17. Bölüm

7.8K 356 64
                                    

Not: Arkadaşlar, 17. Bölümü ayrı bir hikaye gibi paylaşmışım nasıl oldu bilmiyorum wattpad uygulamasından girince sanki Mavi'ye ait bölüm gibi duruyor ama burada ayrı bir hikaye. Neyse, tekrar yayınlıyorum ve yorumların hepsi diğerinde kaldı.......... içim gidiyor şu an.... neyse belki okumayan vardır ve o kadar da rezil olmam skjdhfghdjk

Not2: Mavi infosunu değiştirdim ve orada gözleri soyadı gibi durgun suların yeşiliydi  cümlesinin telif hakları tamamen Rainwilde'a aittir, ehe. 

Bu bölüm bence hoş oldu:d özellikle Aras-Mavi çiftine aşık olanlar için:d mesela benim için falan:d ay, vallahi çok heyecanlıyım sanırım bir sürü yorum görmezsem kafayı yerim bu bölümde. AY. 

Ayrıca, bölümü bu kıytırık hikayemle etkim altına aldığım harika bir kıza itha ediyorum, adını vermeyeceğim çünkü kendisi gizemli bir prenses:)) İyi okumalar! 

Editliyorum: multimedia'daki Aras'ımızın grubu, sıfatı, sesi oluyor. lütfen libidonuzu kontrol edin efenim, iygünler

Yarın havanın harika olacağını söylüyorlar. Balık tutmayı biliyor musun? Bence şansımızı denemeliyiz.

Aras, ben, balık tutmak?

 Görünen o ki, şansa çok ihtiyacım olacaktı. 

 

Mavi | 17. Bölüm

Okul, genel olarak kabus gibi olabilirdi. Ki öyleydi de zaten. Fakat eğer arkadaşlarınıza yıllardır platonik olduğunuz v oğlanla olan yakınlaşmanızı hiçbir ayrıntıyı geçmeyecek bir şekilde anlatmak zorunda kalıyorsanız (ki bu eylemin ne denli zor olduğunu tanrı biliyor, adeta mutasyon geçirip domatese döndüm) ve bunun üzerine berbat geçen sınavların sonuçlarının son tenefüs bildiri panosuna asılacağını öğreniyorsanız, ha bir de bugün o malum platoniğinizle balık tutmaya gideceğiniz gerçeği beyninizi yiyip duruyorsa, okul kabus olmaya yetecek 3 kat daha fazla özellik barındırıyordu.

Ve bilin bakalım kim bu durumdaydı? 

Evet, çok basit oldu. Tabii ki ben. 

Mira ve Yağmur'u (şey bir de Cem'i) bilgilendirmek kolay olmuştu, önünde sonunda anlatacaktım zaten. Şu an beni dehşete düşüren şey dakikalar sonra öğreneceğim sınav sonuçlarımdı. Hepsinden kalmıştım. Yani kalmam gerekirdi; zira boş kağıt vermesem de kağıtlara soruları okumadan bildiğim her şeyi yazmıştım. 

Cihan Hocanın -en sevdiğim dersin öğretmeni olmakla birlikte en sevdiğim öğretmen olan adam- dersinin bile bitmesi için dua ediyordum. 

Düşünce tarzım belki de farklıydı ama korktuğum gerçeklerle bir an önce yüzleşmek isterdim. Ne zaman öğrendiğim sonucu değiştirmeyecekti ya? 

Bu özelliğimi bir tek söz konusu Aras olduğunda bir türlü ortaya çıkaramıyordum tabii. Şey, bu da zayıflığımın bir parçasıydı. 

Zil çaldığında, öyle bir hızla sınıftan fırladım ki bir an başım döndü. Zaten başıma musallat olan mide bulantısı, baş dönmesiyle daha da şiddetlenmişti. 

Ana koridora kendimi iyi hissetmeye çalışarak herkesten önce varıp bildiri panosunun önünde dikildim. 10C'yi bulduktan sonra sırasıyla ders adlarının altındaki listelerde adımı aradım. 
Ağzım adeta tabanla bütünleşirken etrafım birden kalabalıklaşınca silkelenip kendime gelerek yüzümdeki sırıtışla panodan uzaklaştım. 62den düşük notum yoktu? Hatta 91 aldığım bir sınav bile vardı, hangi ders olduğunu hatırlamıyordum ama sonuç olarak hiçbirinden kalmamıştım. Bu, harikaydı.

MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin