Tutsak

Poseidon

Ama bununla yarın uğraşabilirdim. Önce canını sıkmam ve pes ettirmeye çalışmam gereken bir kadın vardı.

Bir kadın öncelikle nelere sinir olur?

Diğer kadınlar sabah uyandıklarında komodinin üzerinde para bulmaktan nefret ediyorlardı. Yüzeysel ucuz insanlar...

Bunu Tess'e yaptığımı düşünsem...

Kesinlikle beni terk ederdi... Amaç bu değil. Ama aklıma gelmişken arada bir pantolon ceplerine para koyayım. Unuttuğunu düşünür. Neyse... Amaç itiraf ettirmek... Başka yol?

Buna benzer ama gurur kırıcı olmayan ne olabilir?

Katin odasında uyusam?

Beni bulamayınca korkar bulduğunda da yatakları ayırdığımızı, ayrıldığımızı düşünür... bu da olmaz...

Televizyonun önünde salonda uyumak...?

Mizacı dolayısıyla ilk düşüneceği TV izlerken uyuyakaldığım olacaktır ki bu onu üzmez...

Televizyonu kapasam, yastığımı yorganımı alıp salona gitsem?

Hem onu beklemiş hem beklemeyip burada uyumuş gibi olabilir. İstediğini düşünebilir. Süper fikir.

Odamızdan yastığımı ve yorganımı aldım ve salona geçtim. Uyumaya çalıştım. Ama koltuk yatağımız kadar rahat değildi. Ve çok soğuktu. Tess güvenle içeri girene kadar bekledim. Anahtarla kapıyı açtı ve içeri girdi. Işığı açtı. Yakalanmamak için uyuyor numarası yaptım. Bir süre sonra ışığı kapadı. Fazla sessiz hareket ediyordu ve ne yaptığını anlayamıyordum. Bir kapı sesi duyduktan sonra uyumaya karar verdim. Bedenen ve zihnen o kadar yorgun hissediyordum ki Tess'im de eve geldiğine göre artık uyuyabilirdim.

Sabah uyandığımda bu kız kadar inatçı bir kız tanımadığımı anladım. Tess yastığını ve yorganını almış benim yattığım kanepenin dibinde yerde yatıyordu.

Bu bir nevi özür veya senin için savaşıyorum mu demekti acaba? Ama her koşulda teknik olarak yanımda yatmıştı ve onun da böyle düşündüğüne emindim.

Ne kadar yorulmuş olacak ki onu yerden kaldırıp koltuğa yatırdığımda bile uyanmadı.

O uyandığında evde olmamalıydım. Annemi arayıp kahvaltıya eve geleceğimi söyledim. Uzun zamandır beni görmediği için bana çok kızgın olduğunu söyleyip duruyordu.

Üzerime en düzgün kıyafetlerimi giyindim ve evden çıktım. Tess hala uyuyordu. Annemlerin kapısını çaldığımda elimde bir buket çiçek bir iki gazete ve fırından aldığım simit poğaça filan vardı.

Kat çok mutlu görünüyordu ama konuşurken bana anlatmak isteyip anlatmadığı bir sürü şey olduğunu anladım. Kendini, ağzından laf kaçırmamak için zor tutuyordu. Onu korkutup korkutmamayı düşündüm ama sonra vazgeçtim. Annem çok sevindi. Kadıncağıza geliyorum diyeli çok olmadığı halde mutfakta şaheserler yaratmıştı. Masada her şey tamamdı. Babamla biraz basketbol ve futbol muhabbeti yaptıktan sonra Kat'le konuşma kararı aldım. Kat'i odasına çektim ve konuşmaya başladım.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı?" Diyerek konuyu açmaya çalıştım.

"Yanlış bir şey yapmadım. "Diyerek savunmaya geçti Kat. Kendimi Kat'in koltuğuna attım.

"Sana söyleyeceklerimi Tess'e söylemeyeceğine söz ver." Dedim. Kat'e her zaman güvenebilirdim ama konu Tess olduğunda çifte oynayabiliyordu.Hayır. Çifte oynuyordu!

"Sır saklamaktan çok yoruldum. Git Tess ile konuş. Bana anlatmayın, yoruluyorum, yeter!" Diye sitem etti. Duymamazlıktan geldim.

"Tess'in annesiyle konuşup mevzuyu öğrendim. "