Tutsak

Asıl nefes buymuş!

Kalan son paramı da taksiye vermiştim. 3. günümde dönmüştüm.

Asansörün yukarı çıkmasını bekliyordum. Asansörden inince kapının açık olduğunu fark ettim. İçeri girince evin darmaduman olduğunu fark ettim. Bütün cdler,kitaplar, biblolar , çerçeveler... herşey yerlerde ve kırılmıştı. Ve içerden su sesi geliyordu.

Dejavu oldum. bu sahneyi bir yerden hatırlıyordum. Ah evet hastalandığı gün.

Gene de biblo kırıklarını temizlemeye başladım. Bu evdeki en sevdiğim vazo bile tuzla buz olmuştu. Gözüm yerdeki uğultulu tepeler kitabına kaydı. Sayfalara bir şey olmamış gözüküyordu ama kitap resmen hırpalanmıştı! sinirlenip refleks olarak avucumu sıkınca elimdeki biblo parçaları elime battı. Ah' diye bağırdım. canım yanmıştı ve elim kanıyordu. Evet dejavuma göre birazdan banyodan yarıçıplak bir şekilde çıkmalı ve yanıma gelmeliydi. Düşüncemle birlikte odamızın kapısı açıldı ve belindeki havlusu ve ıslak ve seksi vucuduyla kapıda belirdi. mükemmel zamanlama. karşımda Tam bir tanrı gibi duruyordu. Odaya girdi ve elinde ilk yardım çantasıyla geri döndü. Bende koltuğa oturdum ve işini yapmasını seyrettim.

"Kendini kesmemeyi ne zaman öğreneceksin?"diye sordu elimle ilgilenirken.

"yokluğumdan yararlanıp evde deprem koparmaya ne zaman son vereceksin?" diye sordum bende. O kadar yakındık ki. Kendimi tutmaya gerek duymadan onu öptüm.

"Seni çok özledim. Eve dön." dedi öpücüğün arasından.özlemişti beni. hissedebiliyordum öpücüklerinden.

"Hayır daha birkaç günüm daha var." durdu.

"Benden niye uzak kalmaya çalışıyorsun tess ?"

"Ben.. sadece biraz normallik istemiştim ama seni çok özledim."

"yani..." diye sordu ben durduğumda.

"Normal çiftler gibi takılmaya ne dersin? Akşam da evlerimize dağılırız. Seni Kat le tanıştırmak istiyorum. Yarın ben sen ve kat yemeğe gitmeye ne dersin?" diye sordum.

"İstediğin nefes bu mu yani?" dedi şaşkınlıkla.

"Hayır. meğersem ben nefesimi tutmaya çalışmışım." dedim kolumu boynuna atıp onu kendime çekerek.  Sıcacık öpücükleriyle bana vaatler veriyordu sanki.

"Asıl nefes bu" öpücüklerin arasından dedim.

"Katle bir yemek mi istiyorsun yani?"

" Bu ve birkaç  normal şey daha.."

"Ne istiyorsun?"

"Bir sinema mesela.. parkta bir yürüyüş.. belki bir piknik."

"Tamam bir düşüneceğim. Şu an yanımda olduğun için o kadar mutluyum ki. "dedi 32 diş sırıtarak.

"bende. yemek yedin mi?" diye sordum.

"25 dk önce sorsaydın hiç aç olmadığımı söylerdim ama şu an bişey yiyemediğim iki günün acısını çıkarabilirim"dedi. Onunda iştahı kapanmıştı demekki.

"ne  yapmamı istersin?" diye sordum.

"Kıyafetin çok güzel olmuş. Dışarı çıkmaya ne dersin? "bana yaklaştı. yanağıma bir öpücük koyduktan sonra boynuma indi.Boynumu her an öpecek gibiydi. ama derin bir nefes aldı." içkisiz bir yere. Sen içki mi içtin?" diye yarı sinir yarı merakla sormasıyla kafamı yere eğdim. Ama o anladı.

"Neden?"

"Anılarımız rahat bırakmadı" dedim.

"Birdahaki sefer içme. Yanıma gel." dedi beni öperek.