Tristian Told The Secret

39 2 0
                                    

" Vampir olduğunuzu biliyorum Katherine. Ayrıca sizin şu liderinizin Tristian'ı uzaklaştıracağını ve beni de ilk gördükleri yerde öldüreceğini de biliyorum. Ben sizin hakkınızda her şeyi biliyorum."

□◇■◇□◇■◇□◇■◇□◇■◇□◇■◇□◇■◇□◇■

     Herşeyi biliyordu. Felicia neredeyse herşeyi biliyordu.Bizim hakkımızda ki gerçeklerden, Tristian'ın uzaklaştırılmasından ve kendisinin görüldüğü ilk yerde öldürüleceğinden haberdardı. Bu beni şaşırtmış,korkutmuş,sinirlendirmiş ve ona karşı olan nefretimin kat be kat artmasına sebebiyet vermişti. Fakat benim asıl odaklandığım konu bu değildi. Benim asıl odaklandığım konu Tristian'dı , Tristian'ın vücudu kinden ibaret olduğu belli olan bir kıza en büyük sırrımızı anlatmış olmasıydı.

  

     Bunu neden yapmıştı? Felicia yüzünden miydi? Tristian'ın Felicia'dan önce sayamayacağım ve hatırlayamayacağım kadar çok kız arkadaşı olmuştu. Onların hiç birine bunu anlatmamıştı. Felicia haricinde tabi ki. Sahi Felicia'yı bu kadar özel yapan -bu sırrı söyleyecek kadar.- şey neydi? Tristian'ın onda görüpte benim onda göremediğim şey neydi? Bana lütfen aşk falan gibi saçmalıklardan söz etmeyin sakın! Tristian'ın o nefret ettiğim kıza aşık olmadığını biliyordum. Sevmediğine dair hiçbir kanıtım yoktu ama biliyordum işte.

" Bir şey söylemeyi düşünmüyor musun? " dedi karşımda oturan kız.

  Bu konuyu uzatmayacaktım. Sanki bilmiyormuş gibi davranacaktım. Şu anda elimden gelenin en iyisi buydu çünkü.

   " Söylemeyi düşündüğüm tek şey var. O da sana deli olduğunu nasıl açıklayacağım?"

     Felicia yüzüme soğukça baktı ve bir anda kahkaha ile gülmeye başladı. Bu kahkaha içten bir kahkaha değildi. Bu küçümseyici bir kahkaydı.

"Bu kadar komik olan ne?" dedim soğuk çıkan sesimle.

  Kahkahasına bir son verdi ama hala yüzünde göze batan yarım bir sırıtış vardı. Galiba bu hareketi ile ondan korkmamı bekliyordu. Açıkçası korkmuyordum ondan. Şu an korkunç olmaktan ziyade bir psikopat gibi gözüküyordu. Eğer normal bir insan olsaydım bu beni rahatsız ederdi fakat bilindiği üzere ben ve normal olmak kavramı arasında binlerce kilometre taşı vardı.

    Aslında istesem onu şu an burada hemen öldürebilirdim ve sırrımız da hâlâ gizli kalırdı fakat bunu istemiyordum. Bunun Felicia ile hiçbir alakası yoktu. Bu benimle ilgili bir problemdi. Tabi buna problem demek için de bin tane şahit lazımdı.

    Insanları öldüremiyordum,kimseyi öldüremiyordum. Bu belki bir problem olarak gözükmeyebilirdi fakat öyle idi. Diğer vampirlerin hepsi en az bir kişiyi öldürmüşlerdi ve bunu bir kez yaptıklarında daha da hevesleniyorlardı. Bu yüzden de onlarca kişiyi gözlerini dahi kırpmadan öldürüyorlardı. Ben bunu yapamıyordum işte. Ne bir vampiri öldürürdüm ne de bir insanı fakat onlara zarar verebilirdim. Her ne kadar öldürmekten haz etmesemde bir şeylere zarar vermeye bayılıyordum. Galiba bu da beni psikopat bir vampir yapıyordu.

   Felici yüzüme doğru onaylamaz bakışlarını yolluyordu ve kızarcasına başını hafifçe bir sağa bir sola sallıyordu.

" Doğruyu söylediğimi bildiğin halde inkâr ediyorsun..."

     Bana vazoyu kıran çocuğa, kızan anne gibi bakıyordu.

" Ki inkâr etme konusunda da bir diploma alamayacağın kesin."

" Vay canına!..." dedim. " Hayal gücün küçük bir çocuğunkinden bile daha geniş."

  Bana sinirli olduğunu yansıtmaktan çekinmiyordu. Ne deme mi bekliyordu ki? "Evet,ben bir vampirim. Bunu bildiğine göre sana geriye kalan sırları açıklayacağım. Çünkü ben beyin yoksununun tekiyim."   dememi istiyordu ya da buna yakın bir şey.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Innocent BloodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin