Günler birbirlerini kovalıyordu ve hala iki gencin araları düzelmemişti. Kumsal yine bir gece yarısı aklındaki sorularla yatağın içinde boğuşurken yanına uzanmış kocasına döndü. Artık bu müjdeli haberi içinde tutamayacak kadar duyguları da yorulmuştu. Farkında olmadan birbirlerini yıpratmışlardı.
''Meriç, yeter artık? Bu hallerine bir son verir misin?''
Meriç yine hiçbir şey duymamış gibi yan dönüp yatacakken genç kız kendinden beklenmeyecek bir şekilde Meriç'in üstüne çıktı.
''Söyle ne yaptım sana?''
Meriç sıkıntıyla nefesini verdi. Genç kızı yaklaşık iki haftadır gözlemliyordu ve şüpheli bir durum görememişti aklındaki soru işaretlerini sorup sormamak arasında kararsız kaldı.
Kumsal meydan okur bir şekilde karnına oturmuş cevap bekleyen gözlerle kocasına bakıyordu.
''Dediğim gibi bir şey yok.''derken Kumsal sinirle atıldı.
''Bir şey yok ama benden kaçıyorsun öyle mi bana soğuk davranıyorsun Meriç. Ve benim sabrım taşmak üzere.'' derken sesine üzgün bir tonlama vererek ve sinirli sesinin yerini yumuşak ses tonu alırken sordu.
''Bana dokunmuyorsun bile. Sahi ne kadar oldu bana dokunmayalı?''derken Kumsal gerçekten üzgündü. Meriç hep kaçmıştı. En son yakınlaşmaları fotoğraf çekiminde olmuştu ondan sonraki tek yakınlaşması sarılarak uyumaları, Meriç'in saçlarından öpmesi olmuştu.
Meriç zoraki bir yutkunmayla gözlerini kaçırdı.
''Hatırlamıyorum.''derken Kumsal ağladı ağlayacaktı bu kadarı da fazlaydı.
''Meriç ne istiyorsun, beni sevmiyor musun artık?''diye sordu. Meriç farkında olmadan kızı üstüne daha da çekerken
''Sen söyle.''
Kumsal anlamaz gözlerle kocasına bakarken Meriç'in kolları sıkılaştı.
''Sen söyle Kumsal, beni sevmiyor musun artık yoksa hiçbir zaman beni sevmedin mi?''
Kumsal şaşkınlıkla kaldı.
''Bu ne demek?''derken Meriç kaç gündür aklındaki gezinen tilkilere son vermek amacıyla her şeyi itiraf etti.
''Duydum. Beni sevmediğini, benden nefret ettiğini duydum. Neden Kumsal?''
Kumsal şaşkınlıkla kocasına baktı. Kocasının üstünden kalkmak istedi ama kocası buna izin vermedi. Cevap bekleyen gözlere anlamamış gözlerle bakmaya çalıştı.
''Ben öyle bir şey söylemedim. Bunu nereden çıkardın?''derken kocasının cümlelerini düşündü. Hiçbir zaman öyle bir cümle kurmadığına emindi.
''Telefonda biriyle konuşuyordun ve gayet keyifli bir şekilde beni sevmediğini söylüyordun.''derken Kumsal'ın kaşları çatıldı. Düşünmeye başladı ama kocasını bu kadar severken böylesine bir cümle kurabileceği ihtimaller dahilinde bile değildi. Kocasının devam eden sözleriyle ağzı şokla açıldı ve o konuşmayı hatırladı.
''Üstelik benden bir şeyler gizlediğin de kesindi. Saklamayı düşünüyorum sürünsün biraz daha dedin.''derken Kumsal'ın gülümsediğini gördü.
Kumsal keyifle gülümserken
''Sen bu yüzden mi böyle davranıyorsun?''derken Meriç, Kumsal'ın yüzündeki keyifli gülümseyişten bir anlam çıkaramayarak şaşkınlıkla baktı.
Kumsal arzulu bir sesle kulağına doğru fısıldayarak konuşmasına devam etti.
''Seni sevmediğimi nasıl düşünürsün Meriç Saraçlı. Üstelik sana deli gibi aşıkken.''derken Kumsal, Meriç'in bu haline içten bir kahkaha attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ HUZUR (TAMAMLANDI)
RomanceKalp ve Damar Cerrahı olan Kumsal ile yolları kesişen bir gencin aşk hikayesi? Her şey bir mesajla mi başlamıştı yoksa göz ardı ettiği bir durum mu söz konusuydu? "Yaklaşık üç aydır kalbim deli gibi atıyor, nefesim kesiliyor.Seni gördüğüm andan ber...