KALBİMDEKİ HUZUR (TAMAMLANDI)

#23# DÜĞÜN

Serap Hanım düğün organizasyonuyla özel olarak ilgilenmiş, yaklaşık dört ay sürebilecek hazırlıkları bir ayda hallettirmişti. Hızlandırılmış bir şekilde tüm hazırlıklar eksiksiz bir şekilde tamamlanmıştı. İyi bir organizasyon firmasıyla güzel bir iş çıkmıştı.

Kumsal düğünün yaz düğünü olmasını istemişti aslında, ama mecbur kış düğünü olacaktı. Bir düğün salonun içinde sıkışık kalmak da istememişti, kır düğünü de olabilirdi ama şu an ki manzara kır düğününü aratmayacak kadar güzeldi. Kumsal büyülenmiş bir şekilde geldikleri saraya baktı.

Kumsal evlerine gelmiş özel kuaförle saçını güzel bir şekilde gelin topuzu yaptırmıştı. Gelinliği de kaliteli bir markanın özel dikimdi. Her şey tam Kumsal'ın istediği gibi tasarlanmıştı. Tercihini straplezden yana yapmıştı. A kesim gelinliğinin etek kısmında tül vardı. Kemer kısmı da taşlarla işlenmişti.Göğüs kısmı da straplezdi. Straplezin  yan kısmında da taşlar vardı. Üstüne tam oturmuştu. Etek boyu yerlere kadar uzuyordu. Topuklularıyla etek kısmını topluyordu. Topuklusunun üstünde de taş detayı vardı. Boynunda da Meriç'in tasarımlarından birini taşıyordu. Meriç gerçekten iyi bir markaydı. Adından fazlasıyla bahsettiriyordu.

Boğaz manzaralı sarayın gelin odasında da makyajı tamamlanmıştı. Betül'de siyah bir elbiseyle gelinin kız kardeşinden farkı kalmamıştı. O da fazlasıyla güzel görünüyordu.

''Harika görünüyorsun. Meriç sana tekrar aşık olacak.''

Kumsal arkadaşına bakarak ''Senin de benden bir farkın yok, çok güzel görünüyorsun.''

Tüm davetliler salondaki yerlerini almıştı. Düğün saati gelene kadar ayaktaki masada olan konuklara Meriç'le Kumsal'ın fotoğrafları bir projeksiyondan yansıtılıyordu.

''Ben yine çok heyecanlıyıyım.''

''Bu sefer heyecanlanabilirsin müdahele edemeyeceğim sanırım.''diyerek gülümsedi.

''En mutlu günüm tabii ki de heyecanlanacaksın diyorsun yani.''

Betül gülümseyerek arkadaşını onayladı. Kumsal odanın içindeki aynada yansımasını görünce hüzünlendi.

''Keşke abim de burada olsaydı.''diye üzgünce mırıldandı. Ailesi ne söylediyse kabul ettirememişti.

''Kumsal üzülme lütfen. Bugün en mutlu günün.''

''Betül, abim kardeşinin düğününde değil. Sence bu normal mi?''

''Burnunun dikine gitti. Sonra çok pişman olacak. Seni üzmeye hakkı yoktu ama şu an bunları düşünmenin vakti değil, neşelen biraz.''

Kumsal hüzünle başını salladı. Anlık da olsa bu ambiyansın havasına kapılmış abisini unutmuştu ama yine yalnız kalınca başa sarıyordu.

Kapı tıklatılılıp yavaşça aralandı. Meriç ve Levent içeri girmişti. Meriç büyülenmiş bir şekilde öylece yerinde kaldı. Bakışlarını Kumsal'ın üzerinden bir an olsun ayırmamıştı. Aynısı Kumsal içinde geçerliydi. Meriç smokinin içinde o kadar yakışıklı görünüyordu ki, Kumsal onun dünyadaki en yakışıklı adam olduğunu düşündü.

Meriç kendisini toparlayıp karşısındaki insanın eritcek olan gülümseyişini yüzüne yerleştirerek Kumsal'a yaklaştı.

Kumsal nefesini tutmuş Meriç'in kendisine yaklaşmasını izliyordu. Gözleri birbirine kenetlenmişti.

Meriç, Kumsal'ın önünde durduğunda ellerini genç kızın yüzüne yerleştirip okşarken etkileyici ses tonuyla

''Çok güzel görünüyorsun.'' diye büyülenmiş bir şekilde itiraf etti.