Selamun aleyküm,herkese keyifli okumalar.
Bu bölüm,çok sevdiğim okuyucum _hak_yolu56 kardeşim için..Göz kapaklarım benimle mücadele ederken yattığım yerden hiç kalkasım yoktu. Gözlerimle mücadele etmeyi bıraktım ve tekrar uyumak için sağ tarafıma döndüm. Tam o anda yaşananları hatırladım ve bir anda yerimden doğruldum. Bu panik hissini son bir kaç saatte fazlasıyla yaşamıştım ve gerçekten kalpten gidecektim. Açmak için mücadele ettiğim gözlerim birden açılınca başım döndü,elimi başıma götürdüm. Gözlerimle etrafı inceliyordum,telaşlı bir şekilde ve nerede olduğumu bilmiyordum. Ama kötü bir şey olsa burada bu şekilde yatıyor olmazdım galiba. Yavaş hareketlerle yataktan kalktım ve buraya nasıl geldiğim hakkında senaryolar üretmeye başladım. Aklıma gelenler hoş olmadığı için kendi kendime düşünmekten vazgeçtim ve kapıya doğru ilerledim. Saatin kaç olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu ama etraf bayağı aydınlıktı. Kapının kolunu yavaşça indirdim ve odadan dışarı çıktım.
Şuan bulunduğum ev dubleksti ve benim kaldığım oda üst katdaydı,yan yana dört oda kapısı daha vardı,en sonuncu kapının biraz ilerisinde ise merdivenler. Oraya ilerlemek için adım atıyordum ki her duyduğumda ürperdiğim o ses belirdi evin içerisinde. Bir iki adım geri geldim ne konuştuğunu duymaya çalışıyordum ama başarılı olduğum söylenemezdi. Hiçbir şey anlaşılmıyordu fazlasıyla sessizdi. Bir süre düşündükten sonra kendime fazlasıyla kızdım fani şeylerden ne kadar korkar olmuştum böyle. Korktuğum müddetçe bir yere varamayacaktım ve bir besmele çekip merdivenlerin olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladım. Zemin üzerinden ses çıkması için ayaklarımı sertçe hareket ettiriyordum. Merdivene yöneldim ve bu sefer de yavaş adımlarla ağır hareketlerle merdivenden inmeye başladım. Yaklaştıkça tedirginliğim artmıştı ama buna rağmen başımı yukarı kaldırdım ve onun olduğu yere kadar ilerledim.
-Uyanmışsın Behrem. Ben de seni uyandırmak için gelecektim kahvaltı hazırladım.
Yüsra'ya şaşkınlıkla dönüp baktım ben bu haldeyken nasıl olur da bu kadar rahat davranabilirdi. Özellikle de abisinin beni öldürmek gibi bir düşüncesi varken. Tahammül edemedim ve konuşmaya başladım.
-Hadi ama,bu kadar olay varken ortada kahvaltı mı hazırladın ? Abin gerçekten seni iyi biri olduğuna inandırmış olmalı Yüsra. Ama o iyi bir insan değil.
- Nasıl bu kadar eminsin ?
Ondan bu soruyu hiç beklemiyordum ve fazlasıyla sakin sormuştu. Başka bir şaşkınlık daha yaşarken Bera'ya döndüm ve omuzlarına baktım. Nedense onun karşısına gelince korkum yerini tuhaf bir hisse bırakmıştı ama çözemiyordum. Oysaki buraya inene kadar tedirginlikten ne yapacağımı bilmiyordum.
-Behrem bilmediğin şeyler var. Ortada neler dönüyor senden habersiz farkında mısın?
-Abi !
-Yüsra müdahale etme. Lütfen.
- Değildim ama farkındayım artık. Ben sana ne yaptım bunu anlayamıyorum sadece.
Aramızdaki konuşmayı düşündüğümde gülmemek için kendimi sıktım. Dün katil dediğim adamın evindeyim ve şuan ki konuşmamız gerçekten fazlasıyla saçmaydı ses tonlarımız sanki samimi bir arkadaşmışız gibi çıkıyordu birbirimize karşı.
Hiç beklemediğim bir anda yerinden kalktı ve tam karşıma geçti. Bu sırada arkamda bir hareketlenme oldu ama dönüp bakamadım. Karşımda durması beni tekrardan telaşlandırmıştı. Hareket dahi edemiyordum.
Kafamı biraz kaldırdım ve ona baktım ama kesinlikle gözlerine değil. Zaten bir günah işliyorken başka bir günaha daha girmeye niyetim ve cesaretim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELÂ
RomanceBana "ELHAMDULİLLAH"demeyi alıştıran da sen değil miydin ? Artık tevafuk diye nitelendirdiğin şeylerin öncesini de görmez misin,nereye attın ki çıkmıyor gün yüzüne ? - Nefsin için değil;ALLAH için sev beni. Edep ile sev hayâ ile sev. Kitap kapağı 1...