BANA DOKUNMA 《Her Son Yeni Bir Başlangıçtır》

Dördüncü bölüm

Korkuyordum..
Beni hemen sınıfa götürdü. Su verip ''daha iyi misin ?" Dedi. Başımı salladim.
Yanıma oturdu. "Şimdi neyden korktun soyle bakalım "
"Hayır. Lütfen söylememi isteme. "
"Ama istiyorum Derya. "
Sınıfa selin hoca girdi.
"Derya noldu ? İyi misin "
"Iyi " dedi Tuğra.
Selin hoca yanıma geldi "Seni rahatsız eden bişey mi oldu sahnede ?"
"Konuşmak istemiyor " Tuğra beni kurtarmıştı. Ona içimden teşekkür ettim. Derin nefes alıp "eve gitmek istiyorum lütfen kusura bakmayın " Deyip kalktım. Tuğra kolumdan tutup "Bende geliyorum " dedi. Hicbir sey demedim. Bu bana iyi gelebilirdi.

Yol boyunca hiçbir şey söylemedi Tuğra. Telefonuma mesaj geldi.
Eylül ; Kızım nerdesin sen ? Ben bardayim. Çabuk gel ! Neye sıkıldı canın ? Bir yerin mi ağrıyor?

Telefonu kapatıp cebime attım. Mesaj atmayacaktim. Tuğra bana bakıp 'o kimdi' der gibi baktı. "Eylül " dedim.
"Ne eylül ?"
"Arayan "
"Banane " dedi. Bozularak önüme döndüm. "Ben gidiyorum !"
"Nereye ?"
"Bara "
Gözlerini büyüterek inanamadı. "Ne yapcaksin ?"
"Kafamı dağıtacağım. "
"Aslında banada iyi olur '' deyip güldü. Anlaşılan bugün sorunumuz Tuğraydi. Peki tuğra bey gelin bakalım !
Eylülün her zaman gittiği bara gittik. İlk defa bara girmiştim. İğrenç bir yerdi burası. Kulağımı tutarak "bu ne ses !" Diye bağırdım. Tuğra "Daha kötü şeyler var etrafında. Sese dua et." Dedi. Etrafıma baktığımda kızların dans ettiğini hatta erkeklerle utanç verici vaziyette olduklarını gördüğümde hemen önüme dönüp yürümeye başladım.
"Şu kız güzelmiş " dedi. Ne ? Bir fahişeyi mi beğeniyordu?
"Hangi kız ?" Dedim.
"Sağdaki bomba " sağıma döndüğümde eliyle işaret ettiği yere baktım. Bu b-u eylüldü. Bunu kasıtlı mi soylemisti tuğra !? Uff. Eylül köşede içiyordu. Hemen onun yanına gittim. Tuğrada peşimden geldi. Eylül bizi gördüğüne şaşırdı. Sıkıca bana sarıldı. "Ne oldu sahnede ?"
"Daha sonra konuşuruz bunu" diye gecistirdim.
"Ozaman havadaki aşk kokusundan konuşalım. "
''Ne aşk kokusu ?"
"Tuğra ve sen " dedi. Boğazımı temizleyip 'kes sesini ' bakışlarımı eylüle sundum. Çok utanmıştım. Çaktırmadan tuğraya baktım. O tavana bakarak gülüyordu .!
Mertcan geldi. Lavaboya kadar gitmişti. Mertcan ve Tuğra tanistilar.

Mertcan "Şişe çevirmeceye ne dersiniz ?" Dedi.
Hemen eylül lafa atlayıp "Evet deriz " diyerek bizim yerimizide cevap verdi. Tuğra telefon görüşmesi yaptıktan sonra gelip "Berkte geliyor sakıncası yoksa." Dedi. Bizim sınıftaki berk mi? Herkes tanıyormuş tuğrayi ! Bi ben hariç.
"Sakıncası var diyelim ki" Deyip güldü mertcan.
"Ozaman gidebilirsin " dedi tuğra. Ortalık kızısmaya başlamıştı.
"Neyse kimse gitmiyor. Bir sakıncası yok." Dedi eylül.

Berkte gelmişti. Oyunumuza onuda dahil ettik. Berk şişeyi çevirdi. Eylül bana soracaktı. Biraz rahatlamistim. En yakın arkadasimdi sonuçta.
"Imm bu gruptaki bir erkeği yanağından öp. " Deyip güldü. Ne ?? Saçmalıyordu şuan !
"Ben doğruluk diyorum ama. Sormadinki" dedim.
"Peki ozaman berk mi , mertcan mi yoksa Tugra mi ? Hangisi daha yakışıklı ??"
Of eylül ! Ne yapmaya çalışıyorsun ? Mertcan olmazdı. Onun sevgilisiydi hem benim tipimde değildi. Berk çok sempatikti ama yanlış anlayabilirdi. Tek seçim Tuğra kalıyor gibi ..
"Şey Tuğra iyi biri yani hepsi iyi ama tuğra daha uygun olur "
"Öhö öhöm " diyerek yalandan öksüren eylüle şuan sövmek istedim. Tuğra bana bakarak ''Sağol " dedi.
"Tek secim sendin teşekkür etmene gerek yok " dedim. Onu begendigimi felan düşünmesin. ''Farkındayım. " dedi . Demesemiydim?

Şişe döndü ve berk eylüle soracak.
"Okulun en yakışıklısı ?"
Eylül uzun süre düşündükten sonra "Tabiki sevgilim ama eğer o bir şık sayılmazsa Tuğra. " dedi. Ağzım açık kaldı ? Nasıl böyle bir şey söyleyebildi. Kimse ona sevgilin hariç dememisti! Eylül tuğrayi nerden tanıyor ve beğeniyordu ki !!
Tuğra hiçbir şey demeden şişeyi çevirdi.
Mertcan Tuğraya soracak.
"Aslında sorum şu. Tuğra sen kendini beğeniyor musun ?" Dedi kinle.
Tuğra ellerini cebine koyup "Estağfurullah ama karşımdaki insana bakınca insan diyor yarabbim ne güzel yaratmışsın beni diye."
Mertcan bozulmuştu. Tuğra sinirliydi cidden. Ama mertcan haketmisti. Şişe tekrar bana gelmişti.
"Hep doğruluk. Bu seferde cesaret olsun dedim." Çünkü zor sorular soruyorlardi. Mertcan bana "Dans et !" Dedi. Eylül mertcana bakarak "emin misin?" Dedi. "Evet eminim"
Tuğra kısık gözlerle mertcana baktı. Bu mertcan gerçekten gerizekali!

Yuzum yanıyordu. Yavaşça kalkıp müzik esliginde dans ettim.
"Gerçekten dans et" dedi. Sinirlenerek gerçek bir dans şovu sergiledim. Bir erkek yanıma gelerek "Odada da dans etmek istermisin ?" Dedi. Hemen geri adım atıp elimle onu ittim . Tuğra sinirle kalkıp çocuğa yumruğunu geçirdi.!! "Sakin ol " diyerek tuğrayi durdurmaya çalıştım. Tüm bardaki kişiler dağıldı. Tuğrayi kolundan tutup dışarı çıkardım. "Neden dövdün çocuğu !"
"Ne ? Hoşunami gitmişti odaya çağırması ?"
"Ne sacmaliyosun sen ya ? "
Ellerini saçlarından geçirerek "O mertcan piçine gıcık oluyorum . Onun sinirini çıkardım çocuktan. Kusura bakma." Dedi .
Hicbir sey söylemeden ilerlemeye başladım.
"Gel eve bırakayım . Saat 7 oldu."
"Hayır sağol !"
"Peki tamam" diyerek yön değiştirdi. Ne yani beni bu saatte bardami bırakacaktı. Berk çıkıp Tuğra nin yanına geldi. Birlikte yürümeye başladılar. Arkalarından gidip
"Tamam ya tamam gidelim" dedim. Tuğra gizli bir tebessüm edip "Gel" dedi. Aralarına geçip yürümeye başladım. Sinirim geçmemişti tabiki !
Tuğra sigarasindan bir dal çekip havaya doğru üfledi. İstemsizce öksürdüm. "Rahatsız mı oldun ?" Dedi.
"Biraz " dedim. "Ozaman biraz uzaklaş " dedi. "Ne?" Deyip gözlerimi ona diktim. Yine gülmeye başladı ! Berkte ona katılarak güldü. Çok gıcıksınız. Çocuk bazen beni umursuyor bazen ise umrunda değilmişim gibi davranıyor ve beni bozuyor.

Evin kapisina geldiğimde "Teşekkür ederim " Deyip eve doğru yürümeye başladım. "Bişey değil balerin " dedi. Arkamı dönerek "balerin mi?" Dedim.