21. Bölüm💙

1.2K 86 8
                                    


Pamir genç kızın çenesini kavradı ve cama dönük yüzünü kendisine çevirdi.

"Neden ağlıyorsun Bebeğim?"

{Pamir Melikenin küçüklükten beri arkadaşıydı. Ve büyüdükce aileleri ikisini hep yakıştıtır oldu. Evlenmelerini isteyince de ikisi itiraz etmediler. Birbirlerine uygun bir eş olduklarını düşünüyorlardı. Ve sonra sözlendiler fazla geçmeden de büyük bir törenle göz kamaştıracak bir nişan yaptılar. Ama ikiside birbirlerine asla AŞK hissetmediler. Arkadaşken nasılsalar hep öyle kaldılar. Içlerinde hiçbirzaman bir AŞK olmadı. Öyle ya Melike ilk defa murata aşık olmuştu aynı şekilde Muratta melikeye ilk defa.

Genç kızın intihar sebebinden biriyse Pamiri başka bir kızla öpüşürken yakalamasıydı.

Pamir Melikenin bulunduğunu duyunca hemen olay yerine gitmişti. Ilk başta Melikenin annesi babası girmişti içeri kendisi de dışarıda bekledi. Daha sonra annesi Melikeyle konuşcam diye Rıfat Beyi dışarı çıkardı(O arada aklını çeliyordu firdevs hanım). Rıfat Bey dışarı üzgün bir ifadeyle çıktı

"Melike hafızasını kaybetmiş"

Tabii pamir de bunu fırsat bilerek nasıl olsa yaptıklarımı hatırlamıyor diyerek rahatca genç kızın yanına girebilmişti.}

Melike sertçe yüzünü Pamirin elinden kurtardı ve tekrar dışarıyı izlemeye devam etti. Pamirin bu hareketine çok sinir olmuştu çünkü şuan Muratla olan anılarını arasına girmişti.
Pamir de ısrar etmeyip yolu izlemeye devam etti.

• • •

Muratı sorgu odasına aldılar. Sonra üniformasız bir adam girdi içeri. Bu da Amir olsa gerekti. Amir sertçe ellerini masaya vurdu

"Evet Murat efendi anlat bakalım"

Murat eğik başını kaldırmayıp sadece gözlerini kaldırmakla yetindi.

"Neyi anlatim?"

"Kızı niye kaçırdın"

"Ben Deniz...yani o kızı kaçırmadım"

"Deniz kim?"

"Uzun hikaye. Ama o hikayeyi size anlatayım" dedi ve baştan bütün hikayeyi anlattı

"İşte sık sık yanına giderdim. Arada iş yerime gelirdi. Yani kızı kaçırmış olsaydım kızı dışarıya çıkarmazdım"

"Hafıza kaybından faydalanmış olmayasın Balıkçı"

Muratın aşırı derece de sinirlendiği büyüyen burun deliklerinden ve öfkeli bakışlarından belli oluyordu.

"Burdan okadar mi şerefsiz duruyorum?"

"Ulan kızın babasını aramışsın. Vaad ettiği paradan daha fazlasını istemişsin"

Murat gülümsedi ve arkasına yaslandı

"Alışmışsınız tabi araştırmadan milletin günahını almaya. Önce araştırın sonra sorguya girin"

Amir ellerini tekrar masaya vurdu

"Sen bana akıl mı veriyorsun lan?"

"Estağfirullah Amirim ne haddimize."

Amir yerinden doğrulup

"Mustafa" diye seslenince kapı açıldı ve genç bir polis baktı

"Buyrun Amirim"

"Al şunu nezarete koy"

Genç polis Muratın kolundan tutup kaldırdı ve nezarethaneye gittiler birlikte. Genç Polis demir kapıyı açıp muratı içeri koydu ve tekrar kapıyı kilitleyip çıktı. Murat orda bulunan boş banka oturdu. Hafifçe eğilip kollarını dirseklerine dayadı. Deniz kızının söylediklerini hatırladıkça kalbi acıyordu. Ama bu acı bu sancı çok farklıydı. Gözleri doldu çenesi titredi ve gözünde ki yaşları hiç utanmadan hiç çekinmeden, Ben erkeğim erkekler ağlamaz demeden salıverdi. Tam alt dudağını ısıracaktı ki, acıdan "ahh"ladı. Daha önce deniz kenarındayken de ısırmıştı. Öyle ısırmıştı ki kanamıştı. Şimdi ise hafifçe şişmişti.

Adın Aşk Olsun (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin