5.BÖLÜM "ACI VEDA"

248 151 28
                                    

-"Ölmek yaratılışınızın şartıdır. Ölüm sizin mayanızdır.Ondan kaçmak,kendi kendinizden kaçmaktır.Sizin bu tadını çıkardığınız varlıkta hayat kadar ölümünde yeri vardır.Dünya'ya geldiğiniz gün,bir yandan yaşamaya,bir yandan ölmeye başlarsınız..."(Motaigne)-⚠⚠⚠⚠

Unutmayın arkadaşlar bu hayattaki tek gerçek sevgi annelerimizin sevgisidir! Onların kıymetini çok iyi bilelim.

Multimedia: Ramazan Yıldızhan'dan anne sevgisi ile alakalı bir pişmanlık bestesi.Bu besteyi dinledikten sonra bu bölümü okumanızı tavsiye eder iyi okumalar dilerim...

Buz gibi olan loş odaya girdiğimizde tüylerim diken diken oldu.Korkmaktan ziyade bayağı bir ürpermiştim bir sürü yatan ölü vardı.Aslında onlar yaşayan insanlardan zararsızlardı çoktan göçüp gitmişlerdi bu dünyadan.Uzay ile küçük küçük adımlar atıp cesetlerin suratlarına baktık. Burada annemi bulamayıp çocukken oynadığımız gibi arkamızdan çıkarak cöee diye bağırmasını o kadar çok isterdim ki.Ama bu imkansızdı artık onu sonsuza dek kaybetmiştik...

Saçları,kirpikleri,burnu,dudağı,yüzü anneme çok benzeyen bir kadın görünce ikimizde durduk. Dikkatlice baktığımda onun annem olduğunu anladım.Hareketsiz bir şekilde yatıyordu oracıkta. Uzay annemin yanına iyice yaklaşıp saçlarını okşamaya başladı çünkü annem hep Uzay kendini kötü hissettiğinde saçını okşayarak onu teselli ederdi. Gözyaşlarımı tutamayınca bana baktıktan sonra Uzay'da kendini tutmayıp ağlamaya başladı.

"Annem...Bak biz buradayız senin yanındayız.Bu cenazeden önceki son görüşmemiz olacak.Beni bilirsin acı çektiğimde pek fazla konuşamam sadece ağlar ağlar dururum."dedi Uzay annemin elinden tutarak. Gözlerindeki yaşlar durmak bilmezken onu rahatlatmak amacıyla saçlarını okşadım.

"Sen benim hayatımda en çok sevdiğim kadındın annem çünkü ben yaşadığım olaylardan sonra sadece senin sevginin gerçek olduğunu anladım.Bunu anladıktan sonra kısa bir süre içinde seni kaybetmek...Ne bileyim çok kötü bir durum bu keşke senin değerini daha önceden fark etseymişim..."dedi Uzay pişmanlıkla.Son pişmanlığın fayda etmediği durumlardan biri işte;ne yapsan da onu geriye getiremezsin.

Uzay hıçkırmaya devam ederken daha güzel cümleler kurabilsin diye sözü ben aldım.

"Benim melek annem sen böyle bir sonu hak etmedin. Merak etme o herif bunun cezasını her gün çekecek senin ahın kalmayacak annem!...Şu anda belkide bizi yukarıdan izliyorsundur göreceğini ve duyacağını umarak sana söz veriyorum.Ahın onda kalmayacak annem!"dedim haykırarak.Uzay'ın saçlarını okşamayı bıraktıktan sonra Uzay saçını düzeltip anneme baktı. Dudağını araladığında kafasında cümlelerini kurduğunu anlayıp sadece ona baktım.

"O değilde ben seni çok özleyeceğim anne ya.Sonsuza dek sürecek bu özlem ben ölüp seninle Cennetle buluşuncaya kadar...O zamana kadar bu acıya alışırım bunu iyi biliyorum.Acıya alışmak dedim ya yanlış anlama sakın! Sadece öldüğüne alışacağım artık anne dediğim bir insan olmadığına alışacağım...Ama seni asla unutmayacağım annem! Her zaman aradan ne kadar yıl geçse bile kalbimin sağ tarafı sana ait olacak."dedi Uzay ve daha çok haykırmaya başladı bende hemen sarıldım kardeşime.İkimiz birlikte ağlarken Uzay bir anda durup derin derin nefes alıp verdi.

"Sende bilirsin beni hep sağ tarafım diye severdi.Babam olacak pislik sol tarafıydı,ben sağ tarafı, sende göz bebeği..." dedi Uzay fısıldayarak.Kafamı hafifçe salladıktan sonra ağlamaya devam ettik.

"Hani sen öldün ya keşke bizi de yanında götürseydin anne.Hayatım bildiğin gibi zehirden farkı yoktu işte ben yaşamaktan zevk almayan bir çocuğum.Bana bu konu hakkında ne kadar kızsan da sigarayı bu yüzden yani daha erken ölmek için içiyorum anne..."dedi Uzay gözyaşları içinde ağlamaktan beter olmuştu.Susup bir süre ağzını açmadığında lafı ben aldım.

YASAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin