Hayatın zorluklarına dayanamayıp kendini Denize atan Melike Karahanlı (Deniz Kızı) ile Baba Mesleğini devam ettiren Balıkçı Murat Karadeniz'in Hikayesi.
Melike intihar etmek için kendini Denize atar. Onu bulan Murat'ta dayanamayıp hiç tanımadığı bir...
Murat deniz kızının bu sorusu üzerine ellerini indirdi
"Özür dilerim"
"Sebep?"
"Sebebin benim için bir önemi yok. Barıştık ya"
Deniz kızı hâla anlayamıyordu. Murat neden düzgün bir açıklama yapmıyordu ama zamanı gelince kesinlikle öğrenecekti.
"Pekâla öyle olsun"
"İyi hadi uyuyalım artık" dedi Murat ve içeri girip kapıda bekledi Deniz kızının girmesini. Genç kız da girdi ve üzerinde ki hırkayı askılığa asıp oturma odasına gidip kapıyı örttü. Muratta yatak odasına gidip rahat bir nefes aldı. Mutluydu çünkü artık Deniz kızıyla barışmıştı ve bu onu oldukca mutlu etmişti. Aynı şekilde deniz kızı da çok mutluydu. Kendi için hazırladığı yatağa girdi içinde kelebekler uçuşurken. O da tıpkı murat gibi mutluydu ama tek bir derdi vardı o da sebebi öğrenmekti.
• • •
Deniz kızı ıslık ve mutfaktan gelen tabak çanak sesleriyle açtı güzel gözlerini. Yavaşça yerinden doğruldu ve zeynebe baktı
"E zeynep burdaysa içeride ki kim"
Yerinden kalktı ve oturma odasından çıkıp mutfağa girmesiyle muratı görmesi bir oldu. İki kaşını kaldırdı
"Sen?"
Murat tezgaha dönük yüzünü bu sefer genç kıza döndürdü ve gülümsedi
"Evet ben"
Şu an okadar tatlı görünüyordu ki, genç kız muratın yanına gidip yanaklarını sıkmamak için kendini çok zor tutuyordu.
"Kahvaltı mı hazırlıyorsun?"
"Sence?"
"Dalga geçme"
"Tamam tamam kızma" dedi elinde ki tabakları masaya yerleştirirken.
Sofra hemen hemen hazırdı tek eksik çaylardı o da 3 kişi masaya oturduktan sonra tamamlanacaktı.
"Zeynebi kaldırda gelin artık hadi"
Deniz kızı mutfaktan çıktı Zeynebi çağırmak için
• • •
Bol neşeli bol kahkahalı geçen kahvaltıdan sonra Deniz kızı ve Zeynep masayı topladılar. Zeynep işi bittikten sonra oturma odasına gitti ve telefonu eline aldı. Deniz kızı da son kalan 2 bardağı yıkadı ve yerine koydu ve tezgahın üstünü silmeye başladı.
Murat mutfağın kapısına geldi ve deniz kızını izlemeye başladı. Deniz kızı kendini okadar kaptırmıştı ki hiç muratı farketmemişti bile. Muratta fırsattan istifade doya doya izliyordu genç kızı. Deniz kızı arkasını dönmesiyle tiz bir çığlık attı Murat ise onu korkutmuş olmanın endişesiyle bakıyordu
"Korkuttun beni ya. Ne yapıyorsun arkam da sessiz sessiz" dedi ve elini kalbine koyup derin bir nefes aldı
"Ben seni korkutmak istememiştim"
"E ne yapıyorsun ozaman arkamda sessiz sessiz?"
"Seni izliyordum"
"Hı?"
Murat telaşlı sesiyle
"Şeyyy...yani sana birşey vercem de onun için geldim"dedi ve elinde ki kutuyu deniz kızına uzattı. Genç kız şaşkındı ama aynı zamanda içten içe çok da mutluydu. Muratın elinde ki kutuyu aldı ve gülümseyip açtı kutuyu. Kutuyu açmasıyla gülümsemesi çok daha artmıştı. Bu aldığı hediye hiçbirşeye değişilmeyecek kadar değrerliydi ama hâla muratın bu kadar romantik ve bu kadar düşünceli olduğuna inanamıyordu. Murata baktı ve boynuna atladı. Sıkıca sarılıyordu murata. Muratta gülümsedi ve genç kızın belini sıkıca sarmıştı. Belki birdaha asla böyle bir am yaşayamicaklardı o yüzden bu anın tadını çıkarıp sıkıca sarılıyordu genç kıza.
Deniz kızının gözleri doldu ama bu üzüntüden değil aşırı mutluluktandı
"Sen nasıl birşeysin ya"
Zeynep mutfağa birden dalmasıyla şok gözlerle bakıyordu iki çifte
"Inanamıyorum. Abiiii"
İki çift hızla birbirlerinden ayrıldılar ve Deniz kızı elinde ki kutuyu Zeynebe gösterdi
"Canım çok güzel değil mi?"
Zeynep bir kolyeye bir de abisine bakıp duruyordu
"Abii senin içinden nasıl romantik bir çocuk çıktı yaaa."
Deniz kızı tekrar muratın yanına gitti
"Bu kolye deniz kızlı. Nasıl buldun bunu? Ya bu gerçekten çok güzel"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen hastanedeyken çıktım bi ara. Kuyumcu da vitrinde bunu görünce bu hediyeden başka güzel bir hediye olamaz dedim"
Deniz kızı tekrar sarıldı murata
"Çok teşekkür ederim murat"
Deniz kızı kendini daha çok kaptırıyordu murata. Ona hergün daha çok aşık oluyordu ve aynı şekilde muratta ona.
• • •
Ferhat tezgahta balık satarken muratın güler yüzle o tarafa geldiğini görünce gülümsedi
"Reisin keyfi yerinde."
Murat geldi ve Ferhata göz kırptı
"Naber aslanım?"
"İyiyi Reis ama sen daha iyi gözüküyosun"
"Bomba gibiyim bomba."
"Belli oluyor. Neye borçluyuz bu mutluluğu"
Murat daldı gitti. O an gelmişti aklına. Deniz kızına hediye verdiği an. O an hatrına gelince bile gülümsüyordu. O kadar mutluydu ki ama işte en çok korktuğu şey, bir gün bu mutluluğun bozulacak olması.
Bölüm Sonu😊
Bu arada Muratcığımızın hediyesini nasıl buldunuz?
İlk hediye almaya gittiğinde böyle bir hediye alabileceğini tahmin edeniniz oldu mu?
