Uyanış

850 30 10
                                    

Soğuk...üşüyorum.... Bütün kaslarım hareket etmemekte direniyor göz kapaklarımın üzerinde tonlarca ağırlık taşıyormuşcasına zorla açtım. Görüşüm bulanık olduğundan etrafımdaki hiçbir şeyi seçemiyordum. Hareket edince tüm vicudumdan keskin bi ağrı hızla geçti. Suyun huzurlu sesi kulaklarımı doldurdu. Tuz gözlerimi yakıyordu. DENİZ. Denizdeydim. yüzemeyecek kadar yorgun hiçbir şeyi farkedemeyecek kadar şoktaydım. Burada yalnız olduğumu anlamam en fazla iki saniyemi aldı. Parmaklarımı kuma saplayıp kendimi kıyıya çektim. Kendimi ayağa kalkmaya zorladım. Sıcak kuma değince gülümsedim. Saçlarımdan bacaklarıma damlayan tuzlu su titrememe neden oluyordu. Dişlerim birbirlerine hızla çarparak sesler çıkartıyordu. Sesi engellemek amacıyla dudağımı ısırdım. Burası fazla sessizdi. Adımlarım kumsalın biraz dışındaki taş eve yöneldi. Beynim tamamıyla boş olmasına karşın napacağımı biliyor gibiydim. Kapıyı ittim. Kendimi tavanı yüksek , köşeye yaslanmış bordo mobilyalarla döşeli, soğuk bir odada buldum. İçeriye doğru yürüdüm. Pencerenin hemen yanında toplu bir yatak duruyordu. Ahşap dolabın içine göz gezdirdim. Garipti çünkü içi tamamıyla katlanmış giysi doluydu. Bir tanesini aldım. Göz kararıyla bana uygundu. Ödünç almak durumundaydım çünkü üzerimdekiler ıslanmış ve bedenime yapışmıştı. Tüm kaslarım ağrımasına rağmen üstümdekileri birilerinin buraya gelme olasılığına bakarak hızla değiştirdim. Islak kıyafetlerimi kolumun altına sıkıştırıp evden çıktım. Sahilde yavaşça yürümeye başlamıştım. Beynim yeniden işlemeye başlamışçasına sorular hızla aklıma üşüşüyorlardı. BEN KİMİM? NEREDEYİM? NEDEN KİMSE YOK? son bir umutla bağırdım.

- Kimse yok mu? Yardıma ihtiyacım var HEYY !! " ancak sesim sandığımdan da kısık ve güçsüzdü burada birileri varsa bile beni duymaları mümkün değildi. Kaldırıma oturdum. Başım ağrıyordu. bu sorular üzerine düşünmeliydim ben gerçekten kimdim. hiçbir şey hatırlamıyordum. Gözlerimi yumup düşünmek için kendimi zorladım. Kulaklarıma aniden bir ses doldu. Başımı hızla kaldırıp bakındım. Ama bu ses gerçekte yoktu, zihnimdeydi. Karnımın acısıyla iki büklüm olurken genzimden yükselen acı tuzlu suyu hissettim içimde hiçbir şey kalmayana dek kustum. Duyduğum o ses metal gibi yada bir makinenin ritmik hareketleri gibi ... eve doğru hızla koşup sürahiyi kafama diktim. Su ağzımdaki iğrenç tadı bastırabiliyordu evet peki ben zihnimdekini nasıl bastırabilirdim? Ritmik sesle birlikte karnımdaki acıda dönmüştü ama bir şey daha vardı bir insan sesi erkeksi ve hevesli - Pekala Rebecca hazır mısın ?

Boşluğa itaat eder gibi güçsüz sesimin mırıldandığını duydum.

- " REBECCA " bu bendim .En azından bana aitti.

Geçmişteki İzlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin