Aradan bir kaç hafta geçti .Mihrimah, Ömer'i günlerdir göremeyince daha fazla dayanamadı ve Ömer'in okuluna onu ziyarete gitti.Mihrimah okula varana dek içinde Ömer'e karşı beslediği duyguları düşündü.Artık duygularını anlatmak istiyordu.Ömer belki Mihrimah gibi sevmiyordu onu ama en azından bu içine sığmayan büyük sırrıyla daha fazla yanmak istemiyordu.Ne kaybedecekti ki. Aşıktı.Kim ne diyebilirdi? Mecnun'a kim ne diyebilmişti.Mecnun dahi gönlüne söz geçirememişken,bir başkasının yanmamış sözleri onun içindeki yangını ne derece söndürebilirdi.Ferhat dağı delerken,Şirinine kavuşabilecek olmanın sevinciyle imkansızı mümkün kılmıştı.İşte Mihrimah'ta imkansızın mümkün olabilme duasıyla Ömer'e olan aşkını dile getirmek istedi.Ömer'in kendisini sevdiğini elbette biliyordu.Ama onun bakışlarını kendi gözlerinde görmek istiyor bir başkasının bakışlarının Ömer'in gözbebeklerine yansımasını dahi istemiyordu.Bütün cesaretini topladı,kararını verdi.Ömer ile konuşmak için okulun kapısından içeri girdi.Okula girdiğinde Ömer'i sınıfta bulamayınca okulun kafeteryasında olabileceğini düşündü.Hızlı fakat bir o kadar ürkek adımlarla Ömer'e doğru yürüdü.Ömer kafeteryada bir masaya oturmuş birini bekliyor gibiydi.Mihrimah biraz bekledi,etrafına bakındı,derin bir nefes aldı ve Ömer'e doğru yürümeye başladı.İki adım attı .Karşıdan biri Ömer'in olduğu masaya doğru yürüyordu.Mihrimah gözlerini o yöne doğru çevirdi.Sıla elinde iki kahve bardağı ile Ömer'in masasına yaklaşıyordu.Mihrimah Sıla'yı farkettiği an arkasını döndü.Sıla onu farketmeden Ömer'in arkasındaki masaya oturdu.Ömer ile sırt sırttaydı.Nefes alıp verişini hissediyor onunla birlikte nefes alıp veriyordu.Mihrimahın kalbi o kadar hızlı çarpıyordu ki yerinden çıkmasından korkuyordu.Sıla elindeki kahve bardaklarıyla birlikte Ömer'in olduğu masaya oturdu.Ömer ile birlikte konuşmaya başladılar.Birbirlerine sorular soruyor,gülüp eğleniyorlardı.Sıla ,Ömer'e okul çıkışı onunla birlikte bir şeyler yapmak istediğini söyledi.Ömer içten içe bu daveti kabul etmek istemiyordu.Sılanın sorusu karşısında sessiz kaldı.Sıla ısrar etmeye başladı.Ömer'in gözlerine bakıp içi titreyerek, onunla çok önemli bir konu hakkında konuşmak istediğini söyledi.Ömer hem merakını gidermek hem de Sıla'yı kırmamak için davetini kabul etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN DİLİ YOKTUR
RomanceGözlerimi dünyaya açtığım andan itibaren yanımda olan aşka,içimi titreten cümleyi söyleyemedim.Ve hayat, imkanların ötesinde en sessiz aşkı yaşamayı benim için seçti.Aşkı bulduğunda zamanı harcamamayı öğretti.