Cupcakes

92 5 0
                                    

Ah, Bayan Moore'a bu ilk ve son minnettar oluşumdu. Ya da ben öyle sanıyordum.

Bayan Moore'un dediklerinden sonra hepimiz evlerimize dağıldık. Fakat ortada bir pürüz vardı. Carter da benimle eve yürüdü ve Harry'nin de delici bakışlarına uzun süre mârus kaldı. Benim eve sağ sağlim ulaşmam için gelmiş peşimden. Bu davranıştanda alınmadım değil. Ne yani kendi başımın çaresine bakamaz mıyım?

Herneyse.

Carter beni eve bıraktıktan sonra işte buradayım. Sıkıntıdan ya da yorgunluktan üç kişilik koltuğa uzandım ve The Notebook'u üçüncü defa izlemeye başladım.  Filmin sonunda Noah'ın ve Allie'nin aşkına bir kez daha imrenip ağladım ve Anne ile John'a bir kez daha kızdım.

Sonuçta Noah ile Allie'ye -neredeyse- engel olmuşlardı. Gıcıklar!

Film izledikten sonra hala çok sıkılmış bir durumdaydım ve Tristian hala eve gelmemişti. Zamanın geçmesi adına mutfağa geçtim ve favorilerimden biri olan 'cupcake'lerden yapmaya karar verdim. Aşçılık konusunda mükemmel olduğum söylenemezdi ama yemeklerimi tadan herkesin de yemeklerime tam puan vermesi su götürmez bir gerçekti.

Çikolatalı cupcake yapmak için buzdolabından yumurta ve bitter çikolata gibi gerekli malzemeleri çıkardım. Buzdolabından çıkardığım tüm malzemeleri sırasıyla orta büyüklükteki bir kaba boşalttım ve gereken süre boyunca malzemeleri karıştırdım. Karışım hazır olunca dikkatlice minik, yuvarlak ve kenarları dıştan tırtıklı kek  kaplarına yeterli miktarda boşalttım. Sonra daha yaş olan cupcakelerimin dizili olduğu tepsiyi alıp fırına koydum ve ısısını ayarladım.

10-15 dakika sonra cupcakeler hazırdı. Fırından onları çıkardım ve tezgaha koydum. En alttaki çekmecelerden süsleme için gerekrnleri çıkardım ve keyfime göre süslemeleri istediğim yerlere yerleştirdim. Ilk önce keklerin üstüne çilekli krema sıktım ve daha sonrada üstlerine yıldız şeklinde minik çikolatalar yerleştirdim (multimedia'da). Daha sonra cupcakeleri ayrı bir tepsiye koydum ve şaheserime bir göz attım. Gerçekten çok hoş gözüküyorlardı. Guruldayan karnıma seve seve boyun eğdim ve gerçekleştirdiğim eseri mideme gönderdim.

Üçüncü cupcakei de iştahla bitirdiğimde dış kapıdan kilit sesi geldi ve dış kapı açıldı. Gelen muhtemelen Tristian'dı. Bu yüzden koşa koşa kapının önüne geldim. Manzarayı gördüğümde tahminimin doğru çıktığını anladım. Fakat olayda küçük bir pürüz vardı. Tristian eve yanında bir kızla gelmişti. Bu olaya şaşırdım. Çünkü Tristian tek geceliklerini pek eve getirmezdi. Yanında ki kızı eve getirdiğine göre kız onun için önemli olmalıydı. Bir dakikalık aranın ardından sonunda Tristian beni kızla tanıştırmayı akıl edebilmişti.

"Eeeeeee...Şey..."

" Evet." dedim onu konuşmaya teşvik etmek için.

" Ah, Katy bu Felicia. Kız arkadaşım."

dedi Tristian gergince. Felicia'ya üstün körü baktım. Dip boyası gelmiş sarı saçları vardı. Benden neredeyse on santim daha uzundu ve bu ona gıcık olmam için yeterli bir sebepti. Kalçasının biraz altında biten mor bir mini elbise giymişti. Nedende bu kıza pek ısınamamıştım. Ama Tristian için ona katlanmak zorundaydım.

Kimse konuşmak için bir adım atmayınca olaya el attım. Felicia'a elimi uzattım ve sevecen bir kişiliğe bürünmeye çalıştım.

" Tanıştığıma memnun oldum Felicia."

Daha sonra onları mutfağa sürükledim ve mutfak masasına oturttum.

" Biliyor musunuz? Tam vaktinde geldiniz. Ben de cupcake yapmıştım. Siz de istersiniz değil mi? "

Bunu dedikten sonra Tristian'ın endişeli ve gergin havası bir anda kayboldu ve yerini rahatlamış ve mutlu bir ruh haline bıraktı. Bir saniye bile beklemeden lafa atıldı.

" Ah, evet neden olmasın? Sende istersin değil mi Felicia? " 

Felicia bir bana bir de Tristian'a baktı.

" Yani...Ihm bilemiyorum. Hem ben pe-"

" Merak etme sevgilim. Katy içine zehir falan atmamıştır." dedi Tristian alayla ve onaylamam için bana baktı. Ben de kafamı aşagı ve yukarıya doğru 'Evet' anlamında salladım.

" Hem emin ol Katy çok iyi bir aşçıdır. Bir kere yedin mi bir daha yemek istersin" diyerek reklamımı yaptı ve Felicia da utana sıkıla kabul etti. Tristian kendisine ve sevgilisine masadan bir cupcake aldı ve ona uzattı. Felicia, Tristian'ın elinden cupcakei aldı ve bana baktı. Benden pek hoşlanmamıştı. Bunu mimikleriyle belli etmiyordu ama düşünce okuma yeteneğim ile bunu anlamam uzun sürmüyordu. Felicia kekten bir ısırık alırken bende taze çiftimizin karşısında yerimi aldım ve onlardan ilişkileri hakkında bir fikir edinmek için sorularımı onlara yönelttim.

Sabırsızca " Eee anlatın bakalım ne zaman tanıştınız?" dedim. Sorumu Tristian yanıtladı.

" Yaklaşık bir hafta önce. Hani geçen hafta dışarıya ev için yemek malzemeleri almak için çıkmıştım ya. Markete gittiğimde elimdekilerle kasaya yürüyordm ve birden bir genç kız alışveriş arabasıyla bana çarptı ve benim elimdeki herşey yerle yakın temasa geçti. Genç kız sonra düşürdüğüm eşyaları toplamamda yardım etti ve onun elindeki eşyaları alırken o anda gözlerimizin içine baktık ve bende doğru kişiyi bulduğumu anladım..." dedi ve konşmasına ara vererek 'doğru kişi'sinin elini tuttu ve güven vermek istercesine sıktı. Aman ne romantik bir market fantezisi!

" ...Ve sonrada ondan özür dilemek için ona bir kahve ısmarladım ve gecenin sonunda iletişimi kesmemek için telefon numaralarımızı aldık." diyerek tanışma hikayelerini sonlandırdı Felicia. 

Bu romantik(!)tanışma hikayesinin ardından hala Felicia'ya ısınamamıştım ve yarın bu konuyu Tristian ile konuşacaktım.

Hava neredeyse kararmaya başlamıştı ve benimde gece dolaşabilmek için yüzde sıfıra inen  enerjimi bir kaç saatlik uykuyla şarj etmem lazımdı. Bu nedenle Tristian'a ve dip boyası gelmiş sevgilisine veda edip odama gitmiştim. Odama girer girmez evlenmeyi düşündüğüm ve üç çocuk yapmayı planladığım yatağıma adımladım. Seve seve yorganın içine girdim ve bir kaç dakika geçmeden uyuya kaldım.

Innocent BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin