Tutsak

İş Yemeği

Eğer herkesin benim onun olduğunu göstermek istiyorsa bende bunu istiyordum. O benimdi ve kimseye kaptırmaya niyetim yoktu.

Onu böyle tutkuyla öperken aklıma geleceğimiz geldi. Geleceğin şu an için acelesi yoktu. Ama bu gün bir ara ondan bilgisayar şifresini almalıydım. Tercihlerimi yapacaktım ve internet üzerinden de tercih kitapçığı bulmam gerekecekti. Sıkıcı işler diye düşündüm. Şuan onu öpmek o kadar heyecan verici huzurlu ve güvenliydi ki hiçbir şey umurumda değildi aslında.

"Kahvaltıya ne dersin?" dememle midemin bana eşlik etmesi bir oldu.

"Tabi" dedi ve doğrulmaya çalıştı. Onun dikleşmesiyle bende oturduğum karnından aşağıya kaydım. Bacaklarımın arasında sertleşmiş olan aletini hissedince hemen üzerinden kalktım ve kendimi yatağa attım. Kızardığımı hissediyordum ama belli etmemeye niyetliydim. Hemen dolabın kapağını açtım ve üzerime bir şeyler aldım. Hemen üzerime geçirdim ve odadan çıktım. Mutfağa yöneldim ve kahvaltı masasını kurmaya başladım. Aslında kahvaltıyla aram hiçbir zaman iyi olmamıştır ama onunla beraber kahvaltı yapmak zevkliydi. Değişik bir şey olarak yumurtalı ekmek yapmak istedim. Hemen yumurtaları kırdım ve ekmekleri yumurtayla kaplayıp kızarttım.

"Bu güzel koku da ne böyle?" dedi mutfağa doğru ilerleyerek.

"Yumurtalı ekmek. Sever misin?"

"Daha önce hiç denemedim. Kız kardeşim yemeklerde çok seçicidir. o yüzden evde pek değişik şeyler yemezdik."

"Hadi ya. O zaman madem ilk kez deneyeceksin" dedim ve güzel bir şekil verdiğim tabağı önüne koydum. Masadan kalktı ve kendine bir kahve ile bana bir çay koydu. Bende yumurtalı ekmeklerimi alıp masaya oturdum.

"Mmmm.." dedi kocaman bir ekmek parçasını ağzına atarak.

"Beğendin mi?"

"Beğenmek ne kelime. Bayıldım"

"Benim de yumurta yemek için yaptığım şeylerden biri. Yumurtadan nefret ediyorum" dedim. Sonra aklıma tercih yapmam gerektiği geldi.

"Bilgisayarında şifre var mı?" diye sordum. Olduğunu biliyordum. Çünkü açmıştım ama onun bunu bilmesine gerek yoktu.

"Eskiden vardı ama kısa süre önce kaldırdım. Kullanmak istersen kullanabilirsin. "dedi. Şaşırdığımı belli etmemeye çalıştım.

"Kullanmamda bir sakınca var mı?"

"Kullanabilirsin. Önemli değil." Demesiyle içim rahatladı. Kahvaltımıza devam ettik ve beraber masayı toparladık. Toparlarken aklıma evli çiftlere ne kadar benzediğimiz geldi. Onunla bir gece geçirmek nasıl olurdu acaba diye düşündüm. Fiziği çok iyiydi. Geniş omuzlu. Uzun boylu. Bir sürü kızı etkileyebilecek kadar iyiydi hatta. Hatta daha öncelerden de sevgilileri olmalıydı. Hatta emindim ki açılışını defalarca yapmıştır. Bu biraz moralimi düşürdü.

"Çok beğendin sanırım" dedi sırıtarak. Ne kadar uzun süredir ona baktığımı bilmiyordum. Ama o diğer kızlarla değildi ve benim yanımdaydı şuan. Ona yaklaştım ve dudaklarının kenarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Bununla yetineceğimi mi sanıyorsun?" diyerek beni kendine çekti ve uzun ve tutkulu öpmeye başladı. Bende karşılık veriyordum. Dudaklarımız ayrıldığında

"Azıcık işim var" dedim. Gözlerime kırılmış bir şekilde baktı. Ama aklına başka bir şey gelmiş gibi yüz ifadesi değişti.

"Bu akşam bir iş toplantısı var" dedi gözlerimin içine bakarak. Alınlarımız birbirine değiyordu.

"Saat kaçta?"

"22:00'da bir restoran ayarladık" dedi. Akşam. Restoranda.

"Kimler orada olacak?" diye sordum dudağımı ısırarak. Orada kızlar da olacak mıydı?