GİRİŞ

71 2 1
                                    

Şu kağıtları ve kalemi alabilmek için 1 öğünlük yemeğimden vazgeçmem size saçma gelebilir. Zaten kahvaltı yapmayı çok seven biri olduğum söylenemez. Midemin almayacağını bildiğim birkaç kuru lokma yerine şuan bu kağıda birşeyler karalıyor olmak daha iç açıcı. Dışarda yağmurun hafifçe çiselediği bir gecede, odamda boğulmak üzereyken kendimi dışarıya atmış gibi hissediyorum. Öyle bir durumdayken soğuk hava vücudunuza nüfuz etse de bunu hissetmezsiniz. Çünkü beyninizde kopan fırtınalar sizi o soğuğu hissetmeyecek kadar meşgul ediyordur zaten. Bu silahla vurulup yerde acıyla can çekişen birinin, vücudunu sokan arının verdiği acıyı hissetmemesi gibi bir şey. Neyse. Şuan bunları yazarken bile büyük bir şair edasıyla bakınıyorum kağıda. Arada çaktırmadan etrafımdakilere bakıyorum. Acaba "ne yapıyor bu deli?"  diyorlar​ mı diye. Demiyorlar. Demezler de. Çünkü aynı kulvarda koşan atlar gibiyiz. Ama ben kendimi farklı görüyorum. Buraya kazara düşmüş biriyim. Tamam biliyorum, zaten hiçbir deli "ben deliyim" demez. Hiçbir mahkûm "ben suçluyum" demez. Ama inanın bana, ben deli değilim...

Ben Deli DeğilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin