Yapay Dünya

278 8 2
                                    

Kirpikleri mumun sarı ışığında daha uzun görünüyordu. Bakışlarım titreşen ışıktaki gölgesine takılıp kakılmıştı. Dudakları yavaşça hareket ediyordu. Gitmemişti. Biraz kıpırdayıp sırtımı duvara yerleştirdim. Göz kapaklarım kapanmamakta direniyordu. Kolumdaki yanmaya rağmen hiç bu kadar iyi  hissetmemiştim. İçimi ısıtan bir gülümsemeyle bakıyordu bana.  Sessizce kalkmak için doğruldu. Yutkundum. 

- Burada kalsak olmaz mı ?  diye sordum uykulu bir şekilde

- Baksana ayakta uyuyorsun güldü. 

- Teknik olarak ayakta değilim diye mırıldandım. Cevabım onu tatmin etmişti. Yavaşça gerildi en az benim  kadar uykuya ihtiyacı vardı. Onun yorgun olduğunu kilometrelerce öteden farkedebilirdiniz . Küçük gözlerini çevreleyen mor halkalara bakınca kendimi suçlu  hissettim.  Ne zamandır uyutmamıştım onu. Aniden  kalktım. Bana garip garip bakarak:

- Burada kalmak istediğini sanıyordum. dedi . Gülümsedim.

- Uykuya ihtiyacımız var özellikle de senin.  Bana göre gayet kaslı olan kolunu uzattı. Parmaklarımı sıcak tenine  dolayıp onu kaldırdım. Kıvırcık saçları kabarmıştı kafasının üzerinde birbirine karışmıştı. Bu ona yorgunluğunun verdiği çizgilerin aksine çocuksu bir hava katıyordu. Hatta bazen saçlarını parmaklarımla düzeltmemek için kendimi zor tutuyordum.  Kanepeye yavaşça oturup beni izledi. Yatak odasına girip yastıklardan birini aldım.  Yastığı alıp yerine  koydu. 

- Burada uyumak istediğine emin misin ? diye tekrar sordum . Herhalde bu  otuzuncu oluyordu. Gözlerini devirdi. Ve gamzelerini ortaya çıkaracak kadar gülümsedi.

-  Sormayı ne zaman keseceksin Reb :) adımı bu şekilde  kısaltması o kadar iyi hisettiriyordu ki  kıkırdamamak içi dudağımı ısırdım. 

- Ama sen burada rahat değilsin kaşlarımı çattım. İnleyerek yorganını kafasını çekti.

- Ben burada uyuyacağım. dedim  yorganı kafasından almak için çekiştiriyordum. Güldüğünü duyuyordum ama bir türlü yorganı alamamıştım. Bir süre sonra pes edip onun açmasını bekledim. Ama bir şey olmayınca kibarca kaldırdım. Gözleri huzurla kapanmıştı. Nefes alışıyla göğsü yükselip alçalıyordu.  Gülümsedim. O kadar masum duruyordu ki ... Yorganını nazikliğimi koruyarak düzelttim. Genç bir annenin  uyuyan bebeğini seyrettiği gibi izledim onu.  Uyku o kadar baskındı ki  dayanamayacağımı anladığımda içerideki çarşafları, yastığı, yorganı alıp diğer kanpeyi hazırladım. Bu diğerine göre daha küçüktü ama inadımdan vazgeçemezdim.  Zaten çok uykum vardı tek istediğim uyumaktı. Gözlerimi kapatıp kendimi uykunun rahat kollarına bırakmanın daha önce hiç bu kadar kolay olmadığını fark ettim. 

Yumurta koktuğuna yemin edebilirdim. Neden rüyamda yumurta görüyordum ? Ne çeşit bir insan rüyasında yumurta görür ki ? Gözlerimi açtım.  Hala o kadar yorgundum ki bir dakika yumurta... başımı kaldırıp mutfak kısmına baktım. Martinezin ıslık çalmayı deneyerek (!)  yumurta yaptığını gördüm.  Aslında ıslık çalmaktan  çok  bir hayvanın acı çığlıklarını andırıyordu kesin bu yüzden rüyamda  katledilen insanlar görmüştüm Ne kadardır deniyordu acaba bunu ?  Kalkıp yanına gittim.

- Neden burada uyudun ? sesi yumuşacıktı.

- Sana söyledim senin rahat olmadığını bile bile uyuyamazdım .

- Bu gün uyuyabildiğini göreceğiz.  

- hı hı diye mırıldandım. Ama oda benim kadar uyumayacağımı biliyordu. Ayaklarımı sürüyerek yüzümü yıkamaya gittim . Saçlarımı tarayarak kendime çeki düzen verdim. Yüzüm uyumaktan şişmişti. Anlaşmamıza göre bugün birbirimize her şeyi anlatcaktık. Duymak için ne kadar sabırsızsam kendimi anlatmak için de o kadar isteksizdim. Anlatacak hiç  bir şey yokken ne söyleyecektim ona. En baştaki sandalyeye çökerken gergin görünmemeye odaklandım. Karşıma geçip tabağını sildi . 

- Ne zamandır burada bunlar ?  kendi kendine söylenirken tabağına yemek koyuyordu yüzünü hiç böyle incelemeye fırsatım olmamıştı. Mesela kaşının üzerinde  kısa ama geniş bir dikiş izi vardı. Kirpikleri simsiyah uzanıyordu. Konuşmayı aniden kesip bana döndü göz göze gelmiştik onu bu kadar dikatli incelememem gerektiğini unutup duruyordum. Tabi bir de kızarmalar...   önüne geri dönüp yemeğini yemeye başladı sanki aramıza kocaman bir duvar örülmüş gibi hissediyordum. Hiç konuşmadan düşünceli düşünceli çiğniyordu lokmalarını . Hata yapmıştım yalnış bir şey yapmıştım avuçlarımın içi terlemeye başlayınca üzerime sildim.  Sanki korkuyordu neyden niçin bilmesemde kaşlarının aldığı şekil bunu anlamamı sağlamıştı. Parmaklarıyla ritim tutmaya başladı. Demek müziği çok seviyordu ıslıklar.. ritimler.. 

- Rebecca sen mi başlayacaksın anlatmaya ben mi ?

-Sanırım ben başlamalıyım . Bana Rebecca demişti ama daha önce hep Reb derdi. Kalbimin hızlandığını anladım . 

- Aslında bana inanmanı beklemiyordu ama doğru olan bu  ben ...denizde ....uyandım ...soğuktu çok üşümmüştüm sanırım şoktaydım. Evlerden birine girip ısınmaya çalıştım. Yardım isteyecektim. Ama tek bir yaşama izine rastlayamadım. Çok korkunçtu..... Onu bulana kadar başımdan ne geçtiyse anlattım. Uykusuz gecelerimi , her yeri aradığımı  , adımı söyleyen sesi tek bir şeyi atlamıştım canımı yakan vizyonları onlar hayal gücümün aptal bir ürünü de olabilirdi . Emin olmadan kesin yargılara varamazdım. Garip olan bana inanmıştı . Anlayışla başını sallıyor aynısını yaşadığını anlatıyordu. 

- Aslında Rebecca bana büyük ihtimalle inanmak istemeyeceksin. Yine de bilmeye hakkın var. O hata yapmaz . Bunu kasıtlı yapmış olmalı

- Neyi ?

- Burası başka bir dünya

- Ne ? Nasıl yani uzaylı gibi mi ?

- Evet hatta ben bir marslıyım sende jüpiter ailelerimiz kan davası nedeniyle... yüzüme baktı şok içinde kalmıştı. Gülmeye başladı.

- Gerçekten bir marslı olduğuma inanıyor musun tanrım Rebecca saçmalama  aslında marslı olmak çok havalı olurdu 

- Bana gerçeği söyleyecek misin ? dedim gülmemi engellemeye çalışırken .

- Okuldaki bir bilim projesi gibi düşün sadece çok daha tehlikelisi yüzü kasılmıştı Bir az önceki gülen adamın yerini çoktan başka biri almıştı. devam etti.   bilim adamlarının yarattığı her şeyin yapay olduğu hatta oksijenini bile onların ürettiği bu lanet yerde yaşamak zorunda olan denekleriz biz Rebecca ...   

Arkadaşlar bu bölüm hakkında  fikirlerinizi almak istiyorum. Yalnışlarımı öğrenmek isterim okuyan herkese çok teşekkür ederim. 

Geçmişteki İzlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin