Haber ve kızın abisi faktörü

685 47 4
                                    

Kulübeye girdim. Aklımda Rin'in yolda zırvaladığı şey geldi.
Sana önemli bir şey söylemem lazım. Bunu labirentten önce söylemem lazım çünkü bunu söylemeden ölürsem içim rahat etmez.

Ne dicek acaba? (aacabaa?😒kendi karakterimin mallığından utanıyorum resmen.) neyse şimdilik bu konuyu göz ardı edicem. Çünkü kızlar biz diğerlerini bulur hazırlarız dedi. 4 günlük bir yolculuktan sonra yorulmuşmuşumdur. O yüzden onlar halledermiş. Ata binemiyorsam benim suçum mu?! Bilmiyorum kardeşim kursuna mı gittim, aaa!
Çantamı yatağıma bırakıp duşa girdim. Çünkü attan inerken çamura düşerseniz kirlenirsiniz... Neyse zaten nico gelmicekti. Ben de elime şampuanımı ve bornozumu alıp duşa girdim.

Yazar (oh be sonunda)

Hades kulübesinin önünde bekleyen siyah saçlı bir genç vardı. Nico'yu bekliyordu. Nico'yu görünce seslendi

"Nico!"
Nico siyah saçlı çocuğa bezgin bakışlar attı.

"Ne istiyorsun Rin?"

"Şey, ben Doğa'ya bişey haber vermek için gelmiştim de..."

"Şuan giremezsin kulübeye... Ben bile giremem,
Doğa keser bizi..."

"Niye?"

"Duşta çünkü..."
Rin bir saniyeliğine Doğa'yı duşa girerken düşündü. Sonra kafasını düşünceyi kovmak için deli gibi salladı. Nico şaşırdı.

"N'oluyo Rin? Ne halt yiyon?"
Rin batırdım diye düşündü. Nico ise hala ne halt yiyo bu mal diye düşünüyordu.

"Şey... Şey şey"

Rin iyice batırdım diye düşündü. Nico ise psikoloğu aramayı düşünüyordu.
Rin hemen düzeltmeye çalıştı.

"Ya benim kafam dağıldı da... O yüzden."

"Yemedim."

"Yemedi mi? İyi peki... Kardeşini düşündüm."
Nico anlık bir şok geçirdi. Durumu idrak etmeye çalışıyordu. Rin ise kızdan önce abisinin bilmesinin daha iyi olacağını düşünüyordu. Bu yüzden tartarusu boylamayı göze aldı.

"Nicooğoo, ben kardeşini seviyorum."

Nico'nun anlık boşluğuna geldi.

"Öküz..."

Sonra ne dediğini fark etti.

"Yani insana kardeşini duşta düşündüm ve onu seviyorum dersen dalar biliyon deemi?"

Biliyordu.(ama olsundu hfjhfhfhdh)

"B-biliyorum. Beni dövcen mi?"

Aslında Nico dövmeyi düşünmüştü ama birincisi acaba Rin onun Percy'ye olan ilgisini duysa n'olur diye düşündü. İkincisi Nico tam bir fangi... Tamam fanboydu. Yani o kadar da berbat bir durum gibi gelmedi...

"Hayır, dövmeyeceğim. Aksine yardım edeceğim."

Sonra kulübeden bir kız çıktı. Saçlarını herzamanki tokasıyla toplamış üstüne de siyah bir elbise geçirmişti. Elbisenin üzerinde kot ceket vardı. Nico ve Rin'i görünce suratı korkunç bir ifade aldı. Gözleri iyice koyu yeşil olmuştu.

"Siz burda ne yapıyorsunuz?"

"Biz-"(ringooo)

"Sana bir haber verecekmiş. O yüzden seni bekliyordu. Ben de gelince laflayalım didik. Kötü mü ettik?"(nicoo)

"Sen hani kimseyle konuşmuyorum diyodun?"

"O konuştu. Ben de başka işim olmadığı için dinledim."

Kız pek inanmadı ama şimdilik yeterliydi. Zaten yemek yiyip kulübeye dönecekti.

"Yemedim ama neyse... Peki sen bana ne dicektin Rin?"

"Biz diğerlerini bulduk ve söyledik. Yarın saat sabah yedi buçukta ormanın girişinde bekliycez."

"İyi tamam."

Sonra kız yemekhaneye doğru gitti. Diğerleri de onu takip ettiler...

Minna!
Yine saçma bir bölümle karşınızdayım.
Gece gece bölüm atan yazarınız iş başında! Aslında bugüne kadar hep geceyarısı bölüm bitmiş oliyidi ama ben yayınlamayı unutuyordum. Ha ben unuttum diye siz de vote vermeyi unutmayın ha!
Bunu şimdi yayınladım çünkü kafa dağıtmak için yazmalıydım. Ben de ne yaptım? Tabi ki yazdım! Hehe...

Hades Kızı (Kampın Kara Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin