''Mehmet Dede başka bir şey ister misin?''
''Yok kızım sağ ol.'' derken Kumsal ailesine mutlulukla gülümsedi. Herkes buradaydı. Kendi ailesi, Meriç'in ailesi, Levent ve Betül, abisi ve Nil.
İki yaşına basmış oğlu ortamın neşe kaynağıydı. İlgi odağı olmuştu. Tüm gözler Burak'ta ve abisinin oğlu Anıl ve Levent'in kızı Buse'deydi.
Burak elindeki oyuncaklarla oynarken Buse'nin kafasına bir tane geçirmişti. Ortalığı ayağa kaldıran Buse avazı çıktığı kadar ağlıyordu. Betül dayanamayarak kızını oturduğu parkeden kaldırıp kucağında ağlayan kızını susturmaya çalışıyordu.
Burak da sanki kendisi suçlu değilmiş gibi etrafa neşe saçmaya devam ediyordu.
Levent ve Betül ikisi sonunda kızlarını susturmaya başarınca Levent hafif bir öfkeyle Meriç'e döndü.
''Kardeşim bak, senin oğlun falan demem fena bozuşuruz. Kızımdan uzak dursun.''
Meriç keyifle arkasına yaslandı. Koltuğun üstünde toz varmış da onu silkeler gibi elini kumaşta gezdirdi.
'' Oğlum yapıyorsa haklı bir sebebi vardır.''dedi. Kumsal ikilinin atışmasını izledi. Biliyordu ki oğlunun gönlüne şimdiden aşk yerleşmişti. Onların aşkı küçük bebeklik aşkı olsa da içinde birçok tuhaflık barındırıyordu. Kavga ede ede birbirlerini seviyorlardı. Birbirlerine bu şekilde bağlanmışlardı.
''Elbet senin de kızın olur Meriç Saraçlı. Biz de o zaman oğlumuzu senin kızın üstüne göndeririz bakalım o zaman rahat davranabilecek misin?'' derken Levent aşkla karısı Betül'e baktı. Betül ikinci çocuğuna hamileydi şimdi de bir erkek çocuk bekliyorlardı.
Meriç keyifle sırıtırken Serkan araya girdi.
''Tek muhabbet artık çocuklar oldu.''dedi.
Serdar Bey ve Mahmut Bey de torunlarıyla güzelce vakit geçiriyor çocuklarının bu evliliklerinden fazlasıyla memnundular.
Mahmut Bey ''Öyle oldu.''diyerek damadını onayladı.
Serap Hanım torunlarıyla ilgilenirken Tuğba Hanım da kızına yardım ediyor mutfaktaki tabakları salona getiriyordu. Başta Serap Hanım düğün olmamasına çok kızsa da aldığı torun haberiyle damadına olan tüm ön yargılarını yıkmıştı. Tuğba Hanım da çocuklarının mutluluklarına şahit olduğu ve korktuğu başına gelmeden torunlarını gördüğü için aşırı mutluydu.
Burak paytak paytak adımlarla babasının yanına gidip kendisini kucağına alması için yerinde zıplıyordu.
''Baba uff.''dedi. Meriç hiç bekletmeden oğlunu kucağına alırken yarım yamalak cümleler kuran oğluna sevgiyle baktı. Dudaklarını büzüp tatlı tatlı konuşuyordu.
''Uf mu oldu babacığım.''derken oğlunun gösterdiği yeri ovuyordu. Tuğba Hanım'ın gözleri doldu. Kızı ve oğlunun kendileri için iyi bir aile kurduğuna emin olmuş torunlarıyla haylice vakit geçiriyordu.
Kumsal kocasının yanına oturunca oğlu annesinin kucağına gitmek için kollarını öne uzatıp babasının güçlü kollarından çıkmak için çaba gösterdi.
''Anniiii.''derken Kumsal çoktan oğlunu kendi kucağına çekmişti.
Gerçekten tüm konuşmaları çocukları üzerine olmuş öncelikleri onların geleceği olmuştu. Nil yaşı gereği annelik konusunda biraz zorlansa da Serkan'ın desteğiyle üstesinden gelmeyi başarıyordu. İkinci çocuk için biraz bekleme kararı aldılar. Nasıl olsa önlerinde upuzun günler vardı. Aralarındaki formalite icabı evlilik gerçek evliliğe dönüşmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ HUZUR (TAMAMLANDI)
RomanceKalp ve Damar Cerrahı olan Kumsal ile yolları kesişen bir gencin aşk hikayesi? Her şey bir mesajla mi başlamıştı yoksa göz ardı ettiği bir durum mu söz konusuydu? "Yaklaşık üç aydır kalbim deli gibi atıyor, nefesim kesiliyor.Seni gördüğüm andan ber...