7. Bölüm

59 51 18
                                    

1 yıl önce

“ Ne halt yediğini sanıyorsun sen?”  Emir bilgisayarımda oturmuş ilk çalışma günümde ne yaptığımı anlamaya çalışırmışçasına ekranı inceliyordu.

“Hiç, burada olmadığınızı görünce neler yaptığınıza bakmak istedim.” Oturduğu yerden kalkıp ellerini pahalı takım elbisesinin ceplerine koydu. Boyu benimkinden yüksekti ve az da olsa tepeden bakıyordu. “Sizden özür dilediğim için sakın havaya girmeyin Deniz hanım.., çünkü bir daha olamayacak. Size tavsiyem benimle daha dikkatli konuşmanız.”

“Hesabıma bir  milyon koydun diye seninle patronummuş gibi davranacağımı mı sanıyorsun?” Kendimi tutamamış ve sesimi yükseltmiştim.

“Sanmıyorum.. Paradan bahseden yok işini yap iki katını alırsın,” Duraksadı. Yüzünde okuyamadığım bir ifade vardı. “sakın sınırları zorlama.”  Elimdeki kahve dolu bardağı hızla çalışma masasına koydum.

“Biliyor musun seni sinirlendirebiliyorum o kadar  da kontrollü değilsin.” Yüzüme sahte bir gülümseme takınıp yanından geçtim.

Koltuğuma oturup kahvemden bir yudum aldım. Emir konuşmadan önce camdan dışarı baktım. Hava kararıyor, batan güneş etrafı pembe ve turuncu renklerde boyuyordu. Dikkatimi tamamen dışarı vermiştim. Emirin ne dediğini karşıma geçip gözlerime baktığında duyabildim.

“Haklısın beni sinirlendiriyorsun.” Deyip arkasını dönüp gitti. Ben ise arkasından bakakalmıştım.

Günümüz

On gün, sekiz saat, otuz beş dakika, kırk bir saniye. Kırk iki, kırk üç.. kırk dört..

Kendimi kaybetmememin sebebini bilmiyordum ama yüzüme aldığım darbeler canımı yakıyor ve bedenimi hissizleştiriyordu.

“Susmak seni kurtarmayacak Deniz.. Emir nerede?”

Ağzım kanla dolmuştu. Midem bulanıyordu. Yere tükürdüm.
Emirin nerede olduğunu bildiğimi sanması komikti. Olanları bilse ne kadar saçma bir soru sorduğunu anlardı belki, ama ona her şeyi anlatacak değildim.

“Biliyor musun salak olduğuna daha çok emin oluyorum Ali.. sen gerçekten salaksın..”

Son kelimeyi sertçe vurgulayıp ağzıma tekrar biriken kanı bu defa yüzüne tükürdüm.

Kaburgalarım bir darbe daha aldıktan sonra neredeyse nefessiz kaldım, tekrar tekrar vurmaya devam etti. Son ne zaman vurduğunu bilemiyordum. Tamamen hissizleştim.
   
***

İşkence odasından çıkarıp kapalı tuttukları odaya doğru götürüyorlardı beni.

Demir kapının kulak acıtıcı sesini duymuştum. Beni yere bırakıp ayaklarıma zincirleri geçirdiler.

Kalın ve ağır demirler bileklerimi çürütmüşler ve yaralar açmışlardı.

Ağrıları beynimi devre dışı bırakıyordu sanki. Kendimden geçiyor ve yavaş yavaş uykuya dalıyordum.

  Bir an için rüya gördüğümü sandım.
Dışarıdan silah sesleri geliyordu ve çok geçmeden kapı tekmelenerek açıldı. Bana yine işkence edeceklerini düşünmüştüm ama gözlerimi araladığımda bana bakan iki buz mavisi gözle karşı karşıya buldum kendimi. Fazla tanıdık.. Fazla özlem dolu...Kalbim sızladı.

Halüsinasyonlarım, rüyalarım ve korkularımın arasında kaybolmuş gibi hissediyordum. Bedenim hissizleşiyor ve gözlerim yeniden kapanıyordu. Soğuk zeminin üzerinden çekildiğimi hissettim ve karanlık beni ele geçirdi.

En GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin