4.Bölüm

420 29 7
                                    

VE MULTİDE KUMSAL VE BATU BU BÖLÜMÜ YAZARKEN ÇOK EĞLENDIM VE ÇOK EMEK EMEKLERİMİN BOŞA GİTMEMESİ İÇİN OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM OKUNMA VE OY SAYISI ÇOK OLURSA YENİ BÖLÜM BU HAFTA İÇİNDE GELİCEK SİZİ SEVİYORUM.

İYİ OKUMALAR😘.

10 dakikalık bir yolculuktan sonra arabasını bir villanın önünde durdurdu ve arabadan indi.Eve doğru yürümeye başladı.Ev dediğim için çarpılacaktım burası tam 4 katlıydı, bizim evin 2 kat fazlası bir büyüklüğe sahipti.Emniyet kemerimi çıkardım ve arabadan indim.

'İnsan bir kibarlık yapar arabanın kapısını açar değil mi?'

Batu'ya yetişmek için büyük adımlarla yürümeye başladım. Kapıdaki 2m boyundaki adamları görmezden gelirsek iyi bir giriş yapmıştım.Anahtarı masanın üzerine
fırlattı ve koltuğa yayılır bir vaziyette oturdu.Salonun bembeyaz olması beni şaşırtmıştı.Ben Batu gibi birinden simsiyah bir salon beklerdim.

"Biliyorum evim çok güzel gözlerini alamıyorsun"dediğinde amacı beni sinir etmek olsada ona istediğini vermicektim.

"Hayır sadece evin beyaz renkte olmasına şaşırdım"dediğimde yine o sırıtışı yüzüne yayıldı.

"Annemin seçimi ufaklık bana kalsa simsiyah yaptırırdım.

"Annen burada mı yaşıyor "dediğimde kaşlarının çatıldığını hissetmiştim.

"Çok soru soruyorsun ufaklık"dedi sinirlendiğini hissediyordum.Belli etmemeye çalışıyordu ama bunu yumruğunu sıktığı ellerinden anlayabiliyordum.Benimde koltuğa oturmam için işaret verdi.Oturduğum
çift kişilik koltuğa ayağımı uzattım. Uzatmamla bana seslenmesi bir oldu.

"Ufaklık bana soğuk bir şeyler getir" dedi.Yüzündeki sırıtma benim kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu. Bu adamın emirlerine 2 gün boyunca nasıl katlanıcağımı düşünürken mutfağa gitmek için ayağa kalktım.Mutfak olabileceğini tahmin ettiğim kapalı kapılardan bir tanesini açtığımda karşıma banyo çıktığinda kendi kendime sayıklamaya
başladım.Bana bakıp sırıtan Batu'ya dil çıkardım.Mutfağı gördüğümde koşarak mutfağa ilerledim ve odadan

"Sınırlarını zorlama ufaklık" sesinin gelmesi bir oldu.Muhtemelen dil çıkardığım için demişti. Dolabı açtığımda bulduğum kolayı alıp bardağa doldurdum.Ne kadar kolasına tuz atmak istesemde bunu yapmadım elimdeki bardağı dökmemeye çalışarak sehpanın üzerine koydum.Bardağın çıkardığı sesle başını telefondan kaldırdı ve sırıttı.Kolayı ona vermem için işaret verdi.Gözleriyle herşeyi anlatabilmesinin yanı sıra sırıtması benim sinirimin bozulması için bir sebepti.Göz göze geldiğimizde kahverenginin en güzel tonu olan gözlerine bakma fırsatım olmuştu.
Gözlerimi kaçırdığımda sırıtması daha derinleşti.Bir insan dudaklarıyla bile çekici olabilirmiydi.

"Ufaklıklar utanır mı hiç?"dedi kahkaha sesleri kulağımı doldurdu.

"Birincisi ben utanmadım.İkinciside ben ufaklık değilim benim adım Kumsal "dedim Kumsal'a vurgu yapmıştım.

"Kumsal"diye tekrarladı "Ama ben ufaklığı tercih ederim."dediğinde gözlerimin dolduğunu hissettim.

"Bana ufaklık demeyi kes"diye bağırdım.Sinirlendiğimde gözlerimin dolmasından nefret ediyordum. Hızlıca ayağa kalktım ve banyoya girip kapıyi kilitledim.Kapıyı kilitledikten sonra sırtımı kapıya yaslayıp bacaklarımı karnıma çekip yere oturdum.
O ukala kendini beğenmiş öküzün sinirimi bozmasına izin vermeyecektim.Hızlıca göz yaşlarımı sildim ve aynanın karşısına geçip kendime baktıktan sonra banyodan
çıktım.Banyodan çıkmamla karşımda dikilen Batu'yla karşılaştım.Gözlerimi
kaçırdım ve salona ilerledim.Koltuğa yayılır bir vaziyette oturduğumda tanımadığım bir ses kulağımı doldurdu{!}

KUMSALDAKİ İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin