You?Love?Me?

138 8 0
                                    

Itiraf etmeliyim ki çok meraklandım. Umarım dünki olayla ilgili değildir . Çünkü ne cevap vereceğimi bilmiyorun. Çocuğa ben bir vampirim diyemem ya . Tek seçenek cevap vermemek evet cevap vermeyeceğim.

Daha fazla beklemeden HIDDEN PARK'a doğru gittim. Yani fazla bir seçeneğim yoktu . Herşey okuldan daha iyidir.

Fazla acele etmeden parka doğru gittim. Yürürken bunun ne kadar aptalca bir fikir olduğunu fark ettim.

-------------------------

Geldiğimde Harry'i bir bankta otururken buldum. Beni gelir gelmez görüp el salladı.

"Merhaba. " dedi.

" Merhaba " dedim.

" Şey , Ihmm geldiğin için teşekkür ederim."

" Eee benimle neden konuşmak istedin."

Lütfen dünki konu ile ilgili olmasın . Lütfen . Lütfen . Lütfen .

Tam konuşmaya başlayacaktı ki telefonum çaldı. Bi kerede bişey düzgün gitse şaşardım zaten.

" Ah özür dilerim bunu cevaplamam gerek."

" Peki sorun değil beklerim."

Hemen oradan uzaklaştım arayan Tristian dı.

" Ne var Tristian ?"

"Acilen eve geri gelmen gerekiyor ."

" Ne ? Neden ?"

" Gerizakalı Mark ' ın adamları burada ve bizden sayıca üstünler ."

" Peki hemen geliyorum ." dedim ve telefonu kapattım. Harry'e doğru ilerledim .

" Üzgünüm Harry cok önemli bir işim çıktı."

"Sorun değil gidebilirsin."

Teşekkür etmeden hemen oradan uzaklaştım.

-------------------------

Evin yakınlarına geldiğimde bir el ağzımı kapatarak beni geriye doğru çekti dolayısıyla çığlığımı içime atmak zorunda kaldım. El ağzımın üzerinden çekilir çekilmez arkama döndüm.  Tam bağıtacaktım ki karşımdaki kişinin Tristian olduğunu fark ettim.

" Lanet olsun ! Sen aklınımı kaçırdın neden böyle birşey yaptın." fısıltıyla karışık bağırarak.

" Çünkü o piç kuruları hala burada ."

dediği anda hemen yanımıza biri belirdi. Tam Tristiana kafa atacaktı ki Tristian çevik hareketlerle onu engelleyip öldürdü. Evet vampirlerde ölebiliyor fakat ancak kalplerini bedenlerinden sökerseniz. Sırf ben şu kalp çıkarma olayını yapmamak için hayatımda hiç bir vampiri öldürmedim.

-------------------------

Ancak iki saat sonra Mark'ın adamlarından kurtulabilmiştik. Büyük ihtimalle dünki konuşmada onlara kitabı vermediğimiz için yapmışlardı bunu. SALAKLAR!!! Artık vermeyeceğimizi anlamış olmalıydılar. Kendi düşüncelerime dalmışken telefona gelen mesaj sesi ile irkildim ve mesajı okudum.

"Bugünkü konuşmamız bölündü ve ben sana söylemem gereken şeyleri söyleyemedim. Eğer mümkünse bu gece okulun önüne gelirmisin.

                                    -Harry  "

Aslında bakarsan ız Harry'nin söylemek istediği şeyi çok merak ediyordum. Hemen çantamı sırtıma aldım ve yola çıktım.

-----------------------

Geldiğimde Harry oradaydı beni görür görmez yanıma geldi.

"Geldiğin için teşekkür ederim. Yine." dedi tebessüm ederek.

" Sorun değil.  Eeee senin bana şu söyleyeceğin önemli şey neydi ? " dedim normal davranmaya çalışarak.

" Ah evet o konu." dedi. "Ben... Şey... Sana..." dedi daha doğrusu diyemedi.

" Evet sen Harry ." dedim.

" Evet yani benim söyleme çalıştığım şey. Ah büyük ihtimalle bunu dedikten sonra çok utanacağım ama."

" Hala seni dinliyorum." dedim gergin ortamı yumuşatmaya çalışarak.

"Ah söylesem ne kaybederim ki?" dedi Harry kendi kendine.

" Hadi söyle şunu Harry."

" Iyi , peki , tamam ." dedi ve konuşmasına devam etti . Derin bir nefes alarak o hiç duymayı bile beklemediğim cümleyi söyledi.

"  SENI SEVIYORUM ."

Innocent BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin