Mihrimah kararını verdi.Ömer'in yanında olabilmek için kazandığı konservatuar okuluna gitmeyecekti.Onunla ilk ayrılışıydı.Canını yakan bir diğer şey ise kendisinin değilde Sıla'nın Ömer'in yanında olacağıydı.Mihrimah ailesini sevindirecek bir karar aldı.İstanbul'da kalarak Türk Dili ve Edebiyat bölümünü okumaya karar verdi.Ailesi Mihrimah'ın bu kararına çok sevindi fakat aynı mutluluğu Mihrimah'ta göremiyorlardı.Ömer kendi hayallerine kapılıp Mihrimah'ı yalnız bıraktığını farketti.Akşam yan binalarında oturan Mihrimah'ın kapısını çaldı.Mihrimah kapıyı açtı.Ömer karşısında ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olan Mihrimah'ı gördüğünde kalbinde kağıt kesiği gibi inceden,derin bir sızı hissetti.Ömer Mihrimahı konuşmak için dışarı çağırdı.Birlikte evlerinin karşısında,üzerine isimlerini kazıdıkları çınar ağacının altına oturdular .Ömer onu ihmal ettiği için Mihrimah'tan özür diledi.Hangi bölümü okuyacağını sordu.Ömer bu soruyu sorarken gözlerinde bildiği bir sorunun cevabını duyacakmış gibi bakış vardı.Mihrimah'ın ona verdiği cevap karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.Mihrimahın onunla aynı okulda okuyacağını düşünüyordu ama Mihrimah kararını vermişti.Mihrimah Ömer ile buluştuğunda hiç ondan ayrılmak istemez,onunla biraz daha vakit geçirebilmek için alakasız konular açar,sorular sorardı.Bu kez öyle olmadı.Anlattıkları bitikten sonra Ömer'in yanından ayrıldı.Ömer,Mihrimah'ı ilk kez böyle görüyordu.O akşam Ömer de ilk kez Mihrimah'tan ayrılıyor olduğunu farketti.Mihrimah evinin kapısından içeri girdi, koşar adımlarla üst kattaki odasına çıktı.Hıçkırıklarla kendini yatağının üzerine attı.Yatağından doğruldu ,gözyaşlarını sildi.Gözü çalışma masasının üzerinde Ömer'in ona aldığı aynalı deftere ilişti.Çalışma masasına doğru yöneldi,aynalı defterini eline aldı ve aşk ile ilk ayrılık sözlerini yazmaya başladı.
"Sensizliği uzun cümlelere kuruyorum.
Hecelerine ayırıyorum.
Harf,harf yazıyorum.
Anlatamıyorum.
Ve sonuna üç nokta koyuyorum."
O gece Mihrimah kendini Ömersiz bir hayata alıştırmaya çalıştı.Gece onun için çok zor ve acı dolu geçti.Yarın,yeni bir gün ve yeni bir başlangıçtı.Üniversite hayatına ilk adımı atacaklardı.Sabah oldu.Ömer ve Mihrimah birbirinden ayrı ilk eğitim hayatlarına başladılar.Mihrimah sabah uyandı,okul için hazırlandı.Kapıya çıktı,duraksadı, uzun bir süre kapıda istemsizce bekledi.Aradan uzun bir süre geçti.Mihrimah'ın annesi Leyla hanım ekmek almak için dışarı çıktığında karşısında Mihrimah'ı gördü. Uzaklara dalmış öyleyece bekleyen Mihrimah'a seslendi onu duymadığını anladı ve hafifçe koluna dokundu.Mihrimah'a neden hala okula gitmediğini sordu.Mihrimah ilk okula başladıklarından bu yana uyanır, Ömer'den önce hazırlanır ve kapıda onu beklerdi.Annesine bir cevap veremedi.Artık Ömer'i beklememesi gerektiğini anlamıştı.İkiside büyümüştü.Hayat onları birbirinden ayıracak mıydı yoksa sonsuza dek bu yolda birlikte mi yürüyeceklerdi? Mihrimah bunu bilmiyordu.İkisininde üniversitedeki ilk günleriydi.Okul kapısından Ömer olmadan girmiş ,sınıftaki sıraya onsuz oturmuştu.Ömer,Sıla ile birlikte aynı sınıftaydı.Sıraya birlikte oturduklarında kafasını sağ tarafına çevirdi.Yanında Mihrimah'ın değil de Sıla'nın oturduğunu bir kez daha farkettiğinde uzaklara daldı.Mihrimah ile okula başladıkları ilk günü düşündü.Ömer,Mihrimah ile anılarını düşünürken,sınıfın kapısından içeri şan hocası girdi.Ömer bütün gün okulda Mihrimah'ı düşünürken Mihrimah'ın aklında da Ömer vardı.Ömer okulun bitmesini bekleyemedi.Bir hışımla okuldan çıktı.Mihrimah'ın okuluna gitti.Ömer,okulun kapısının önünde Mihrimah'ın dersten çıkmasını bekledi. Heyecanlı görünüyordu.Kendi kendine konuşuyor,cümlelerini toparlamaya çalışıyordu.Mihrimah'a bir şeyler söyleyecek gibiydi.Okuldan öğrencilerin çıktığını gördü,hızla kapıya doğru yöneldi ve Mihrimah'ın çıkmasını bekledi.Mihrimah okul kapısından dışarı çıktı fakat Ömer Mihrimah'ın yanına gidemedi.Ömer Mihrimah'ı okul kapısından dışarı yanında genç bir çocukla çıktığını görünce çok şaşırdı.Çocukluklarından bu yana Mihrimah'ı hiç bir erkeğin yanında onunla sohbet ederken görmemişti.Afalladı.Ne için olduğuna anlam veremedi ama onları arkalarından takip etmeye başladı.Mihrimah yanındaki erkek arkadaşıyla konuşuyordu.Bir kafeye oturmaya karar verdiler.Bir saat boyunca kahve içip sohbet ettiler.Ömer çok şaşkındı.Mihrimah'ın okuldan çıkar çıkmaz onun yanına geleceğini ya da birlikte ayrı geçirdikleri ilk okul gününde onu arayacağını düşünüyordu.Mihrimah okulda tanıştığı arkadaşı Ali'nin yanından ayrıldı eve gitti.Ömer eve kadar Mihrimah'ın arkasında onu takip etti.Otobüsten iner inmez Mihrimah'a seslendi.Gününün nasıl geçtiğini sordu.Ondan duymak istediği cümlede özlem vardı ama Mihrimah okulda yeni arkadaşlar edindiğini ve gününün güzel geçtiğini söyledi.Ömer'in içini hüzün kapladı.Bu acı Mihrimah'ı başkasıyla gördüğü için mi yoksa ondan ayrı kaldığı için mi olduğuna anlam veremedi.Ömer , Mihrimah'a eskisi gibi akşam çınar ağacının altında konuşmak istediğini söyledi.Mihrimah çok yorgun olduğunu ve akşam dinlenmek istediğini söylediğinde ,Ömer Mihrimah'ın bakışlarında ona sevgiyle bakan küçük kız çocuğunu göremeyince, içinde bir eksiklik hissetti.Mihrimah ona şaşkınlıkla bakan Ömer'i bırakıp eve gitti.Akşam oldu.Ömer yatağına uzandı ve uzun uzun Mihrimahla olan anılarını düşündü.Mihrimahla birlikte geçirdikleri o güzel zamanları.Ömer bu zamana kadar Mihrimah'ın bir kez olsun onun yanından ayrılmadığını acılarında onunla ağlayıp,mutlu anlarında birlikte güldükleri o zamanları düşündü.Düştüğünde yerden kaldıran,gözyaşlarını,gözyaşlarıyla silen Mihrimah'ı.
Ona büyük bir sevgiyle bakan,onun kahramanı olduğuna inanan Mihrimah'ı düşündü.İçindeki sevginin arkadaşlık olmadığının farkındaydı artık Ömer ama adına aşta diyemiyordu.Mihrimah odasının balkonuna çıktı.Önce aşk kokan bir şarkıyı mırıldandı.Sözleri şöyleydi:
Yarim gezdiğin yola bakarım uzun uzun
Gözlerim ,doldu yine aklıma geldi yüzün
Al gözümden yaşları gün gelir kurutursun
Yaz bunu bir kenara gidersen unutursun...
Sonra Ömer'in ona aldığı aynalı deftere şu mısraları yazdı: "Unutmayın! Unutma demek,Unutulmazdır."
Mihrimah her gece yatağına uzandığında Ömer'in de onu kendisi gibi sevmesi için dualar eder,hayaller kurardı.Karşısına ne zaman geçip sevgisini haykırmak istese, adeta dili tutulur,konuşmayı unuturdu.Konuşamıyordu ama aşkını yazıyordu.Belki bir gün Ömer'e anlatırdı içindeki aşkı ya da bir gün bu defterde yazanları Ömer okurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN DİLİ YOKTUR
RomantikGözlerimi dünyaya açtığım andan itibaren yanımda olan aşka,içimi titreten cümleyi söyleyemedim.Ve hayat, imkanların ötesinde en sessiz aşkı yaşamayı benim için seçti.Aşkı bulduğunda zamanı harcamamayı öğretti.