Harry mi ? Bu çocuğun burada ne işi var !!! Aklını falan mı kaçırdı bu ?
" Dışarıda davetsiz bir misafir buldum . " dedi.
" Davetsiz Misafir " mi dedi o az önce. Kötü adamlara falan mı benzemeye çalışıyordu. Eğer bunun için uğraşıyorsa şimdiden vaz geçmesini öneririm. Ah herneyse .
" Kimin ajanısın sen ?" diye bağırdı Carter.
Bir kerede bağırmasa ölecek zaten mal.
" Kimsenin ajanı falan değilim " dedi Harry.
" Onu külahıma anlat sen . Eğer ölmek istemiyorsan konuş . " dedi Tristian .
Vay canına ilk defa Carter ve Tristian ilk defa bir konuda anlaşıyor. Ah niye hala iç sesimle konuşuyorum Harry 'e yardım etmem gerek.Harry 'nin cevap vermesini beklemeden hemen lafa atıldım.
" Onunla ben ilgilenirim . " dedim
"Hayır sen burada kal ." dedi mal Carter.
" Hayır ben hallederim ." dedim ve kimsenin konuşmasını beklemeden onu buradan çıkardım ve ormanın içine doğru sürükledim.
Sonunda vardığımda Harry'i inceledim. Beyaz tişörtünde yer yer sıyrıklar vardı. Muhtemelen dallardan kaynaklanmıştı.Kaşının üstünde minik bir sıyrık vardı. Büyük ihtimalle bir kaç güne geçerdi sıyrıklar.
"Tanrı aşkına senin burada ne işin var !" diye bağırdım hiç tereddüt etmeden.
" Hiçbir işim yoktu." dedi o benden daha sakin ve korkmuştu.
" Ha yani canın kendini öldürtmek istedi ve buraya mı geldin? Bana ne olduğunu açıkla hemen! "dedim sesimi biraz daha yükselterek.
" Seni takip ediyordum oldumu ." dedi. Galiba onu da sinirlendirmiştim. Bekleyin bekleyin ! O bana seni takip ediyorum mu demişti . Ne Ne NE !?!?
" Nedemek beni takip ediyordun . Iyide Neden ?"
Cevap vermedi sadece başını öne eğdi.Galiba bir on dakika daha böyle kaldık. O yere baktı bense ona bakıp neler çevirdiğini anlamaya çalıştım ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu.
"Sadece seni merak ettim " dedi.
Ne? Saçmalamasın lütfen . Benimle kafamı buluyor bu .
" Saçmalama sadece neden burada olduğunu söyle " dedim. Biraz önceki halimden daha sakindim.
Tam konuşmaya başlayacaktım ki Tristian ' ın sesini duydum. Lanet olsun ! Harry'i görmemeliydi.
" Git Harry çabuk git ."
" Ne ? Neden ? "
" Sadece git Harry . SADECE GIT." dedim.
Başını salladı ve hemen uzaklaştı. Yarım saniye sonra Tristian yanıma gelmişti.
" Ne yaptın o çocuğa ?" dedi gayet sakin ses tonuyla.
" Elimden kaçtı ." dedim. Bana inanmadığı barizdi.
" Bana öyle bakmayı kes . Elimden kaçtı işte ! "
" Peki ." dedi sadece ve eski yerimize geri döndük.
-------------------------------
Sabah uyandığımda lisenin ikinci gününe hazırdım desem yalan olur! Öf ne sıkıcı sabah bu böyle . Hemen üstümü değiştirip okula gittim. Ah lisede neden hiç olay falan olmaz ki enazından eğlenirdim. Tahmin edin ilk dersim neydi Biyoloji . Bir günüm iyi geçse şaşardım zaten.
Kitaplarımı almak için dolabıma doğru ilerledim. Dolabımı açar açmaz bir not düştü yere. Bugünün çok sıkıcı olduğunu söylemiştimya lafımı geri alıyorum.
Hemen yerden uzanıp notu okudum.
" Iki sokak ötedeki HIDDEN PARK'a gel senle konuşmam gereken çok önemli şeyler var.
HARRY. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Innocent Blood
VampirSıradanlıktan uzak bir genç kız. Bu hayatta bilmesi gereken her şeyi bildiğini düşünüyor. Ama sadece o öyle düşünüyor. Bitmek bilmeyen sırların doruk noktasında bulunduğunun farkında bile değil. Fakat sırlar er geç ortaya çıkar bir şekilde. Bu engel...