Aynı fabrikadaydık. Bu sefer tutsak olan ben değildim. Kolumun arasında o maskeli deri tayt ve kırmızı afetin boğazı vardı.
"Kızı bırak ve ondan uzaklaş hemen"dedi Zack o soğuk sesiyle.
" Onu benden daha mı seviyorsun Zack?" diye sordum. Öfkeden başka hiçbirşey hissetmiyordum.
"Evet. Senden önce o vardı ve senden sonra da o olacak. Eğer onu bırakırsan düğün davetiyemizi görecek kadar yaşarsın." dedi. Gözlerindeki soğukluğa baktım. O keltoşa bakarkenki gibi bakıyordu.
"O zaman beni neden kurtardın Zack?" diye sorsum acıyla.
"aslında ben.. "saçlarını karıştırdı".. ben benim nikah şahidim olmanı istiyorum" demesiyle bütün enerjim çekildi.
Gözlerimi açtığımda uzun zamandır uyandığım o mavi odadaydım. Ter içinde kalmıştım. Başım Zackin göğsüne dayalı yatıyordum. Uzaklaşmaya çalışınca bileğimdeki kelepçeyi fark ettim. Diğer tarafı da Zackin bileğine bağlıydı.
"Bırak beni Zack" diye fısıldadım.
"Asla"dedi ve yatakta diğer tarafına dönünce üzerine düştüm.
"Ne yapıyorsun Zack?" diye fısıldadım son derece sakin bir sesle.
"Rüyanda ne gördün Tess?"
"Seni ilgilendirmez." dememle beni üzerinden çekti ve altına aldı. Üzerime oturdu.
"Söyle Tess. Kimin nikah şahidi olmayacaksın?" Cevap vermeyince üzerime eğildi. Alnını alnına yasladı ve gözlerini kapadı. Beni öpecek miydi?
"Öpme" dedim sakin bir sesle. Dudaklarını dudaklarıma sürttü.
"Söyle."dedi boğuk sesiyle.
"Senle o maskeli kaltağın nikah şahidi olmayacağım!" diye bağırdım.
"Öyle bir şey zaten olmayacak. Ama belki o bizim nikah şahidimiz olur."
"O kadın kim?" diye sordum sert çıkarmaya çalıştığım sesimle.
"O kız benim kardeşim. O kadar kötü görünüyordun ki onunla tanışmaya hazır olmadığını hissettim. O da senin rahatsız hissetmeni istemedi."
"O adam senden ne istiyordu Zack? Ve sen onu.." devamını getiremedim.
"Sen elindeydin ve riske atamazdım."
"Zack sen o adamı öldürdün"
"Sana benden başka yaklaşan her erkeğin sonu bu olacak."
"Zack o adamın ne suçu vardı? Öldürmek zorundamıydın?"
"O adamın sicili bir sürü pislikle dolu ve sicilinde yazmayan bir sürü pisliği daha var. Ayağına sıktığıma şükretmeliydi ama kimse benim gülüme dokunamaz" dedi parmaklarıyla yanağımı okşayarak. Parmağının geçtiği her yer ağrıyordu.
Ah! Hayır!
"Morarmış mı?" diye sordum mahçup bir gülümsemeyle.
"O adama gidip bir kaç kurşun daha sıkacağım."dedi ve kalkmaya çalıştı. Onu durdurmak için kelepçeyi çektim ve Üzerime düştü.
"Ne yapıyorsun sen Tess?"
"Bu ilk birini.. öldürmen değildi, değil mi?"
"Hayır. Birçok insan öldürdüm." demesiyle üzerime bir ağırlık çöktü ve gözlerimi kapadım.
"Hiçbiri masum değildi Tess. Hepsi birçok pis işe bulaşmıştı."
"Ne zaman Zack?"
"15imde. Bana dövüşmeyi ve silah kullanmayı öğreten hocam hayatımı kurtarmıştı. Ona hayrandım ama sonra o da pisliklerden biri çıktı ve hapse atıldı. Hapiste biri onu öldürmüş"
"Hiç hapse girmedin değil mi?" diye sordum şüpheyle.
"Hayır. Ve teknik olarak sicilim de pırıl pırıl"
"bunları ne zaman çıkaracaksın?"diye sordum kelepçeleri göstererek. Anlattıkları benim için yeterliydi. Masum kimseyi öldürmemişti. Acımasız bir katil de değildi. Kelepçeli olmayan eli ile saçlarını karışırdı.
"Kaçmayacaksın... değil mi? Seni bulmuş.. Sana kavuşmuş..Sana bu kadar alışmışken seni kaybedemem." dedi hüzünlü gözlerle. Affetsem onu ne için affedecektim ki?
Beni kurtardığı için mi ? Gerçi başıma bu bela onun yüzünden gelmişti.
"Bana anlatmadığın başka birşey var mı ?" dedim gözlerinin içine bakarak. Olmadığını söylemesi için dua ediyordum içimden.
"Eskilerden kalma bir sürü düşmanım var. Dikkatli olmalısın. Sana bişey olmasına izin veremem." dedi. Ben hala ne düşüneceğimi bilemiyordum.Ne yapmam gerektiğini veya ne söylemem gerektiğini..
"Oh" diyebildim sadece.
"Endişelenmene gerek yok. Seni her zaman koruyacağım."dedi ve beni öptü. Midem imdadıma yetişti çünkü hala kendi ikilemlerim içindeydim.
"Hadi gel bir şeyler yiyelim. Ama önce şunlardan kurtulalım.Kaçmayacaksın değil mi?" diye gene şüpheyle bana baktı. Kaçmak istiyor muydum? Hayır. Ben.. Sadece.. Nefes.. Almalıyım..
"Kaçmayacağım ama.." dedim kendimden emin çıkarmaya çalıştığım sesimle.
"Ama ne? "diye sordu.
"Ama ailemin yanına geri dönüyorum" dedim kendimle gurur duyabileceğim bir kararlılıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
RomanceBen kendimi toparlamaya çalışırken o çoktan yerini almış ve emniyet kemerimi takmaya çalışıyordu. "Ben hallederim" diye panikledim hemen çünkü elleri emniyet kemerini düzeltirken bedenime değiyordu ve bıraktığı his tüylerimi diken diken ediyordu. Ba...