"Yapmayın lütfen!" diye bağırdım ama fayda değildi ne bağırmak ne ağlamak nede yalvarmak, neyin içine düştüğümü bende bilmiyordum evimden işime gitmiş yol kenarında haraç toplayan beş - on kişinin dikkatini çekmiştim eve geldiğimde abartman sakinleri gürültüye kalkmıştı kapım bir anda kırılmış ve yüzüme yumruğu yediğim gibi kendimi bu soğuk ve acımasız insanların arasında ve çığlık atsam da sesimin duyulacağını sanmadığım bir depoda gözlerimi açmıştım, amaçları fiziğimi ve güzelliğimi harcayarak beni orospu yapıp kazandığım parayı kendilerinin yemesi için söylemişlerdi ben yalvarıp 'Yapmam daha on yedi yaşındayım' desem de aldırış etmemişler tam tersine gözlerini acımasız halde üzerime dikip 'Tamam yapacağım' diyene kadar beni dövmek olmuşlardı.
"Yapacaksın! Eğer yapmazsan seni öldürürüm duydun mu beni!" sandalyede bağlanmış ağlarken gözlerimi acımasız siyah gözlere çevirdim dişlerini sıkarak yüzüme bakıyordu, başımı iki yana salladığımda gülerek küfür etti ve suratıma bir yumruk daha indirdi bağırarak başım arkaya gittiğinde gözlerim buğulandı etraf bulanık gelmiş kulağımın içinde çınlama sesi oluşmuştu, çenemi tutup sıkınca acıyı hissetmem on saniyemi almıştı artık nasıl vurduysa. "Bak kızım...güzelsin hemde dayanılmaz bir güzelliğin var kabul ediyorum fiziğin desen çok seksi...eğer kendini düşünüyorsan bu işi yapmak zorundasın"
"Neden ben?" diye sorduğumda elini çenemden çekip bana tepeden baktı, dişlerini sıkıp derin bir iç çekti.
"Çünkü çok güzelsin ve bu halinle emin ol paraya para demezsin o yüzden kendi hayatını düşün"
"Düşündüğüm için hayır diyorum zaten...ben on yedi yaşındayım yetim bir kızım ben! Ailem öldü ben yetimhanede büyüdüm oradan kaçtım ve buraya geldim bırakın beni bana derdimi çekeyim başka işiniz yok mu sizin lütfen!" diye bağırarak konuştum diğer yandan ağlıyordum, arkasını döndü ve cıkladı sonra durdu ve ellerini beline koydu bana doğru döndüğünde gözlerinde gördüğüm öfke ve acımasızlık benim derinlerime ilerleyerek işlemişti yüreğime korkudan vücudum titriyordu.
"Hayat hikayen inan umurumda değil prenses...senden tek istediğim bu işe evet demen"
"Hayır...yapamam ileride birini sevip evlenirsem ve bakire olmadığımı öğrenirse hayatım kayar benim"
"Bu beni ilgilendirmez duygularını yok et sende" dediğinde başımı eğdim ve pes ettim, ne kadar dil dökersem dökeyim bu çetelerin başındaki siyah gözlü adam anlamazdı halimi, o anda aklıma gelen planla bir anda yaşama sevincim gelmişti. Planım şuydu, eğer bu işi formalite olarak kabul edersem ve onlar da inanıp beni otellerine götürüp bir adam dikerlerse yatmak için...başına herhangi birşey fırlatıp kaçabilir ve saklanırdım ama takip edip etmemeleri vardı şimdi...derin bir iç çektim, en azından bu plan belki işe yarayabilirdi kaçtığım an polise gidebilirdim.
"Tamam" dediğimde bana doğru yavaş yavaş gelmeye başlamış ve kaşlarını havaya dikmişti, kollarını göğsünde bağlayıp bana gülümseyerek baktığında tiksinerek cevap verdim bakışlarımla. "Ne istiyorsan yapacağım yeter ki bana vurmayı kes"
"Denemem" dediğinde adamlarına kaş göz işareti yaptığında arkadan bağlanan kollarımı çözdüler, son olarak ayaklarımı çözüp kollarımı tutup kaldırınca her yerim tutulduğu için ağrıdan inledim. Beni lüks araçlarına bindirip gaza bastıklarında korkarak etrafıma bakındım, tanımadığım bilmediğim yollara gidiyordum.
"Nereye gidiyoruz?"diye sorduğumda başını bana çevirdi ardından tekrar şoförüne bakınca gözlerim doldu, yutkundum. Sabahtan beri bir öğle yemeğiyle duruyor ve çalıştığım için gözlerimden uyku akıyordu ama nereye gittiğimi nerede olduğumu bilmem çok önemliydi belki kurtulma şansım olursa polislere gider şikayetçi olurdum ve orayı tarif ederdim. Tek katlı lüks bir evin önünde durduğumuzda tedirgin bir şekilde siyah gözlü adama baktım, arabadan inip eve doğru yol alınca arabadan inen diğer iki kişi kapımı açmış ve kollarımı tutarak beni arabadan indirip eve doğru sürüklemişti, evin içine girdiğimde etrafıma bakınmadım sadece sonumun ne olacağını düşünüp durmuştum. Siyah gözlü adam beni bir odanın içine sokup kendisi de odaya girerek kapıyı kapattı, yatak odasıydı burası ve ben gittikçe gerilirken bana dolabın yanındaki kapıyı gösterdi.
"Duşunu al ve yat uyu kaçmaya falan kalkarsan senin o bacaklarını ikiye ayırırım ona göre...şimdi dediğimi yap eğer yapmazsan seni sabaha kadar beceririm" dediğinde eli bel altına gidip gülümseyince yanaklarım kızardı ve bakışlarımı başka yöne çevirdim, korkuyla ve utanma duygusuyla hemen kapıya koştum ve içeri girdim sıcak suyu açtım. Tuvaletten çıktığımda odada onu görmedim elimi kalbime koyup şükür ettim ve yatağın üzerinde duran siyah tayt ve beyaz tişörtü buldum hemen üzerime onları geçirip kapıya yaklaştım aşağıdan konuşma sesleri geliyordu ama pek anlaşılmıyordu kapıyı sessizce kilitleyip üzerime çöken hüzünle sessizce ağlayarak yatağa yaklaştım, tanımadığım etmediğim adamların gazabına uğramıştım ve yüzüm hatta vücudum işkenceye maruz kalmıştı, belim ve sırtım resmen kapkara olmuştu yüzümü anlatmak bile istemiyordum, dudağım yara olmuş gözümün biri kapanmaya yemin etmiş gibiydi kaşımın üstü hafif darbeyle yarılmanın eşiğinden zor dönmüştü, sessizce ağlamaya devam ederek yatağa uzandım ve cenin pozisyonu alıp ellerimi başımın üstüne koydum, yarın günüm hayatımın yıkılacağı bir an olacaktı ve o yarının her ne kadar gelmesini istemesem de yarın olacaktı buna hiçbir güç engel olamazdı, tek kurtuluşum o plandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚜ Seni Sevmek İstemedim ⚜
Romance"Gel buraya kaçma!" diye bağırdı çetedeki başka bir adam, hem ağlayarak hemde bacaklarımdaki kesik yüzünden onlardan kaçmaya çalışırken bir ara sokağa girdim ve sırtımı duvara yaslayıp derin derin solumaya başladım, çetelerin beni satması ve köpek g...