Dört Yıl Sonra.
Sevda Sancak.
Evlendiğimizden bir sene sonra hamile kalmıştım dünya tatlısı bir kızım olmuştu sarı saçlarını babasından maviş gözlerini ikimizden almıştı, minik kızım tam üç yaşına gelmişti Kaya mafya işlerini bırakacağını artık uzak duracağını söyleyip şirket işlerine bakacağına söz vermişti kızımın adını Su koymuştum çünkü su gibi berrak yüzü ve sırma gibi sarı saçları vardı Su doğduğunda Kaya ilk bir ay onu kucağına alamadı korkuyordu yanlış bir hamle yapıp ona zarar vermekten sonra ben onu kucağına sürekli verip nasıl tutulacağını gösterdiğimde elinden düşmez olmuştu, üniversiteyi kazanmıştım mesleğimi elime almıştım ama Kaya çalışmamamı kendisinin eve para getireceğini ısrarla söylemişti doktor olmuştum hasta insanları iyileştirmek dünyanın en güzel mesleğiydi ama Kaya işte...izin vermiyordu. "Anne" dedi Su ve minik poposunu sallaya sallaya yanıma geldi onu kucağıma alıp bahçeden çıktım ve salona girdim.
"Söyle kızım"
"Babama gidelim"
"Ama kızım baba işte" dediğimde huysuzca kucağımda kıpırdanıp ardından ağlamaya başladı.
"Babama gidelim" dedi ve saçlarımı tutup çekince canım acıdı inleyerek elini tutup çektim ve yüzüne baktım.
"Su baban çalışıyor gidemeyiz"
"Bana ne" diye çığlık atınca sinirle ofladım ve yukarı çıkarıp odasına girdim.
"Of Su" dediğimde ağlayarak kucağımda debelendi yere indirdiğimde kollarını göğsünde kavuşturup küs bir şekilde bana sırtını döndü sonra sessizce ağlamaya başlayınca elimi alnıma koydum, dolabını açıp beyaz elbisesini aldım siyah ayakkabılarını da alıp yanına gittim. "İyi tamam gidelim" dediğimde bana doğru döndü ve minik elleriyle yanaklarını silip burnunu çekti.
"Vallaha mı?" dediğinde güldüm ve başımı salladım.
"Vallaha"
"Yaşasın!" diye çığlık atıp etrafında döndü sonra başı dönünce popo üstü küt yere düştü, üstünü giydirip bende hazırlanmak için odama girdim. Evden çıktığımızda bir taksiye bindim Su kucağıma yerleşip etrafa kocaman gözlerle bakarken bende onu izliyordum, şirketin önüne geldiğimizde onu kucağıma alıp arabadan indim ve birlikte şirketin içine girdik sekreter kız hemen ayağı kalkıp selam verince bende aynı içtenlikle karşılık verip asansöre yöneldim. Odasına geldiğimizde Su çok heyecanlıydı Kaya sabahın en erken saatinde gittiğinde Su babasını göremiyordu gece geç saatte geldiğinde yine göremiyordu doğal olarak özlüyordu çok, bir pazar günleri vakit ayırabiliyordu oda bazen, içeri girdiğimizde Kaya eline kalemi almış önünde dört dosya birden açık bir şekilde çalışıyordu yanında bir kız vardı ve elinde bir dosya tutuyordu yanlarına gittiğimizde Kaya elinde bir kağıtla kıza döndü.
"Bu raporu götür ona ver" dediğinde kız elinden alıp başını salladı ve bize döndü içtenlikle gülümseyip selam verince bende aynı karşılığı verdim, Kaya bizi fark ettiğinde hafif şaşkına girse de mutlulukla ayağı kalkıp bize yaklaştı.
"Baba!" diye çığlık attı Su ve kollarını açıp babasına gitmek için debelendi, gülümseyerek kızımızı kucağına aldığında onu hoplatıp durdu Su etrafa kahkaha atarken bende onları izlemiştim, Kaya bana döndü.
"Hayırdır neden buraya geldiniz?"
"Baş edemiyorum kızımızla Kaya tutturdu babama gidelim diye çocuk seni göremiyor doğru düzgün özlüyor sonuçta"
"İyi yapmışsın bende özledim onu" dediğinde kızına dönüp yanaklarını öpmeye başlayınca Su tekrar güldü ve babasına sıkıca sarıldı, Kaya sandalyesine oturup kızına dışarıyı gösterdi bende yanlarına gittim kızımızı yere indirip dolaşmasına izin verdiğinde bende ona yaklaştım ve belimi masasına dayadım Kaya sıkıntıyla nefesini verdi. "İhaleyi almak için çok çabalıyorum şuan"
"Başaracaksın"
"Aksi halde...şirket açısından bu ihaleyi kaybetmek büyük bir kayıp olur ne yapacağımı şaşırdım Sevda... bir yanda siz varsınız vakit ayıramıyorum diğer yandan şirket"
"Takma bizi kafana" dedim ve ona yaklaşıp yanağına dokundum gözlerimin içine bakıp gülümsedi ve uzanıp dudağıma bir öpücük kondurdu.
"Madem buraya geldiniz birlikte öğle yemeği yiyelim"
"Olmaz senin çalışman gerek kendin söyledin Kaya"
"O kadar da ihmal etmek istemiyorum sizi Sevda" dediğinde Su gülmeye başladı arkamı dönüp baktığımda akvaryuma elini daldırmış bir balığı elinde tutuyordu zavallı balık nefessizlikten çırpınıyordu, hemen Su'nun elinden balığı aldım ve suya geri bıraktım bana ağlamaklı bakınca gülümsedim.
"Su sakın ağlama çünkü o balık nefessizlikten ölmek üzereydi kızım"
"Ama biz nasıl nefes alıyoruz?" diye sordu ve ellerini beline koydu.
"Kızım insan ve hayvan başkadır" dediğimde kollarını göğsünde kavuşturup arkasını döndü bana, Kaya gülmeye başlayınca ona baktım. "İşte bu tavırlarıyla uğraşıyorum"
"Sevda'm...aynı seni görüyorum kızımızda" dediğinde kaşlarımı çatıp ona yaklaştım.
"Kızımız kadar inatçı ve zor değildim ben"
"İnatçıydın ve zordun"
"Tamam inatçı olabilirim ama zor değilim" dediğimde güldü ve ayağı kalkıp kızımızı kucağına aldı.
"Hadi gidelim bir öğle yemeği yiyelim kızımızı da gezdiririz sonra siz eve bende şirkete geçerim" dediğinde koluna girdim oda gülümseyerek bana baktı ve birlikte odasından çıktık.
Yemeği yedikten sonra Su'yu Lunapark'a götürdük atlı karıncalara bindiğinde bol bol resimlerini çekmiştim, pamuk şeker alıp üçümüz dolaşa dolaşa yediğimizde arabaya binmiş Kaya bizi eve bırakmak için yola koyulmuştu, kızımız çocuk koltuğunda ağzında emziğiyle uyurken gülümseyerek Kaya'nın koluna girdim gülümsedi. "Nede güzel kızımız var değil mi Sevda'm"
"Evet"
"Tıpkı senin gibi"
"İkimiz gibi Kaya'm...saçlarını senden aldı minik cadı" dediğimde kıkırdadı. Eve geldiğimizde onu kucağım aldım elini saçlarıma gömüp hafifçe çekti sonra emziğini emmeye devam edince odasına götürdüm ve yatağına yatırdım düşmesin diye yanına iki yastık koydum ve tekrar aşağı indiğimde Kaya öfkeyle telefonla konuşuyordu.
"Bir ara çaresine bakarım uzatma" deyip kapatınca kaşlarımı çatıp yanına gittim.
"Ne oluyor Kaya?"
"Mafya çetesi bir adam öldürmüş bir sürü suç raporları geldi elime"
"Bana o işleri bırakacağını söylemiştin"
"Bıraktım Sevda ama gördüğün gibi bazı şeyler hayal ettiğin gibi olmuyor" dedi kızgınlıkla, ellerimi belime koyup öfkeyle yüzüne baktım.
"Gideceksin değil mi? Biliyorum senin huyunu"
"Gitmezsem eğer sana veya çocuğumuza birşey olabilir"
"Kaya bana söz vermiştin!"
"Sesini alçalt"
"Umurumda değil tamam mı? Oraya gidemezsin senin bir çocuğun var sana birşey olursa kızımız babasız büyüyecek ve ben senden başkasını kocalık olarak kabul edemem! Bana söz verdin Kaya sözünün eriysen gitme oraya"
"Gitmek zorundayım Sevda" dedi ve yanımdan geçip yukarı çıkmaya başlayınca öfkeyle soludum ve bende peşinden gittim odasına girdiğimizde kasadan silahını alıyordu karşısına geçtiğimde hafifçe gülümseyerek yüzüme baktı ve alnımı öptü. "Hemen bitecek korkma"
"Ne kadar kolay söylüyorsun Kaya Allah aşkına!"
"Sevda yeter artık!" diye bağırınca şaşkınca ve kırgınca yüzüne baktım, onu ilk defa böyle gözü dönmüş bir öfkeye kapıldığını görüyordum. "Ne yapayım elimde olan birşey mi? Evet söz verdim bir ailem var diğer uçta sevdiğim kadın diğer yanda kızımız biliyorum farkındayım! Ama ben hareket etmezsem sana veya ona birşey olabilir!" diye gürlediğinde irkildim gözlerim dolmuş bir şekilde yüzüne baktığımda derin bir iç çekip eliyle yüzünü sıvazladı. "Ağlama" dediğinde Su ağlamaya başladı başımı iki yana salladım ve yanından ayrılıp odasına gittim, emziği ağzından atmış yatağında oturmuş bir şekilde ağlıyordu yanına gittiğimde ayağı kalkıp kucağıma atladı.
"Anne kim bağırıyor?" diye sordu derin bir iç çekip yanağını öptüm.
"Kimse kızım...baba biraz gergin o kadar sen sese mi uyandın?" diye sorduğumda yanaklarını silip başını salladı. "Acıktın mı?" başını sallayınca kucağıma alıp ayağı kalktım ve odasından çıktım, aşağı indiğimde Kaya beline silahı dayamış bana bakıyordu mutfağa girip kızımı çocuk koltuğuna oturttum ve mamasını hazırlamaya başladım Kaya da onunla ilgilenmeye. Mamasını yedirdiğimde odasına çıkardım ve ağzına emziği koyup kollarımda sallamaya başladım gözleri yavaş yavaş kapanırken elini saçlarıma koyup çekiştirdi ve emziğini iştahlı iştahlı emmeye başladı, Kaya yanıma gelince kızını alnından öptü ve yüzüme baktı ben ise kızımı sallayıp ona bakmakla meşguldüm.
"Bağırdığım için özür dilerim...ben gerçekten çok sinirliydim Sevda sana yansıttığım için pişmanım" dediğinde arkamı döndüm ve kızımı sallamaya devam ettim, derin bir iç çekip önüme geldi ve tekrar konuştu. "Olanlar için gerçekten özür dilerim bende üzülüyorum bu halimize sen sanıyorsun ki ben çok isteyerek gidiyorum hayır gitmiyorum isteyerek falan...bu görevim falan da değil sizin için yapıyorum yarın ebür gün ben yokum diyelim evde sen yalnızsın sana birşey olduğunda yada kızımıza birşey olduğunda ben ne yaparım hiç düşündün mü?"
"Bizi düşünseydin göreve başkasını yollardın ve onun yönetmesini isterdin" dediğimde dişlerini sıktı, arkamı dönüp kızıma baktım emziği emmediğine göre uykuya dalmıştı onu yatağına yatırıp iki yanına yastık koydum ve odasından çıktım Kaya'da peşimden çıkıp kapıyı kapattı birlikte aşağı indiğimizde mutfağa girdik tekrar konuşmaya başladı.
"Tamam bu adamın işini hallettiğimde sana söz veriyorum birini bulup onun yönetmesini isteyeceğim"
"Kaya inan bu böyle olmuyor yani böyle devam edemez...kızım için çok korkuyorum ve bende öyle! Bu şekilde yaşamak istemiyorum...sen işlerini halledene kadar ben bu evden uzak bir yerde olurum işlerin bitince geri gelirim" dediğimde yüzüme şaşkınlıkla ve üzüntüyle baktı sonra beyaz yanakları öfkeden kıpkırmızı oldu ve kollarımı tuttu.
"Benden ayrılıyor musun?"
"Ben onu kast etmedim..."
"Neyi kast ettin!"
"Bağırmayı keser misin Su uyuyor! Senin pislik işlerin bitene kadar buradan uzaklaşmayı istiyorum"
"Bu evden çıktığını görürsem yada duyarsam seni kötü yaparım bunu beynine yaz"
"Yazmıyorum sana daha önce de söyledim tehlikeli işlerini bizden uzak yap yapmıyorsun bende gitmeyi tercih ediyorum"
"Sevda'm sakın gitme buna izin vermiyorum gidemezsin gözümün önünde olacaksın o kadar" dediğinde beni kendisine daha çok çekip yüzüme baktı üzüntüyle, başımı iki yana salladım.
"Kızım için gideceğim Kaya buradan uzağa ona birşey olmasına dayanamam"
"Bende dayanamam ama gitme"
"Kaya gideceğim ve işlerin bitene kadar da geri gelmeyeceğim" dediğimde dişlerini sıktı bende kollarından sıyrıldım ve arkamı döndüm ama hemen kolumu yakalayıp çekince yüzüne baktım.
"Gitmeyeceksin buna ölürüm de izin vermem Sevda duydun mu? Burada kalacaksın!" dediğinde sıkıntıyla nefesimi boşalttım oda derin bir iç çekip bana sarılınca gözlerimi kapatıp başımı göğsüne dayadım. "Bir daha böyle cümle duymayacağım...senin gitmen yüreğimi çok feci yakar anlıyor musun? Gidemezsin...Sevda'm sakın gitme"
"Kaya lütfen bir an önce işi hallet"
"Merak etme Sevda'm...seni ve kızımızı bu korkudan çıkaracağım" deyip geri çekildi ve dudağımı öptü sonra alnımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚜ Seni Sevmek İstemedim ⚜
Romance"Gel buraya kaçma!" diye bağırdı çetedeki başka bir adam, hem ağlayarak hemde bacaklarımdaki kesik yüzünden onlardan kaçmaya çalışırken bir ara sokağa girdim ve sırtımı duvara yaslayıp derin derin solumaya başladım, çetelerin beni satması ve köpek g...