Dokuzuncu bölüm

196 3 0
                                    


Kamp yerine kadar hiç konuşmadan geldik. Ceren berkin omzuna elini atmıştı. Çünkü yürümekte zorluk çekiyordu. Bizde tunayla arkalarindan gittik.
Saat 9 olmuştu. Ceren;
"Çok teşekkür ederim. Hakkını nasıl ödeyebilirim? " Deyip elini berkin omzundan çekti.
"Bir daha bizi dinlemezseniz ödeşmiş oluruz "
Ceren kızardı ve bana bakarak güldü. Onlarda arkasına dönüp çadırına gittiler. Aslında çadırımizin arasında çok yol yoktu.
Cerenle birlikte çadırımiza geldik. İçeri doğru girdik. Eylül mertle oturuyordu. Aslında cilvelesiyorlardi demek daha uygun olurdu.
"Noluyo burda ?" Deyip öksürdü ceren.
"Hiç " Deyip kalktı mertcan. Cerende eylülün yanına geçip oturdu. Mert yanimdan geçerken
"Gece seni bekliyor olcam " diye fısıldadı. Beynime kan sıçramıştı!! Tuna senn sen haklıydın.
Hicbir sey diyemedim. Ama suratım kipkirmizi olmalı ki eylül ;
"Ne oldu ?" Dedi.
"Bir şey olmadı. Ne olmuşki?"
"Hiç kizarmissinda"

Bir şey söylemeden battaniyeyi üstüme çekip yattım. Köpek sesleri geliyordu kulağıma. Korkuyordum...
Yavaşça kalkıp kızlara baktım. Ceren yatıyordu. Acaba uyuyo muydu ? Eylül çoktan uyumustu bile.
Tuna gelmişti yine aklıma. Bu sıralar beynimin gündeminde tuna yatıyordu.
Konuşmak ,dertleşmek istiyordum. Cerenin yanına yaklaşıp eğildim. O da ne! Ceren agliyodu.
"Ceren! "
Birden şaşkınlıkla kalkıp gözyaşını sildi.
"Sessiz ol" Deyip eliyle sus işareti yaptı.
Sessizce "Kızım neden agliyosun " dedim.
Elleriyle yüzünü kapatıp ağlamaya devam etti. Ona sarılıp "Her zaman yanındayım. " dedim.
"Şimdi bana ne olduğunu anlat."
Hiç kırıkları arasından kendini konusmaya zorladi;
"Bu çok uzun bir konu".
"Her detayını bilmek istiyorum."

"Bak derya .."
"Şey ben hani birini seviyodum"
"Zamanı gelince sana söylerim demiştim ya"

"Ee?"

"İşte o. O aklıma geldi. Sanırım sana söyleme vakti geldi artık. "
"O kişi berk."

"Ne! Bizim berk mi??"

"Evet o"
"Biraz önce telefonda selin hocayla fotoğrafını gördüm. "
"Selin hoca paylaşmış. Değerlim diye."

"Kızım hoca nasıl paylaşmış ?"

"Öğrencisi ya kimse yanlış anlamaz diye düşünmüş demekki." Deyip tekrar ağlamaya başladı.

"Ya berk bana yardım edince ben çok heyecanlandım. Hele bana dokununca kendimi kaybettim. "

Tekrar sarıldım "O selin hocayi sevmiyor be. Napsin onu. Bence o da seni seviyor"

"Sacmalama "

"Ya yemin ederim. Bugün hemen senin yardimina koştu. Seni kucağına alıp kampa kadar taşıdı kızım. "

"Bilmiyorum.. Ben ondan çok çekiniyorum. Herkese sert olan ceren ipek berkin yanında titriyo " Deyip usulca güldü.

"Bende tuna için aynı duyguları besliyorum sanırım. Kendime bile itiraf edemiyordum doğrusu... bak aklıma ne geldi. Onların çadırına gidelim mi?"

"Nasıl yani?"

"İşte gidelim. Suyumuz bitti. Sizde fazla su var mi? Diyelim"

"Aslında.. bilmem ki"





Çadır dan çıkıp tunagilin cadirina doğru ilerledik. İnşallah uyumamislardir. Çünkü saat gecenin 2 si. Belki çok yüzsüzleşmiş olabilirim ama işte...
Yavaşça çadırlarina dokunduk. Berk hemen dışarı çıktı. Bizi gördüğüne bayağı şaşırmıştı.

"Ne var?"
Arkasından hemen tuna geldi. Berki tutup içeri soktu. "Siz ona bakmayın. Neden geldiniz ?"
Niye berki bizden sakladı ki?
"Biz korktuk. Eylülde uyudu. Köpekler felan bizi korkuttu. Hem bizim suyumuzda kalmamışta belki sizde var..."
"Tamam yeter. İçeri geçin. "
Başta olurmu ki? Felan desek te içeri girdik.

BANA DOKUNMA 《Her Son Yeni Bir Başlangıçtır》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin