Selamun aleyküm,arkadaşlar hepinize hayırlı ramazanlar diliyorum,bereketli sahur ve iftar sofralarınız olsun inşaallah. Bir süredir bazı sebeplerden dolayı yoğunum;mezuniyet finaller derken boş vakit bulamadım. Hepiniz hakkınızı helal edin inşaallah dualarınız da beni de unutmazsanız sevinirim :)) Herkese bol keyifli okumalar. Selam ve dua ile.
°~°~°~°~°~°~°~°~°~
Duyduğum cümlenin her bir kelimesini hatta ve hatta her bir harfini beyin süzgecimden teker teker tekrar geçirdim;yanlış duymuş olabilirim belki diye. Lakin Yüsra'nın yüzüne bakınca hiç de yanlış duymadığımı anlayabiliyordum.Bu adam bana ne söylüyordu böyle ? Dona kalmıştım hareket dahi edemiyordum ve yine bir şok yaşıyordum,acaba ben daha ne kadar şaşıracaktım. Suratım da nasıl bir ifade varsa artık Yüsra yanıma gelerek koluma girdi. Hiçbir tepki veremiyordum ağzımdan en ufacık ses çıkmıyordu acaba konuşmayı mı unutmuştum şu son dakikalar içerisinde.
-Behrem iyi misin ?
- Oturun Yüsra. Artık saklı kalmasını istemiyorum hiçbir şeyin. Konuşalım her şeyi bilsin.
Yüsra beni koltuğa oturturken bile kendimi bir boşluktaymış gibi hissediyordum çünkü olan biteni anlayamıyordum ve kendi halime gerçekten acıyordum evet kesinlikle acınacak haldeydim. Hatta karşımdaki bu adamın acınacak halimle dalga geçme olasılığı çok yüksekti ama hayır bu kadarını haketmiyordum.
-Daha ne kadar dalga geçeceksin benimle? Komik mi buluyorsun bu halimi?Acınacak durumda olduğumun farkındayım,hayatımla alâkalı hiçbir şey bilmiyorum ama bu kadarı fazla. Daha fazla tahammül edemeyeceğim saçma sapan oyunlarına!
-Behrem,sakin olur musun lütfen. Otur bir dinle o zaman çok daha iyi anlayacaksın.
-Neyi anlayacağım Yüsra ? Karşımdaki adamın bana ne söylediğinin farkında değil misin sen? Abin diye her şeye susacak mısın,beni düşünmeyecek misin ?
-Seni düşünmesem şuan burada olmam Behrem.
Şuan burada olan hiçbir şeyi algılayamıyordum Yavaş yavaş yerimden kalkacaktım ki duyduğum ses ile arkamı döndüm. Bera masaya yumruğunu öyle bir vurmuştu ki elinin altında olan tahta parçaları ve üzerindeki kan şiddetini gösteriyordu. Bu durum beni korkutmuştu. Nasıl bir oyunun içindeydim anlayamıyordum.
Sandalyeyi itip olduğu yerden kalktı,elinden damlayan kanlara aldırmadan dış kapının oraya yöneldi kapıyı sertçe açtı ve o korktuğum buz gibi bakışlarıyla bana döndü.
-Bana asla bir daha acınacak durumdayım deme! Kimse benim kadar acınacak bir halde değildir. Ve sakın karşıma çıkma. Bana yalancı diyebilecek cesareti kendinde buluyorsan ve kalkıp hiçbir şey bilmeden öğrenmeye çalışmayıp sürekli saçmalıyorsan sen hiçbir şeye hazır değilsin Behrem. Git ve hazır olmadan asla gelme!
Sesi evin içinde yankılanıyordu bu kadar sinirlenip bağırması bocalamama sebep olmuştu. Yüsra koşar adımlarla abisinin yanına gitti ve elini peçete ile temizlemeye çalıştı. Bu sırada Bera sadece bana bakıyordu ve Yüsra'yı farkettiğinde eğilip yüzünü okşayıp benimde duyacağım bir şekilde "İyi ki varsın birtanem" dedi.
-Eşyalarını hazırlamasına yardım et,gitsin artık.
Hızlı adımlarla ilerlerken bir şey unutmuş gibi yanımda durdu ama ne o benim yüzümü görebiliyordu ne de ben onun, ikimiz de önümüze bakıyorduk.
-Cesaretimi ve gücümü kırıyorsun,Behrem. Keşke sen her zaman benim özlediğim cesur ve güçlü kız olarak kalsaydın. Geri döndüğünde inşaallah ben de mücadele edecek güç kalmış olur. Allah'a emanet ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELÂ
RomanceBana "ELHAMDULİLLAH"demeyi alıştıran da sen değil miydin ? Artık tevafuk diye nitelendirdiğin şeylerin öncesini de görmez misin,nereye attın ki çıkmıyor gün yüzüne ? - Nefsin için değil;ALLAH için sev beni. Edep ile sev hayâ ile sev. Kitap kapağı 1...