ve yebeağ

490 35 184
                                    

Medya- psikopat anime karakterinin teki. (Eren Jeager- Attack on titan.)

Ama bu hikayedeki Eren (Irı die okunuo) bu Eren diil. İsim aynı ama dış görünüş farklı. Sonra çizcem onu da

Eren's pov

"Anne ben bisiklet sürmeye çıkıyorum!"

Mahalleyi tanımak lazım sonuçta...

"Tamam. Arabalara dikkat et."

Kafamı evet gibisinden sallayıp çıktım. Umarım kardeşimi bulabilirim. Ha bu arada ben Eren.(ırı diye okunuyor çünkü japonca.) Japonum ve bir ghoulum. Ama yarı ghoulum. Babam yani Hades benimle bir hafta önce o rüyayı gördükten sonra iletişime geçmeseydi annemin bana bunu anlatmaya niyeti olmayacağı için annem hala melez olduğumu bildiğimi bilmiyor.

Yakın dövüş ve basketbol hastasıyım. Melezlerle ilgili çoğu şeyi biliyorum ve bu da benim gerçekten Doğa adlı bir yarı kardeşim olduğunu gösterir. O yüzden onu bulmaya gidiyorum. Belki de babamın bahsettiği kız odur...

Doğa's pov

"Anne, mahallede biraz turlasam? Okullar açılacak ve ben 5 gündür seninle kukumav kuşu gibi evde oturuyorum."

"Hani sen süpriz yüzünden kızgındın sizinkilere?"

"Artık değilim."

Annem git gibisinden el sallayınca bizimkileri annemin telefonundan teker teker aradım ve zorla bisikletle gelmelerini söyledim. Sonra altıma koyu yeşil bir tayt, üstüme de siyah kısa kollu, üzerinde blood yazan bir tişört giydim. Boynumdaki anahtarı çekiştirerek anahtarlarımı alıp dışarı çıktım. Bisiklete biner binmez diğerlerini aramaya koyuldum. Çok geçmeden çete gibi dolanmaya başladık. Gülüyorduk ve şakalaşıyorduk. Sonra yolda bisikletle etrafa salak salak bakan uzun boylu bir çocuk gördüm. Mor gözler... 5 gün önce rüyamda gördüğüm mosmor gözler...

Eren's pov

Hangi yöne gitsem diye bakınırken fark ettim ki ileride altılı bir çete var. Sevimli görünüyorlardı. 40 yıllık arkadaş gibilerdi. En arkalarındaki kişi dikkatimi çekti. Koyu yeşil gözleriyle aynı renk tayt giymiş, siyah saçlı bir kız... Öylece dona kaldım. Bisikletini hızla öne geçirip tam karşımda dururken ben hala hareket etmiyordum.

"Merhaba, ben Doğa. Daha önce seni hiç görmedim. Yeni mi taşındın?"

Hala susuyordum. Bir anda kendimi toparlayıp cevap verdim.

"Merhaba, ben Eren. Japonya'dan geldim ve evet yeni taşındım. Ben... Seni bir yerde gördüğüme eminim."

Önce donakaldı. Sonra kafasını salladı ve etrafta bizden başka biri var mı diye kontrol etti.

"Sen... Eren... Yani... Geçen gün rüyamda gördüğüm mosmor gözler senin olamaz değil mi?"

Wut?

"Bence biraz yalnız kalmalıyız."

Dedim suratına dik dik bakarak. Çünkü ben o çetenin önünde konuşmam.

"Hmm, tamam..."

Diğerleri bize n'oluyo lan? Bakışları atarken ben de Doğa'yı, yani potansiyel kardeşimi takip ettim. Eğer melez kardeşim o değilse mahallede deli olarak tanınacağım ama umrumda değil. Yine de umarım o benim kardeşimdir çünkü dışlanmak istemiyorum. Gerçi alışığım ama... (Hades çocuklarının hepsi böyle bi garip olduğu için şey ettim yani...)

"Öhöm. Ne anlatacaksan anlat. Çünkü benim de seninle konuşmam gerek..."

Nasıl giriş yapacağımı bilmediğim için konuya direk daldım.

Hades Kızı (Kampın Kara Meleği)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin