"Evin, Ailen nebilim akrabaların falan bunların hiçbirini hatırlamıyormusun yani?"
"Hayır"
"Ee ne yapcaz şimdi?
"Bilmiyorum ki"
"Pekâla. Bir süre burda kal bakalım. Burda kal diyorum da yalnız korkarsında sen şimdi. E eve götürecek olsam bizimkiler nerden çıktı bu kız derler"
"Ha yok sorun değil. Ben burda kalabilirim"
"Yalnız başına? Burda?"
"Evet. Ne var ki?"
"İçimede hiç sinmiyor bir başına burda kalman ama hadi bakalım"
Ayağa kalktı ve dolabı işaret etti
"Burda birşeyler var. Gerçi hepsi benim kıyafetim ama sana olabilecekleri denersin. Mutfakta da birşeyler var yersin. Benim çıkmam lazım. Akşam yemeğine yetişmem lazım. Kapıyı arkamdan kilitle. Kimseye kapıyı açma"
Resmen bir çocuk gibi tembihleniyordum. Hiç ismini de sormadım
Tam kapıdan çıkacağı sırada
"Ismin ne?"
"Murat"
Elimi uzattım ve gülümsedim
"Memnun oldum Murat. Bende..."
Elimi sıktı ve gülümsedi
"Memnun oldum Deniz Kızı"
"Anlamadım?"
"E senin ismin de Deniz Kızı olsun."
Otuziki diş gülümsedim
"Peki öyle olsun bakalım"
"Neyse hadi ben kaçar"dedi ve gitti. Bende onun ardından kapıyı sıkıca örtüp kilitledim. Içeriyi iyice dolaştım. Gerçekten çok hoş yapılmış burası. Ne çok küçük ne çok büyük. Evde yok yoktu. Muratın görünümü ise Balıkçı gibiydi. Balıkçılar gibi sarı giyinmiş sarı çizme ve başında bir şapka.
Fakat evde bir eksik vardı o da televizyondu. Belki de televizyon izlemeyi sevmiyordu.Peki gerçekten ben burda kalsam bile ne yapacağım? Benim bir ailem ya da bir evim yok mu? Varsa bile onları nasıl bulacağım? Ben denize nasıl düştüm ve hafızamı nasıl kaybettim? Geçmişimi nasıl hatırlayacağım? Allahım sen bana yardım et. Mutfağa gidip birşeyler atıştırdım ve dolaptan kendime gore birseyler secip yatağa gittim. Gözlerimi yumar yummaz uykuyada dalmıştım.
◇ ◇ ◇
Gözlerimi kapının ısrarla çalmasıyla açtım. Yavaşça kalkıp ayaklarımı sürüye sürüye kapıya gittim.
"Kimo"
"Benim Deniz Kızı?"
Kapıyı açtım. Bana baktı ve hafifçe gülümsedi.
"Hmm. Benden daha çok yakışmış"dedi ve içeri girdi elindeki poşetlerle. Bende onu takip ettim mutfağa kadar. Elindekileri tezgaha bıraktı
"Bir sofra kurarsın herhalde"
"Tabii ki"
Ben poşetleri karıştırırken o mutfaktan çıktı ve fazla geçmeden elinde ufak bir çanta ile geri geldi
"Bunlar senin için. Kız kardeşim temiz eşya koydu senin için. Hemen hemen aynı gibisiniz. Kıyafetleri sana olur gibi."
"Beni anlattın mi?"
"Hayır. Bir arkadaşım kız kaçırdı kızın da kıyafeti yok dedim. Seni anlatsaydım evde durmazdı o"
"Anladım. Çok teşekkür ederim Murat. Sen olmasaydın belki de şimdi hayatta olmayacaktım. Hayatımı kurtardın."
"Eğer güzel bir sofra kurarsan teşekkürünü kabul ederim"
"Hemen hazırlıyorum ozaman" dedim ve başladım kahvaltıyı hazırlamaya. O da çatal bıçak aldı sofrayı kurmak için
"Ama olmaz ki bu"
Şaşkınca bana baktı süt dökmüş kediler gibi
"Ne yaptım ki?"
"Herşey bana aitti hani. Kahvaltıyı da sofrayı da ben hazırlicam"
Elindekileri bıraktı ve ellerini havaya kaldırdı
"Pekâla"
◇ ◇ ◇
Güzel bir sofra kurdum ve ilk iş Murata seslenmek oldu
"Murat"
Fazla geçmeden hemen yanımda beliriverdi
"Ohh ohh hepsi miss gibi kokuyor" dedi ve oturdu. Ben de son olarak çayları bardaklara doldurdum ve oturdum.
Ekmeğini yumurtaya bandırdı ve hemen ağzına attı
"Mmm, mmm. Mükemmel olmuş ya. Ellerine sağlık Deniz Kızı"
"Afiyet olsun"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adın Aşk Olsun (Tamamlandı)
Proză scurtăHayatın zorluklarına dayanamayıp kendini Denize atan Melike Karahanlı (Deniz Kızı) ile Baba Mesleğini devam ettiren Balıkçı Murat Karadeniz'in Hikayesi. Melike intihar etmek için kendini Denize atar. Onu bulan Murat'ta dayanamayıp hiç tanımadığı bir...