Sabaha karşı uykuya dalmıştım.Ürktüğüm için ışıklar açıktı ve cam yarı örtüktü.Evde milyonlarca dolar değerinde uyuşturucu barındırırken camları açık bırakıp uyumak hırsıza eve gelmesi için davetiye göndermek gibi bir şey.
Bugün şu uyuşturucu sahibinin gelmesi lazım.Cidden kurtulmam gerek sonrasında kızımı ziyarete gideceğim .Yarına umudum yok büyüzden bugün her şeyi yapmalıyım yaşam adına.
Saat 7 gibi kapı çalınca kalktıp ve kontrol ettikten sonra gelenin Dr.Speed'in Uyuşturucuyu alması için gönderdiği adam olduğunu öğrendim.İçeri giren adam ağır içki kokusu ve benim ev halime göre fazlasıyla ciddi bir kıyafetle işin ciddiyetini kavramaya başlamama yardımcı olmuştu.Bu bir oyun değildi .Oyun olsa bile ben kurşundan bir askerdim.Savunmam oyuncak silahım kırılana kadardı.Ölmek istiyordum ama bu başkasının elinden olmamalıydı.Beni bu işi klasımla yapardım.Küçük bir kaç soru sonra malı verdim.Sürekli etrafı incelemiş ve beni oradan kaçıp gitmek isteyecek kadar ürkütmüştü. Çantayı alıp dışarı çıkarken bana döndü "Ha ,bir şey daha" Ben garip gözlerle bakarken Dr.Speed'in küçük bir ricası vardı dedi.Ve silahı bana doğrulttu.Ne? Yani Dr.Speed her zaman beni koruyan ve herkesin karşısına almaya korktuğu adam beni öldürtmek istiyordu ha?
Silahı bana doğru yaklaştırdı.Susturucu vardı ucunda.Benu bağladı ve mutfakta sanki intihar etmişim gibi bir izlenim bırakmak için düzenek kurdu.Mutfakta tavana bir ip asıp beni sandalyenin üzerine çıkardı.Hep uçurumdan atlayıp ve tren önüne atlayıp saniyeler içinde ölmek istemiştim .Uzun uzun can çekişerek değil.Sanki o an evrenden bir güç bu işi tek başıma yapamayacağımı anlamış ve birini gömdermişti.O karanlık sonumla ilgili edebiyat mı yapmalı yoksa celladımın elinden kurtulma yolu mu bulmalıydım? Beni ağzım ve ellerim bağlı bir şekilde bırakıp kimsenin içeri girememesi için kapıyı kilitlemeye gitti ve üzerine "Şehir dışındayım yazan bir not astı" Onu yazarken görmüştüm . Böylece kimse beni merak edip eve gelmeyecekti.Ama bilmediği bir şey vardı.Zaten beni kimse merak etmezdi.O geri dönene kadar gözüm eski tip ocaklı fırına kaydı.Yine sanırım o evrenden gelen derin mesajla bağlı olan ellerimle ocakları açtım.Neden beni sabitlemeden gitmişti ki belli ki o da insan öldürmenin verdiği şuç duygusu ile bocalamıştı.Yaklaşık 2 dk sonra içerisi gazla dolarken onun telofonla konuşma sesini duydum.Hemen yan odaya geçip bir parçayı önce parfümleyip sonra ateşle yaktım ,bir kutunun içine koyup mutfak kapısı ardından yolladım.Saniyeler içinde bon diye bir ses duyuldu.Adam koşarak mutfağa girdi ve ben de kapıdan o ne olduğunu anlamaya çalışırken kaçtım.Peşimden mutlaka gelmiş olmalıydı ama ilk iş o gürültüde mutfağa koştuğu için kaçtığımı görememiş evi aramıştır.Bu da bana zaman kazandırmış oldu.Şimdi pijamalarımla sokaktaydım.Onca olan şeyden sonra kime güveneceğimi iyice şaşırdım.Şehrin en büyük mafya babası peşimde ve sanırım bu gördüğüm son gün .İçten içe bu duruma üzülmüyorum çünkü tatlı canımın kıymetini anladım.Yaşamalıydım! İlk kez kendime moral verdim yıllar sonra ama bir adım sonrası benim için dikenli yollarla dolu.Eskiden olsa ölüm benim annem gibiydi , ayrı kalmadığım bir düşünceydi ve şimdi sanki kanımda bir şeyler beni alevlemiş ve içime savaşma arzusu gelmişti.Ölümden korkmak benim için yetim kalmaktan farksız ama sanırım evrenin benim hikayem için ayırdığı zaman dolana kadar başrollüğümü en iyi ve gerekirse kanlı şekilde yapmalıyım.Şimdi tek yapman gereken şey bir kaçış planı Yanında kalacak birine ihtiyacım var ama Dr.Speed'in öldürmek istediği birini sahiplenecek tek kişi bile yoktur sanırım.Belki kötü günler için bir kenara sakladığım uyuşturucuyla barlardan birini tutabilir ve onunla bir kaç gün kalabilirim. Yapmakta ustalaştığım şeyi yaptım ve ağaçlık bir alanda kıyıda kenarda gölge altında oturan insanların kıyafetlerini fark etmeden aldım.Tanrı aşkına pijamalarımla bunu yapıyorum ve kimse farkına varmıyor.Sanırım şanslı günümdeyim ki geri vermemek üzere ödünç aldığım şeyler üzerimde çokta kötü durmadı.Zevkli kurbanlar seçmişim.Akşama kadın kuaförü gibi duran ama alt katında kadın pazarlama ve pub'ı bulunan bir yere gittim.Gece 3'ten sonra lağamdan bile pis şeyler döner oralarda.Fileli çorap üstüne yeşil mine etek ,derin göğüs dekoltesi sanki o ikiz şeylerin kafamdan büyük olduğunu gösteriyor ve o İgrenç kaynaklı saçları unutmamak lazım . Bunlardan anlamayan birine göre ben bile daha iyi giyinebilirim.İlk manzara buydu .Sonra yaklaşık 50 yaşlarında parası onuruna fazla gelen bir adam gayet küçük gözüken bir hayat kadınıyla onlar için özel ayrılmış yerde fazlasıyla yakındı.Kızın kalçalarına elini dayamış ve İgrenç ağzını boynunda gezdiriyor. Ucuz hayatta pahalı kendini pahalı sanan insanlar küçük gördükleri ,aşağıladığı kadınlar için burada maskelerini düşürüyorlar.Belli ki zengin biri ,tek bir fotoğrafını çekip tehdit etmem en az yuzbinlerce para demek ama şuan yeni bir iş adamını başıma bela alamam.Normal takılıp beklediğim kişi gelene kadar olabildiğince uyumlu takılacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAŞE
Teen Fiction"Çok acı çekiyorum." dedi ağlayarak.Elinde o zehir şişesi ve uyuşturucu kullandığını belli eden kolları ,yüzündeki her şeyi anlatan ifade...Sanırım öldüğümde mezar taşıma bu an yazılmalıydı.Eğer o an gözümü bir kez daha o şişeye kaydırsaydım ben de...