17.Bölüm

151 31 15
                                    


Akşama kadar odasında oturup birbirimizle ilgili her şeyi ortaya döktük, artık birbirimizden gizli saklı hiç bir şeyimiz kalmamıştı.. Arada sinirlensede aegeyo falan yaparak gönlünü almayı başarmıştım. Oda da bir süre sessizlik oluşmuştu sadece gözlerimiz konuşuyordu. Kapının açılmsıyla bakışlarımızı otara çevirdik..

"Şey.. Abi annem yemeğe çağırıyor sizi.. "

Chani, gözlerini bizden kaçırıp kıkırdamaya başladı.

"Tam sen git geliyoruz biz."

"İsterseniz siz kaldığınız yerden devam edin.. Ben daha sonra yemeğinizi getiririm odaya."

Taeyang, kardeşinin dediklerine sinirlenip terliğini fırlatmasıyla Chani kapıyı kapatıp kaçtı. Tekrar bana dönünce utancımdan yüzüne bakamadım, ayağa kalkıp sağ elimle kapıyı gösterip;

"Sanırım... Önden ben gitsem iyi olacak." deyip hızla kapıya ilerledim.

Hızla yanıma gelip elimi tuttu. Kulağıma eğilip fısıldayıp başımı öptü.

"Utanacak hiç bir şey yok. Şimdi anneme her şeyi anlatacağım."

Şaşkınca ona bakıp 'Hayır' anlamında kafamı salladım, ben buna hazır değildim.

....

Masaya oturduğumuzdan beri Taeyang elimi hiç bırakmamıştı ve annesinin gözü hep üzerimizdeydi ve sanki bunu daha önceden biliyormuş gibi gülümsüyordu. Kardeşi patavatsızlık yaparak

"E abi düğün ne zaman ?"dedi.

Birden öksürmeye başladım ve Bayan Yun masadan kalkıp su getirdi. Tanrım!! Ben kendimi patavatsız sanırdım bu çocuk benden beter.. Bayan Yuna, utandığımızı anlayınca Chani'nin kafasına vurup susmasını sağladı.

....

Taeyang ile salonda otururken İnseong aradı,

"Youngkyun! Ne zaman gelmeyi düşünüyorsun?"

"Birazdan geleceğim ne oldu bir sorun mu var?"

"Annenler belki bu gece veya yarın öğleden sonra dönüyorlarmış."

"Ne! Tamam geliyorum hemen."

Taeyang, ne olduğunu açıklamamı beklerken Bayan Yuna elinde meyve tabaklarıyla yanımıza geldi.

"Şey.. Efendim benim artık eve dönmem gerekiyor, izninizle. İyi akşamlar."deyip kapıya doğru gidip ayakkabılarımı giyindim.

Taeyang arkamdan gelip "Bende geliyorum."dedi.

1Saat Sonra

Eve girdiğimizde İnseong omuzunu duvara yaslamış kollarını göğsünde birleştirmişti.

"Arayıp yalan söylemesem geleceğin yoktu."

"Ne yani annemgil gelmiyor mu ?"

"Hayır."

Ardımdan Taeyang içeri girince İnseong gözlerini devirip salona geçti. Taeyang ne olduğunu sorduğunda "Hiç." deyip geçiştirdim. O'na terlik verip yukarı odama çıktım. Taeyang'a uygun pijamaları çıkatıp yatağımın üstüne koydum.

Beline büyük havluyu dolamış, elinde ki küçük havluyla saçlarını kurulayarak odaya girdi. O çıplak bedeninden süzülen yaşlar o'nu daha seksi gösteriyordu...

"Bugün çok fazla bakmadın mı?"diyerek yüzünün önünde ki havluyu indirip gözlerime baktı.

"Ne?"

Gülümseyerek yanıma gelip sarıldı..

"Diyorum ki... Biraz yaramazlık mı yapsak?"

Aslında demek istedeğini anlamıştım fakat arsız bir huyum olmadığından geri çekilip anlamsızca gözlerine baktım.

"Pekâla.." deyip nefesini verip dudaklarıma yapıştı..

[Fanfic]Sokak Danscısı✡[Taeyang&Hwiyoung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin