Tanışma

23 1 0
                                    

Bazen insan içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için yerin dibine girmek ister. Bu sadece utanılan zamanlarda değil, birçok durum karşısında istenilen bir şeydir. Ben de o an ne yapacağımı bilmeden, öylece bakakaldım. Çünkü karşılaşacağım şeylerden korkuyordum. Durumu daha da çıkmaza sokmamak için güçlükle masaya doğru yürüdüm. Gamze'nin yüzündeki tedirginliği görebilmiştim. Burak herşeyden habersiz kalkıp sarıldı bana.
-Dün gece çok kötüydün kardeşim, şimdi nasılsın?
-Daha iyiyim, sağol.
Güçlükle gülümsemeye çalıştım. Murat'a baktım, birşeyler olduğunu sezmişti. Sarıldık, bir şey demedi. Gamze elini uzattı, tokalaştık. Burak'ın yüzünde sevinç vardı.
-Oğuz, bu Gamze. Bugün tanıştık, üniversiteden çıkınca bir şeyler içelim dedik.
-Anladım, memnun oldum.
Burak tanıştığımızı bilmiyordu. Ben de anlatmadım. Biraz sonra Gamze lavaboya gitmek için izin istedi. O masadan kalkınca Burak heyecanla bana döndü.
-Kanka size bahsettiğim kız. Kafeteryada gördüğüm. Bugün arkadaş ortamında tanıştık. Masadakiler kalkıp başbaşa kalınca sohbet ettik. Sohbetimizi dışarda devam ettirebileceğimizi söyleyince o da kabul etti.
Yüzünde çocuksu bir sevinç vardı, bir şey diyemedim. Başımı sallamakla yetindim. Farklı davrandığımı anlamayacak kadar kaptırmıştı kendini. Murat ise kafasındaki parçaları birleştirip olayı çözmeye çalışıyordu galiba. Burak'ın boş bir anından faydalanıp, bir sorun olup olmadığını fısıldadı kulağıma. "Yok, hayır" demekle yetindim. Biraz sonra Gamze geldi. Masaya oturduğu an telefonu çaldı. Cevapladı
-Efendim canım?
-Yakamoz Kafe'deyim.
-Arkadaşlarım var
-Tamam
Kapattı telefonu.
-Ya arkadaşım aradı da uzun zamandır görüşemiyorduk. Gelmesinde bir sakınca yoktur umarım ?
Burak makine gibi anında yapıştırdı cevabı:
-Yok, hayır. Ne sakıncası olacak
Şu kızların birbirine "canım, aşkım" demeleri yüzünden konuştukları kişinin cinsiyetini tayin edemememiz bizim için acınası bir durum. Biraz sonra kafamdaki soruların cevabını alabilmiştim. Kafeye giren -oldukça güzel- bir kız, gülümseyerek masamıza doğru geliyordu. Gamzeyle öyle sarılmışlardı ki; genç bir bayan olmasa, Gamze'nin yıllar önce kaybolan annesi sanacaktım. İsmi Merveydi. Sarılma, selam faslı bitince kafamda "Şimdi Murat'ta bu kıza yürüse, Burak zaten belli. Benim de işim olmaz. Ufaktan başka masaya mı geçsem acaba" gibi saçma düşünceler dönmeye başladı. Mervenin bana bakışlarını farkedince bu düşünce silindi kafamdan. Herhangi bir çekingenliği yoktu kızın. Gizli saklı değil, uzun uzun süzüyordu. Tamam yakışıklı çocuğum şimdi mütevazı olamayacağım ama Muratın da benden aşağı kalır yanı yoktu. Sanırım kaderinde vardı. Ya da o istemediği ve bunu her şekilde -yüz ifadesi, hareketleriyle- karşısındakine lanse ettiği için kızlar pek kendisine yönelmiyordu.
Masada 5 kişiydik ama konuşan sadece Burak ve Gamzeydi. Gamze fazla konuşmuyordu gerçi. Burak heyecanla bir şeyler anlatıyor, ne anlattığını kendisi bile bilmiyordu belki. Hoşlandığı kıza karşı konuşuyordu ne de olsa. Merve ise hâlâ bana bakıyordu. Gözlerimi mümkün olduğunca kaçırmaya çalışıyordum Merveden. Murat'a döndüm, yüzünde bıkmış bir ifadeyle Burak'a bakıyordu. Dürttüm hafifçe Murat'ı
-Şş napıyon
-Av üstündeki canlı türünü inceliyorum
-Ne anlatıyor la bu?
-Bi sor bakalım kendisi biliyor mu
Güldüm hafifçe. Merve de sıkılmış olacak ki benimle konuşmaya başladı
-Ee Oğuz sen neler yapıyorsun?
-Hiç, okula gidip geliyorum
-Hangi bölüm?
-Psikoloji. Senin?
-Hukuk
-Çok güzel
-Öyle ya. Bir Psikoloji öğrencisi olarak sana şuan bu masadakilerin​ ruh halini sorsam?
Gülümsedim. Çekingen bir kız değildi. Yeni girdiği bir ortama çabuk ayak uyduruyordu. Lafını esirgemiyordu da. Burak'a ve bizim bu saçma durumumuza inceden lafını koymuştu. Burak'ı işaret ettim:

-Onu bana değil, şu yeni buluşunu heyecanla anlatan bilim adamına sor.
-Onun kafasında sen, ben yokuz şuan. Gamze var.

Gamze söylediklerine kulak misafiri olmuş olacak ki hafifçe dürttü Merveyi. O da zaten daha fazla üstüne gitmedi konunun. Bu durum canımı sıkmıştı. Burak benim kardeşimdi. Neden ona Gamzeyle tanıştığımızı söylememiştim? Gamze'ye karşı bir duygum yoktu. Güzel bir kızdı ve etkilenmem gayet doğaldı. Ben öyle sanıyordum. Ama Gamze o güzelliğiyle çoktan aklımda ve kalbimde yer etmişti. Sadece ben farkında değildim.
Burak'a baktım, mutluydu. Murat'a baktım, ifadesizdi -her zaman olduğu gibi- Mervenin kafasında bin bir tilki dolaşıyormuş gibi bir hali vardı. Ayağa kalktım.
-Ben biraz yorgunum. Eve geçeyim.
Gamze'nin yüzünü çok kısa bir süreliğine bir üzüntü sıyırıp geçti diyebilirim. İstemiyordu belli ki. Burak tuttu kolumdan
-Kanka otur ya, birlikte gideriz. Ne yapacaksın evde tek başına
-Yorgunum kardeşim, uyuyacağım
Fazla uzatmadı. O an tek derdi Gamzeydi zaten. Mervenin de tepkisi gecikmedi, biraz cesur bir tepkiydi gerçi
-Beni bu masada yalnız bırakmasaydın keşke
-Sonunda yalnız öleceksin zaten. Şimdiden alışmaya başla, sonra zorluk çekme

Ben Deli DeğilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin