Kaya Duman.
Odasına gidip yatınca bana söyledikleri aklımda yüreğimde yankı yapmaya başlamıştı, viskimi doldurup koltuğuma oturdum ve derin bir iç çekip boydan pencere olan manzaraya baktım viskimden içip tekrar düşündüm bana söylediklerini, ağlamasını ve lanet olsun ki haklı olmasını...geçmişte çok kötü şeyler yaşamıştım yetim büyümüştüm okula gidecek param bile yoktu ama girdim çalıştım paramı biriktirdim yemedim içmedim kazandığım paranın kuruşuna dokunmadım, okula gidip yazıldım liseye kadar hep böyle idare ettim bodrum katlarında yatıyordum, liseye geldiğimde daha büyük bir yerde çalıştım mafyaların yanına ve orada kirli işleri kapatıp patronun yediği haltları kapatmayı öğrenmiştim beni maaşla çalıştırıyorlardı ve kazandığım para çok iyiydi...sonra üniversiteyi kazandım ve mafya işleri için kazandığım bütün parayla kendime bir şirket kurdum hem şirket işlerine hemde mafya işlerine bakıyordum sonra patronumun bir gün vurulduğunu duyunca ilk kez birini öldürmüştüm yirmi yaşında...şimdi ise yaşım olmuş yirmi altı ve beni sahipsiz bırakan ailemin arkasından beddua etmedim yaşadıklarım dile kolaydı insan anlatırdı ama yüreğinde burkulan ve iyileşmeyen onun yerine daha çok düşündükçe kanatan bir yara bırakırdı, acı çekmeyen insan anca geveze etmekten başka bir halt bilmezdir ama yaşayana gidin sorun ne hayatlar var...ben kendi halime bile şükür ediyorum bunca kötü şeyleri yaşasam bile ama o kız haklıydı öfkem öyle bir büyüktü ki gözüm hiç kimseyi görmüyordu kendi yaşantım aklıma gelince aynısını yaşatmaya çalışıyordum ama bu adil değildi, tam tersine adilikti çünkü o kızın dediği doğruydu bana insanların zararı yoktu mafyalar hariç...ve ben dinlemeden ceza çektirirdim. Viskimi bitirip o kızı düşündüm, adını bir kere söylemiştim oda benim adımı meğer adımı söyleyemeyecek kadar benden ya korkuyordu yada onu burada zorla tuttuğum için nefret edip söylemiyordu sahi onunla bu evde kalalı kaç gün geçmişti? Hatırlamıyordum. Tuvalette tekrar ağlaması gelince gözümün önüne nedensiz bir burkulma hissettim içimde, üzülmüş müydüm bilemedim ama galiba evet üzülmüştüm aklıma o duygu gelince kafama yeni dank etmişti evet...hayatımda ilk defa bir kız için üzülmüştüm ve söylediklerini dinlemiştim her dinlediğimde o sesi ve cümleleri beynimde yankı yapınca suratıma tokat yemiş gibi olmuştum sanki beni bu durumdan çıkarmak için bağırarak uyandırmaya çalışıyordu o eski masum hallerime bürünmem için cümleleri sıralıyordu ve susup dinlediğimde gerçekten haklı olduğunu ve bunca zaman neden bunları düşünemedim diye kendime kızdım, derin bir iç çekip ayağı kalktım ve odamdan çıkıp odasına girdim yan şeklinde yatmış elini çocuk gibi çenesinin altına koymuş ağzı açık uyuyordu yanına sessizce ilerlediğimde bana bağırarak söyledikleri geldi aklıma.
Daha düne kadar beni görmek istemediğinizi söylemiştiniz ama şimdi ise yakın davranıyorsunuz.
"İnan bana bende anlamadım neden senden uzak duramadığımı..." kendi kendime konuşup yanına gittim ve yatağın kenarına oturdum yüzünü kapatan saçlarını nazikçe tutup kenara çektim ve dişlerimi sıktım. "Sen haklıydın...kendi yaşadıklarımı masum insanlara yaşatıyorum evet çünkü ben mutlu olmadım onların mutluluğunu kıskandığım için yaptım ama bu adil değildi biliyorum...senden neden uzak duramıyorum onu da bilmiyorum bir yanım senden kurtulmak istiyor evine bırakıp seni hiç tanımamış gibi hayatına devam etmek istiyor ama diğer yanım...buna izin vermiyor..." dediğimde kıpırdandı ve diğer tarafa dönüp iç çekince yataktan kalkıp odasından çıktım ve sıkıntıyla iç çekip odama girdim sıcak bir duş aldım ve üstüme rahat birşeyler giyip yatağa girdim.
Sevda Sancak.
Sabah telefonuma gelen mesajla uyanınca başıma giren ağrıyla somurtarak yataktan kalktım, Kaya haklıydı dün o kadar içmem çok yanlıştı en son Mert denen adamla dans ettiğimi hatırlıyordum ama sonrası yoktu siz bulutu gibi, telefonuma gelen mesajı açıp okuduğumda bu kişi Toprak'tı.
Okula yine gelmedin...Sevda gerçekten senin için endişe ediyorum lütfen bir kafede buluşalım bugün.
Diye yazıyordu.
Derin bir iç çekip Kaya'dan izin almak için odamdan çıktım ama hem izin vereceğini sanmıyordum hemde odasına girmemem için beni sertçe uyarmıştı sıkıntıyla nefesimi verip Fatih'i bulmaya gittim bahçeye çıktığımda korumalar bile yoktu o an şaşkına girmiştim, evde kimse yoktu korumalar bile. Bunu fırsat bilip hemen yukarı çıktım ve hazırlanamaya başladım kahvaltıyı eve gelince yapardım önemli olan en yakın dostumu görmekti, telefonumu elime alıp kafenin ismini verdiğimde hemen oraya geleceğini söyledi bende evden çıkıp sokağa girdim. Kafeye geldiğimde onu gördüm ve içime çöken duygusallıkla ağlamaya başladım birden, kocaman kahve gözlerini üzüntüyle bana çevirip sıkıca sarılınca bende ona sarıldım. "Seni çok özledim Toprak"
"Bende seni Sevda" deyip geri çekilince yanında bir erkek ve bir kız daha vardı onları pek tanımıyordum ama hemen masaya oturup kaynaşmaya başlamıştık Toprak hemen ortaya bir pizza söyleyip yanına kola alınca tadından yenmezdi bugün...öyle çok özlemişim ki onu sanki bütün duygusal olan insanların dramı ve özlemleri bana geçmişti tarif edemiyordum düşünün o kadar çok özlemiştim, birlikte hem gülerek hemde yemek yiyerek sohbet koyulaşınca Toprak bir çok kez sormuştu nerede olduğumu neden okula gelmediğimi...ona çok hastaydım işin içine bir de iş ve kira falan derken yırtmıştım aradan, Kaya'yı asla söylemezdim o benim hayatımı kurtarmıştı neden onu sırtından vurayım ki?
Kaya Duman.
Şirketten Fatih'le birlikte çıktık ama onun bir işi çıkınca yanımdan gitmişti bende eve gitmeye karar verdim. Geldiğimde hiçbir koruma yoktu öfkeyle burunumdan soluyup belimdeki silahı çıkardım ve arabadan inip eve doğru yürümeye başladım kapının önüne geldiğimde silahtan korktuğu geldi aklıma o kızın hemen belime koyup kapıyı çalmaya başladım ama açan yoktu arka bahçeye gitti herhalde diye düşünüp oraya baktığımda orada da yoktu, sinirle ve biraz da endişeyle tekrar evin kapısına geldim ve anahtarımı çıkarıp içeri girdim, kesin bu sefer kaçmıştı hazır korumalar yokken fırsat bulmuş olmalıydı. Tüm odalara baktığımda o yoktu sinirle tekrar burnumdan soludum o sırada kapıdan içeri endişeyle giren korumama bakınca öfkeyle yüzüne baktım. "Siz ne yapıyorsunuz ha! Burada bir kız vardı ve kaçtı işte! Sizin yüzünüzden!" diye gürlediğimde korumam endişeyle ve korkudan bana baktı.
"Ağabey çok kötü bir olay var"
"Ne var geveleme söyle!"
"Ağabey o kız..."
"Ne olmuş ona?" diye sordum endişeyle.
"Bizim düşmanımızla iş birliği kurmuş ağabey...ara sokakta bizim adamlarımız görmüş beş kişi tarafından kameraya görüntülendi" dediğinde hem şaşkına girdim hemde ihanete uğradığımın öfkesiyle kudurdum, korumam telefonunu çıkarıp bana resimleri gösterdi yüzünü gördüğümde o an anladım ki masum değilmiş bu kız...başımı salladım.
"Neredeymiş şimdi?"
"Konuşmaları duyduk buraya geldiğini söyledi"
"Siz çıkın evden dışarıda kimse olmasın o ve ben olacağım"
"Emrin olur ağabey" deyip evden çıkınca sinirle duvara yumruk attım, yine birileri tarafından ihanete uğramıştım! Hemde yavaş yavaş güvenmeye başladığım birinden, bir de utanmadan yemin edip duruyordu sahtekar!
"Sana ben gününü göstereceğim!"
Sevda Sancak.
Hızla koşarak o adamlardan uzaklaştım zannettim ki beni satmak için almaya gelmişlerdi ama bana Kaya'nın yerini sorduklarında şüpheyle onlara bakmıştım ve yerini bilmediğimi söyleyip gizli tutmaya çalıştım ama beni yakalayıp ara sokağa götürünce beş kişi başıma toplanmıştı endişe ve korkuyla bilmediğimi ve arkadaşlarımda kafede olduğumu söyledim bir adam uzaklaşıp telefonla konuşunca sesini duydum, Kaya'yı vurmak için plan yapıyorlardı ve ben bunu duyduğumda korkuyla yerini bilmediğimi söyledim bu planı da Kaya'ya anlatmak için hızla taksiye binmiştim. Eve geldiğimde hemen içeri girip etrafıma bakındım ev sessizdi yukarı da olmalıydı hemen merdivenlere koşup hızlı hızlı çıkmaya başladım, çalışma odasına gelince içeri girdim sırtı bana dönük kollarını arkasında birleştirmiş ve pencereden dışarı bakıyordu benim geldiğimi fark edince hemen bana döndü ve öfkeyle yüzüme baktı o konuşmadan hemen ben konuştum. "Çok kötü birşey oldu beş adam..."
"Kes sesini!" diye gürleyince irkildim ve korkarak ona baktım, kalbim hızlı koşmanın yüzünden hızlı hızlı atarken üzerine bir de korkunun etkisiyle yere yığılacakmış gibi hissediyordum. "Seni kurtardım o adamların elinden ve sırf peşine takılmasınlar diye senin için elimi kana buladım ama sen ne yaptın sırtımdan bıçakladın!"
"Ne?"
"Bana oyun oynama sakın!" diye gürleyip elini masaya vurunca hafifçe çığlık attım, bana hızla yaklaşıp kolumu sertçe tutunca acıyla inledim.
"Bırak beni lütfen canımı yakıyorsun"
"Demek ki düşmanlarımla bir olup beni ortadan kaldırmayı planlıyordun"
"Hayır yemin ederim ki yanlış bir anlaşılma var lütfen beni dinle..."
"Yalanlarını ve ihanetini görünce şu saatten sonra seni tutmuyorum bir saniye bile!" diye bağırıp beni odadan sürüklercesine çekiştirince bağırarak derdimi anlatmaya çalıştım.
"Bak tamamen yanlış anlaşılma yemin ederim o adamlar benim yolumu kesti seni bana sordular nerede olduğunu bilmek istediler..."
"Yeter!" diye bağırıp beni savurduğu gibi dengemi kaybetmemle başımı duvara vurdum ve dizlerimin üzerine serildim, inleyerek elimi alnıma koyup gözlerimdeki yaşları durdurmaya çalıştım ama yapamadım yanaklarımdan hızla akmaya başlayınca hemen kolumu tutup beni ayağı kaldırdı ve dış kapıyı açarak beni ittirdi, çimlerin üzerine yapışınca ağlayarak başımı ona çevirip baktım.
"Yemin ederim benim bir günahım yok Allah çarpsın ki yok sen bana yardım ettin neden sana bu ihaneti yapayım? Senin öldürdüğün kişilerin yaptığı günahkar insanlara mı benziyorum?" diye bağırıp ağlamaya başladığımda eliyle kapıyı gösterdi öfkeyle.
"Defol git...seni o tren rayına götürüp bıraktığımda keşke kurtarmasaydım keşke geberip ölseydin! Defol!" diye gürleyince ağlayarak yüzüne baktım, ben ona ne dersem diyeyim bana inanmayacaktı beni her kim gördüyse ihanet ettiğimi sanmış ve o dille anlatmış olmalılardı ama tamamen yanlış anlaşılmaydı, suratıma kapıyı gürültülü bir şekilde kapatınca yerimden kalkıp bahçeden çıktım o adamları benim bulmam gerekiyordu bir kanıt bulup Kaya'ya göstermem gerekiyordu ihanet etmediğimi bilmesi gerekiyordu! Hemen taksiye atlayıp telefonumu çıkardım ve kameraya girdim video kaydına almak için sola kaydırdım, o ara sokağa girince arabadan indim o anda arkamda duran lüks aracı fark ettiğimde beni takip ettiklerini anladım ve gizliden video kaydını başlatıp kamerayı onlara çevirerek elimde sıkıca tuttum, ara sokağa girdiğimde on adam birden bana bakıyordu bir adam bana öfkeyle yaklaşınca korkuyla geri çekildim.
"Ulan orospu! Yalan söyledin bize! Adamım seni eve kadar takip etti o adamla bağlatın varmış seni gördü! Hani yerini bilmiyordun? Ha! Konuş!" diye bağırdığında korkusuzca yüzüne baktım.
"Ona adi planlarınızı anlatmak istedim evet yerini biliyorum ve onu korumak için söylemedim yerini!" diye bağırdığımda yanağımda hissettiğim tokat yüzünden inledim, adam bana tekrar vurunca dizlerimin üzerine çöktüm o anda telefonum yere düşünce kayıt etmeye devam ediyordur diye dua ettim o halimle, adam ellerini sallayınca başıma beş kişi toplandı korkuyla gözlerim kocaman açılınca adam gürleyerek konuştu.
"Sen ne yaparsan yap Kaya Duman'ı öldürmem için korusan da yerini söylemeyip sussan da onun için dayak yesen de bulacağız onu ve sende...öleceksin! Vurun onu!" diye bağırdığında yanımdan ayrıldı diğer beş kişi gülümseyerek bana bakınca vücudum titredi, o anda hepsi birden beni tekmelemeye başlayınca bağırarak kollarımı başıma dayadım karnıma yediğim ve sırtıma yediğim tekmeler ara sokakta çığlık atmama neden olmuştu ama Kaya'yı korumak için yine de hiçbir şey söylemeyecektim!
Kaya Duman.
"Adi kız! Meğer mafyalarla iş birliği yapıp beni öldürmeyi planlıyormuş!" diye bağırdım Fatih ise gözlerini sehpaya dikmiş öylece bakınca sinirle ona baktım. "Konuş oğlum!"
"Ağabey ben inanmıyorum Sevda'nın öyle bir plan kurduğuna? Kız zaten senden çok korkuyor neyine güvenerek sana zarar vermek istesin? Hem sen kızın hayatını kurtardın o kız sana neden ihanet etsin neden sırtından bıçaklasın?"
"Fatih beni delirtme! Gördün işte kız bas baya görüntülenmiş mafyalarla iş birliği yaptığını!"
"Ağabey sanmıyorum Sevda öyle biri değil...hem madem amacı diyelim ki seni öldürmek? O günüsü bize kahvaltı koydu yemeğin içine zehir atıp beni de zehirleyip öldürebilirdi mafyalarla anlaşma yapma cesareti varsa eğer bunu da yapardı" dediğinde sinirle nefesimi boşalttım, Fatih doğru mu söylüyor acaba diye düşünsem de ihanet acım derin olduğu için inanmadım.
"Belki acılı bir şekilde ölmemi istemiş ve mafyalarla iş birliği yapmıştır?"
"Ağabey abartma Allah aşkına! Yapmaz bak...ben hayatımda çok insan tanıdım sende tanıdın? Hangi biri bize masumca yaklaştı...hiçbiri ama Sevda öyle değildi"
"Planın bir parçası olabilir"
"Ağabey yemin ederim artık bu işleri yapmaktan nefesinden bile şüphe eder olmuşsun o kız yapmaz azıcık onu tanıdıysam yapmaz içimde çok büyük bir his var yapmadığına dair" sinirle küfür ettim, Fatih'in cep telefonu çalınca hemen açtı o anda artık haber neyse gözleri kocaman açılmış hem endişeyle hemde öfkeyle yüzüme bakmıştı. "Tamam biz hemen geliyoruz" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Ne oldu?"
"Ağabey Sevda ara sokakta tonlarca dayak yemiş bir şekilde bulundu bizim adamlar buraya gelirken görmüşler" dediğinde içimde nedenini çözemediğim ama çok feci yüreğimi yakan bir ateş hissettim, öfkeye kapılmıştım ve hızla ayağı kalkıp ceketimi giydim ve birlikte odadan çıktık bana ihanet etmesi belki yalandı belki biri onun ağzından birşey alamayınca vurmuş olabilirlerdi. Gaza çok yüklendim, ara sokağa geldiğimizde adamlarım endişeyle yüzüme bakıyordu hemen arabadan inip oraya yöneldim, sırt üstü yatmış baygın bir şekilde görünce bir an nefesim kesilmişti sanki hızla yanına gittim ve diz çöküp kolunu tuttum ardından kucağıma yerleştirip yüzüne baktım biraz sarstığımda boynunun arkasında gördüğüm kanı fark ettim, öfkeyle dişlerimi sıktım ve onu hemen kucağıma aldım Fatih ise yüzüme ağlayacak çocuklar gibi bakıyordu.
"Kız gibi davranma yapman gereken o adamları bulmak"
"Ağabey bir kayıt var ve hala kaydetmeye devam ediyor" dedi adamlarımdan biri, yanıma gelip telefonu bana gösterdi videoya alınmıştı.
"Ceketimin cebine koy" dediğimde hemen dediğimi yapıp geri çekildi bende hızla arabaya yaklaştım. Onu yatağıma yatırdığımda elimi yanağına koydum ve hafifçe sarstım gözlerini biraz aralayınca yüzünü buruşturdu ve beni görünce endişeyle yüzüme bakıp hemen doğruldu ama o anda inleyince kaşlarımı endişeyle çattım, derin bir nefes alıp tekrar kocaman gözlerle bana baktı ardından gözleri doldu ve gülümsedi.
"Buradasın...sana birşey olmadı değil mi? Vurulmadın değil mi?" diye sordu korkuyla ve elini sırtımda gezdirmeye başlayınca şaşkınca ona baktım, kendisi dayak yediği halde beni nasıl önemsiyordu hala? Yüzümü soğuk tutup bileğini tuttum ve ittim ağlayarak bana baktı. "Valla benim bir suçum yok yemin ederim" dediğimde ayağı kalkıp odadan çıktım o sırada Fatih beni görünce hızla yanıma geldi.
"Ağabey Sevda nerede?"
"Yukarı da"
"Ben bir bakayım" dediğinde cebimdeki telefonu çıkardım ve galeriye girip çekilen videoyu izlemeye başladım, bir koltuğa oturup ekrana iyice baktığımda adam ona iki tokat atıp sen onu korusan da onun için dayak yesen de bulacağız onu dişlerimi sıktım, ne yani benim için dayak mı yemişti sırf ben zarar görmeyeyim benim yerimi söylemeyip bana zarar vermemeleri için? Şaşkınca telefona baktım, benim için dayak yemişti o ve bende gelmiş onu neyle suçluyordum! Hemen yukarı çıkıp kapıyı açtığımda o kız irkilerek bana ağlayan gözlerle bakmıştı, Fatih elini onun omzuna koyunca bir anda inledi elini çekip oraya baktığında dişlerimi sıktım.
"Fatih al telefonu kameradaki o adamları bul bana kendin bulamasan bile görüntüleri Gönül'e yolla o hemen dosyadan bulur" dediğimde hemen başını sallayıp elimden telefonu alarak odadan çıktı, başını eğip sessizce ağlayarak boynu bükük durunca lanet olsun ki içim burkulmuştu yatağın kenarına oturup sol omzuna baktım kıpkırmızı haldeydi dişlerimi sıktım ve burnumdan öfkeyle soludum. "Canın acıyor mu?"
"Senin için ne önemi var ki? Ben bağıra bağıra da derdimi anlatsam sen bana inanmayacaksın senin için dayak yediğimi, senin yerini söylemeyeceğimi, ölmüş ailem üzerine yemin etsem bile bana inanmayacaksın...şimdi bir de gelmiş karşıma bana 'İyi misin' diye sorma" sinirlenmedim çünkü haklıydı düşüncesizce davranmış hemen yargılamıştım bir kere bile anlatmasına derdini söylemesine fırsat vermeden köpek gibi kovmuştum, iç çekip ayağı kalktım ve tuvaletten krem alıp tekrar yanına gittim ve kremi ona uzattım.
"Bu krem ağrılarını dindirir"
"İstemiyorum"
"Al şunu"
"İstemiyorum zorlama çünkü senin söylediklerin yüreğime darbe gibi vururken vücudumun ağrısı bile yanında hiç kalıyor" dediğinde onu bu kadar incittiğimi hiç düşünmemiştim, tamam üzdüğümü biliyordum ama bu kadar çok canını yaktığımı bilmiyordum, derin bir nefes alıp verdim ve kremi parmağıma damlatıp omzuna yöneldim ama hemen geri çekildi yanakları kızarmıştı utanması bir çocuk gibiydi bende onu ihanetle suçlamıştım bazen gerçekten kendimi bile öldürmek istiyordum, tekrar omzuna hamle yapınca yine geri çekildi bende sinirle kolunu tutup çektim ve omzuna kremi sürmeye başladım bana öfkeyle ve utangaçça baksa da birşey demedi kremi sürdüğümde hafifçe inleyince durdum hemen ve yüzüne baktım.
"Acıyor mu?"
"Ağrıyor biraz"
"Geçicek merak etme" dedim ve bu sefer daha yumuşak olmaya çalışarak kremi sürdüm, işim bitince ellerimi yıkadım ve tekrar odaya girdim oda yataktan kalkmaya çalışıyordu sinirle kaşlarımı çattım. "Ne yapıyorsun?" sertçe sorduğumda irkildi ve bana baktı, yutkundu sonra.
"Şey sen demiştin ya hani odama girme falan diye"
"Odaya seni kendim soktum"
"Ben kendi odama gideyim" dediğinde belini tutup yüzünü buruşturarak doğrulmaya çalışınca dişlerimi sıktım ve sağlam olan omzunu tutup aşağı indirdim bana şaşkınca baktı.
"Burada kal burada yatabilirsin kendini yorma ağrıların var"
"Ama sen nerede yatacaksın gece olduğunda?" aklıma onun yanında uykuya daldığım geldi, başımı iki yana sallayıp derin bir iç çektim.
"Beni dert etme sen burada yat eğer seni odanda görürsem fena olur...yat dinlen" dediğimde başını salladı ve yatağa uzandı bende odamdan çıkmak için kapıyı açtım o sırada konuştu.
"Teşekkür ederim Kaya" dediğinde kapıyı hemen çektim ve o anda kulağımda yankı yaptı ismim, benim ismimi ilk defa ağzına almıştı ve bu beni tuhaf bir şekilde sevindirmişti ilk defa masum bir kızın ağzından adımı duyuyordum ve öyle güzel söylemişti ki sanki bir şarkıyı söyler gibi...kafamı hızla iki yana salladım ve aşağı indim, Fatih beni görünce gülümseyerek ayağı kalktı ve kızın telefonunu salladı.
"Bulduk ağabey Gönül adresiyle birlikte mesaj attı"
"Adamları topla"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
⚜ Seni Sevmek İstemedim ⚜
Romance"Gel buraya kaçma!" diye bağırdı çetedeki başka bir adam, hem ağlayarak hemde bacaklarımdaki kesik yüzünden onlardan kaçmaya çalışırken bir ara sokağa girdim ve sırtımı duvara yaslayıp derin derin solumaya başladım, çetelerin beni satması ve köpek g...