK BAĞI

3.7K 200 2
                                    

Levent'le Betül için bugün büyük gündü. Artık aşkları sadece sözlerde kalmamış resmileşmişti. Bu aşk oyununda birçok zorlu parkur olmuştu ama bunun üstesinden galip gelmeyi başarmışlardı. Ebru'nun oyunları, ailelerin iç savaşları derken birinciliği eninde sonunda geç de olsa elde etmişlerdi. Bu geçen onca zamanda hayat onlara her türlü oyunu oynamıştı. Düğün bitmiş herkes evlerine giderken Kumsal zorlukla arkadaşının yanına ilerledi. Doğumuna kısa bir süre kalmıştı. Sancıları şu aralar çok sık tekrarlıyordu. İçten bir gülümseme gönderirken

''Çok mutlu olun.'' deyip arkaşının yanaklarından öptü.

Nil de yanlarına gelirken Betül'e samimi olduğunu düşündüğü gülümseyişini gönderdi. Şakayla karışık

''Hadi kaptın yakışıklıyı. Bir ömür boyu mutluluklar.''dedi. Geçen aylar Nil'e de birçok şey katmış birçok şey de götürmüştü. Artık Levent'e olan hisleri değişmişti. Levent'i dostça görüyordu. Betül de artık en samimi dostu olmuştu. Sanki yıllarca dostluk kurmuş gibi yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Ona karşı beslediği olumsuz duygular da Levent'e olan aşkının bitmesiyle gitmişti. Tabii geçen aylarda Betül'ün Serkan'la konuşmasından rahatsızlık duysa da zamanla bunu da yenmişti.

Muhteşem üçlü yanlarına geldiğinde kızların bakışları kocalarına kaydı. Onlar artık ayrılmaz üçlüydü. Meriç, Levent, Serkan.

Meriç karısının belinden tutup kendine çekince kulağına doğru fısıldadı.

''Gidelim mi?''

Kumsal başıyla onayladıktan sonra arkadaşını tekrar tebrik edip kocasının kolları arasında düğün yerinden uzaklaştı. Arkadaşının da en az kendisi kadar güzel bir düğünle evlendiğine şahit olması keyfini fazlasıyla yerine getirmişti. Üstelik Betül bunu fazlasıyla hak ediyordu.

Nil herkes gittikten sonra üzüntüyle arkalarından baktı. Kendisinin böyle bir düğünü olmamıştı ve kocasıyla aralarındaki anlaşma bir hafta sonra bitiyordu. Üzgün gözlerini Serkan'a çevirince elleri ceplerinde kendisini izlediğini gördü.

Kendini hızla toparlayıp

''Ne var?'' diye sordu. Serkan hiçbir söylemeden genç kıza yaklaştı.

''Sorun ne? Neden yüzün düştü?'' diye yanına yaklaştıkça sormadan edemedi.

Zaman aralarındaki tartışmalarının üstüne bir kova su dökmüştü. Yaklaşık üç aydır sorunsuz bir şekilde anlaşıyorlardı ama bu ikilinin birbirlerine mesafeli davranmalarına engel olamıyordu. Aralarındaki çekimin ikisi de farkındaydı. Bunu yaşayarak bizzat tanıklık etmişlerdi. Aralarındaki çekime engel olamayarak birlikte olmuşlardı. Pişman mıydı, değildi. Üstelik evlilerdi bu gayet normaldi. Ama bu durumun tek bir kez olacağını bilmek sadece aralarındaki çekimden dolayı olduğunu bilmek genç kızı fazlasıyla üzmüştü. Serkan da sevgi yoktu.

Genç kız kalbindeki bu boşluğun dolmasını istedi. Levent'ten sonra ikinci bir karşılıksız aşk vakasıyla karşı karşıyaydı. Bu sefer bunu kaldıramayacağını düşündü ama artık başka çaresi kalmamıştı. Boşanacaklardı sözleşmelerinin süresi dolmak üzereydi.

Şimdi de 'sorun ne?' diye sormuş sahte kocasına bakıp bir şey olmadığını söyleyecekti. Dili tüm gerçekleri gizleyip sussa da kalbi susmak bilmiyordu.

''İyiyim. Gidelim mi eve?''dedi.

Serkan şaşkınlıkla Nil'e baktı.

''Gerçekten seni çözemiyorum. Tanıştığımız ilk gündeki kızla alakan yok. Senin şu uysal halini gören melek zannedecek.''dedi.

KALBİMDEKİ HUZUR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin