✔-"Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır...(Scihller)"-✔
Merhaba canlarım.Üçüncü bölüm ile an itibariyle karşınızda bulunmaktayım.Umarım bu bölümü seversiniz iyi okumalar...
Karakola girdiğimizde direkt hızlı adımlarla sorgu odasına gittim.Beni Komiser Selim babamı da Baş Komiser Orhan sorguya alacaktı.
"Evet genç bayan anlatın bakalım olay nasıl oldu?"diye sordu Komiser Selim merakla bana bakıyordu.
"Gece annemin çığlıklarıyla uyandım.Çift yumurta ikiz kardeşim Uzay'da uyanmıştı.Birlikte salona indik." derken Komiser Selim'in kaşları çatıldı.
"Çift yumurta ikizin mi? O niye evde değildi?"diye sordu şaşkınlıkla.Onlar gelene kadar ambulans gittiği için bir kardeşim olduğundan bile haberleri yoktu anlaşılan.
"Ambulanstaydı o annemi yalnız bırakamazdı çünkü annem onun bu hayatta en çok sevdiği kadındı."dedim Komiser Selim'e açıklama yaparak.
"Hmm,anladım.Hastanede ki arkadaşlardan kardeşinin ifadesini almasını söyleriz o zaman. Neyse anlatmaya devam et." dedi Komiser Selim kafasını sallayarak.
"Salona indiğimizde babam olacak herif silahı anneme doğru tutuyordu.İkimizde çok korktuk Uzay engel olmaya çalıştı.Engel olunca da babam olacak herif silahı Uzay'a doğru tuttu tehdit falan etti.Uzay korkusundan bir şey yapamayıp ağlamaya başladı.Bende o lanet herife yapmaması için çok yalvardım ama dinlemedi beni. Annem onu en yakın arkadaşıyla aldattığı için tetiğe bastı ve onu vurdu."dedim her şeyi baştan sona anlatarak.Komiser Selim kafasını salladıktan sonra acıyarak bana baktı.
"Peki yapacağınız başka bir şey kalmadı çıkabilirsiniz." dedi bende kalkıp sorgu odasından dışarı çıktım.Odanın hemen yakınındaki bir sandalyeye oturup annemin hayatta kalması için tekrardan dua ettim.Duamı edip kafamı kaldırınca Baş Komiser Orhan kolundan tuttuğu babam olacak herif ile birlikte odadan çıktı.Komiser Selim'de dışarıya çıkınca kendi aralarında konuşmaya başladılar.
Uzun bir konuşmanın ardından Baş Komiser Orhan'ın telefonu çaldı.Önce babam olacak hıyara sonra bana baktı gelen telefonun annemle ilgili olduğunu tahmin edince yerimden kalkıp onların yanına gittim.
"Evet dinliyorum.Ne? Tamam ben haber vereceğim onlara."dedikten sonra Baş Komiser Orhan telefonunu kapatıp cebine koydu.Bana baktıktan sonra güzel bir şey söylemesi için dua ederken acı bir ifade ile suratını ekşitti.Bana doğru dönünce aklıma gelen kötü düşünceyi hemen kovdum annem bizi bırakıp gidemezdi çünkü...
"Üzgünüm doktorlar büyük uğraşlar vermişler ama annenizi maalesef kan kaybından kurtaramamışlar. Başınız sağ olsun."dedi cümle dudaklarından dökülür dökülmez gözlerimden yaşlar akmaya başladı.Kendimi tutamayıp haykıra haykıra ağlamaya başladım.On yedi yaşımda annesiz kalmıştım.Komiser Orhan teselli vermek için bana sarılırken daha çok ağlamaya başladım.Göz yaşlarım durmak bilmezken babam olacak hıyara baktım amacına ulaşmıştı ama gülmüyordu.
"Amacına ulaştın işte,gülsene! Annem senin istediğin gibi öldü mutlu ol şimdi!"diye bağırdım sinirle ona bakarak.
"Sevdiğim kadını öldürmüşüm nasıl mutlu olayım kızım?"diye sordu babam olacak hıyar.Bu kadarı fazla ama ya bu hıyar gene bana kızım dedi!
"Ne kızı lan ne kızı? Senin gibi katil bir insanın kızı falan değilim ben!"diye bağırdım sinirle.
"Tamam tamam sakin."dedi Komiser Orhan sakinleştirici bir ses tonuyla.Bu hıyar böyle konuşmaya devam ederse ben sakin falan olamam ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK
Novela JuvenilYASAKLARI SEVER MİSİNİZ? ÖZELLİKLE DE ÇEKİCİ GELEN YASAKLARI? Biraz melankolik,acı ama bir o kadarda okunmalık bir havası var bu kitabın.Diğer kitaplardan tek farkı ise acıyı okuyana çok iyi bir şekilde hissettirmesi. Herkes hayatında bir kerede ols...