Tutsak

Üç Kardeşler

Canım sıkıldıkça odayı karıştırmaya devam ettim.

Binbir gece masalları kitabının arasında bir tane yazı buldum.

Çok kötü yazılmasından daha yeni öğrenmiş birinin yazdığını ve bunun da o resimde gördüğüm kızın olabileceğini düşündüm.

Yazıyı okudukça o küçük kız çocuğunun bu odayı anlattığını anladım. O küçük kız çocuğu böyle bir   oda istemişti.
Belki de ben o kız çocuğunun-ki artık o da büyümüştür- odasındayım.

Kendisini hiç görmediğime göre ya bu evden gitti ya da öldü. Odanın dokusunda yas hissi yoktu hiç. Yabi bu fıstık yeşil duvarlardan kaynaklanıyor olabilirdi.

Aynı adam akşam yemeği getirmek için de geldi.
"Sizi bu gece burada ağırlayacağız." Dedi ve benim soru sormama fırsat vermeden gitti.

Kaçırılma fikri artık eskisi kadar korkunç gelmiyordu. Çünkü Zack beni bulacaktı. Aç kalmam için de bir sebep yoktu. Güçlü kalmalıydım.

İlginç bir şekilde çok rahattım. İçimde gram korku hissi yoktu.

Yemekte çok sevdiğim yemeklerden biri vardı. Etli sebze yemeği. Ve kesinlikle çok lezzetliydi.

Eğer bana zarar vermek gibi bir niyetleri olsaydı, diğer beni kaçırmaya çalışanlar gibi olmaz mıydı?

Keltoş adam beni pis bir fabrikaya götürüp bağlamıştı.
Beni sınava soktukları kaçırılma olayında ise gene pis ve bakımsız bir harabedeydi.

Ama bu oda kesinlikle bakımsız değildi.

Tıp kitapları pırıl pırıldı. Kitapların kokuları bile üstlerindeydi.

Elimdeki yüzüğe tekrar baktım. 10 gün oldu, neler yaptı acaba? İyi olması içind dua ettim.

Yatağa yatınca uyuyamadım. Yatak çok rahattı. Ama Zack'i özlemiştim. Zack gelmezse belki de uyku veren şu ilaçlardan kullanmalıydım.

Belki de beni kaçıran şu adamlardan istemeliydim. Ama sınırımın ne olduğunu bilemezdim. Ayrıca ben uyurken başıma bir iş gelmesini de göze alamazdım. Benim o uyku ilacıyla intahar etme riskim de vardı tabi.. ben olsam kabul etmezdim.

Sonuçta Eric'in evine Wayn tarafından kaçırılmıştım. İki kardeşin benden bir istediği olamazdı. Wayn iş yerinde beni hep korumuştu. Zack yokken tabi..

Acaba Zack'le ne hesapları vardı?

Öğrenirdim. Elbet konuyu bilen biri beni görmeye gelecekti. Yatakta yatmaya daha fazla dayanamayınca ve hava da çok sıcaktı yataktan kalktım ve şu tıp kitaplarını incelemeye devam ettim. 

Bölümü okurken ihtiyacım olabilirdi bu bilgilere. Her zaman fazla kaynak bulunmuyordu elimde. 

Uyandığımda ise sabah olmuş ve ben kitabı okuduğum koltukta uyuyakalmıştım. Zack hala gelmemişti. Banyoya gidip geldiğimde o tanıdık adam kahvaltılık güzel bir tabak getirmişti ve masanın üzerine bırakıyordu. 

Beni görünce " Bu gün Beyler sizinle görüşecekler." dedi. 

"Ne hakkında?" diye sordum ama cevap vermeden dışarı çıktı. Bende güzel hazırlanmış kahvaltımın tadını çıkardım. Güzelce çayımı içtim. 

Zack gittiğinden beri kendime dikkat etmediğimden kahvaltının ardından banyoya girdim.

Bu oda da güzeldi ama şimdiden evimi özlemiştim.

Havlularıma sıkıca sarınmış bir şekilde banyodan çıktım. Odadaki dolapta bedenime uygun bir sürü kıyafet vardı.

Dar siyah kot ve lacivert üzerinde " ı walk alone" yazan bir tshirt giydim. Kendi ayakkabımı değiştirmedim. Spor ayakkabı her zaman koşmak için idealdi ve ne zaman koşacağınız belli olmuyordu.